Hellooooğğğ
Of yazacak şeyler bulamıyorum, çok tatlı oluyorlar yazıncada özlxldlşs yazar coşuyordu.
Neyse hadi geçin bölüme.
*
Gök ve Denizim: iyi misin bebeğim?
Gültane: çok iyiyim, sen nasılsın?
Gök ve Denizim: iyiyim ben, akşam dışarı çıkabilir misin?
Gültane: çıkarım, nereye gidiyoruz bakalım?
Gök ve Denizim: e yemeğe?
Gültane: insan sürpriz falan der.
Gültane: su katılmamış bir odunla manita olduğumu hatırlatmana sevindim.
Gök ve Denizim: lan bende odunsam diğer erkekler kesinlikle hayatına ağaç olarak devam eder.
Gültane: ağaç senden daha yararlı.
Gök ve Denizim: sen diğer erkeklere yararlı mı dedin?
Gültane: sende bana çok kibar olduğunu söyleyip benim bundan anlamadığımı bir hayvan olduğumu mu dedin?
Gök ve Denizim: yok ebesinin nikahı, klavyemden böyle bir şey çıkmamakla beraber böyle bir şeyi nasıl anladın aq.
Gök ve Denizim: şizofren misin?
Gültane: Şimdi de şizofren mi oldum?
Gültane: Ve neden yok öyle bir şey denmedi de bir isyanlar başladı?
Gök ve Denizim: Beni diğer erkeklerden daha az yararlı tuttun.
Gültane: Konuyu kaynatma!
Gök ve Denizim: yalnız konuyu kaynatan sensin güzelim.
Gök ve Denizim: Konuyu doğru yöne çekende benim.
*
Bölüm Sonu.
"Belki de kazanmaya çok ihtiyacımız vardı. Tıpkı uçuruma düşen birinin ota sarılması gibi. Kabul edersiniz ki uçuruma düşmeyen biri ağaç dalı diye ota sarılmaz."
- Dostoyevski
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYDAN || TEXTİNG
HumorT A M A M L A N D I ! Böyle gülmek olur mu gözünü seveyim yazmamak için on saniye falan. Profiline baktığımda benim evimim önünde çekilmiş olduğu bir fotoğrafı gördüm. Ha? Ne? Nasıl? BU BENİM EVİMİN ÖNÜNDE FOTOĞRAF ÇEKİLİRKEN BEN NEREDEYDİM BE! Hay...