Merhaba!
♾
Başımın ağrısıyla gözlerimi açmaya çalıştım, gözlerimi kırpıştırarak aralamayı başardığımda bakış açıma giren ilk şey tavan olmuştu. Başım gerçekten çok ağrıyordu."Uyandı!" diye bağırarak yanıma koşan üç kişiyle irkildim. Kimdi bunlar?
"İyi misin sevgilim?" diyerek elimi tutan adama baktım. Uzun boylu ve oldukça yapılıydı. Gözleri kehribar rengiydi, onu hatırlamaya çalıştım.
"Gültane?" dedi sorgular gibi, usul usul elimi çektim.
"Gültane kim?" dedim fısıltıyla, oldukça zor konuşuyordum. "Siz kimsiniz?" diye ekledim.
Karşımdaki adam bir yere tutunma ihtiyacı hissetmiş olacak ki duvara yaslandı. Onun yanındaki adama baktığımda yaşlı ama diri bir adamdı, yanlarında bir kız vardı. İlk olarak o konuştu:
"Beril ben, senin en yakın arkadaşınım. Gültane'de sensin. Az önce yanında olan adam da sevgilin, Gökdeniz. Yanımda adam ise baban olur, Nazım Abi." dediğinde ona korkuyla baktım.
"Ben sizi hatırlamıyorum.." dedim korkarak. O sırada içeri doktor girdi.
"Hatırlamamanız oldukça normal Gültane Hanım, beyin ameliyatlarında genelde hafıza kaybı sonucu sıklıkla alıyoruz. Travmaya bağlı bir hafıza kaybınız oluştu, zamanla her şeyi hatırlayacaksınız." deyip nefesini bıraktığında korkuyla sordum:
"Ne oldu bana?"
"Bir trafik kazası geçirdiniz, şu an hastanedesiniz." dedi aynı şekilde doktor. "Şimdi izin verirseniz sizi muayene edeceğim." dedi başımla onay verdim.
"Doktor bey kızım ne zaman düzelecek?" diyen sese döndü bakışlarım, odaya girdiğinden beri ilk defa konuşmuştu.
"Bu kızınıza bağlı, hatırlatacak şeylerde önemli tabi ama yine de biraz zaman gerekiyor." dedikten sonra tekrar konuştu: "Şu an için bir sıkıntı görünmüyor, baş ağrınız olabilir. Kolunuz ve bacağınızda da kırıklar var dinlenmenizi tavsiye ederim. Şimdi biraz daha ağrı kesici vereceğiz ağrılarınıza iyi gelecek." deyip gülümsedi.
"Teşekkür ederim." deyip güldüm.
Gökdeniz'in Ağızından
Odadan çıkmamla kendimi erkekler tuvaletine atmam bir oldu. Beni nasıl hatırlamazdı! Yaşıyor işte duaların kabul oldu!"Lanet olsun!" diyerek hızla aynaya vurdum. Ellerimi başımda toplayarak ileri geri sallanmaya başladım. "Hayır bu olmuş olamaz. Hayır, hayır, hayır." demekten başka bir şey yapamıyordum.
"Kardeşim!" diyerek bana sarılan Kerem'le ağlayarak ona sarıldım.
"Hatırlamıyor lan beni! Nasıl hatırlayacak!" dedim bağıra bağıra ağlıyordum. Küçücük bir çocuk gibiydim.
"Ben nasıl hatırlatacağım ona kendimi Kerem!"
"Önce sakin olacaksın kardeşim, ya sen bilmiyor musun Gültane sana aşık. Yeniden aşık olacak." dedi sırtımı sıvazlayarak.
"Olur değil mi abi?" dedim Kerem'den ayrılıp ayağı kalkarak.
"Olur tabi kardeşim, hep beraber hatırlatacağız ona her şeyi." dedi gülümseyerek.
Hatırlayacaktı, insan aşkı unutamazdı. Unuttuysa bile illa hatırlardı, çünkü aşk hatırlanacak en güzel şeydi.
•
Bölüm Sonu.
"Kendimi çok yüksek bir binadan atmışta, ölmemiş gibiyim."
-Yüzyüzeyken Konuşuruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYDAN || TEXTİNG
HumorT A M A M L A N D I ! Böyle gülmek olur mu gözünü seveyim yazmamak için on saniye falan. Profiline baktığımda benim evimim önünde çekilmiş olduğu bir fotoğrafı gördüm. Ha? Ne? Nasıl? BU BENİM EVİMİN ÖNÜNDE FOTOĞRAF ÇEKİLİRKEN BEN NEREDEYDİM BE! Hay...