13. Bölüm

112 22 0
                                    


Merhabalar ben geldim okuyan var mı bilmiyorum ama elbet birgün olacaktır o yüzden sizden ricam oy..!  lütfen okuyan herkes oy kullansın 🤗🤗🤗🤗Bu arada bugün 1 bölüm daha atacağım..

⭐ Lütfen oy kullanıp sonra okuyun ⭐

Güne gözlerimi bana ayrılan odada açmıştım.. Özlemistim Normal insanlar gibi zamanında uyuyup uyanmayi..Saat henüz altıydı..Yatakta yavaşça gerinip hızlıca kalkıp herşeyi içerisinde olan odada tüm ihtiyaçlarımı giderip, özel güçlerimle bir çırpıda giyinmiştim.. Aynadan bakınca tam bir modern  öğretmen gibiydim..Diz altı beyaza yakın bir etek, üzerine kol kıvrımları olan kahve rengi bir gömlek giyinmiştim..Eski tarzıma çok yakın bir giyim tarzıydı bu, sevmiştim bu tarzı..Aynadan kendime bakıp, baştan aşağı süzmüstüm kendimi..Arkamda bulunan odaya tekrar bakmıştım asıl ait olduğum yer burası değildi ama kendimle ait olduğum yeri asla tartışmayacaktım..Baktığım aynanın karşısında gözlerimi bir defa kapatıp açmış ve kendime gelmeyi sağlamıştım..Kendime gelince elimdeki makyaj fırçasını bırakıp odadan çıkmak için kapıya doğru ilerlemiştim..

Yavaşça merdivenlerden yukarı çıkarken kızımın odasına doğru ilerliyordum, gözlerim kızımın odasının ilerisinde duran, eski yatak odama takılmıştı..Gözlerim istemsiz dolmuştu..Aklıma türlü türlü şeyler geliyordu yani eğer şimdi Hoseok evlenirse o odada mi kalacaklardı..Derin bir nefes alıp karsimda duran odaya doğru ilerlemiştim.. Kapısının önüne gelince uzaktan sadece bakmıştım..

Yaklaşık 10 dakikadır izliyordum eski yatak odamızı..Arada iç cekmelerimide ihmal etmiyordum..
Bı anda arkamdan gelen sesle elimi hızla kalbime atmıştım.. Korkmuştum yakalandım diye..

SY:Babama bakıyorsanız odası orada değil..

Kaşlarımı çatıp kızdığımı belli eder gibi bakmıştım..Tam cevap vereceğim zaman sözü ağzıma tıkıp konuşmuştu..

SY:Ama bence siz babamın odasını bilmeyin ikinci bi Yu-jin vakasınıda kaldıramam..

Bı dakika yaa benimle nasıl böyle konuşabilirdi ben onun annesiyim.. Sahte bir kızgınlıkla tekrar kaşlarımı çatıp, kızıyormuş gibi ellerimi belime atıp dikleşmiştim..

Yun:Ben senin annenim benimle nasıl konuşuyorsun öyle..!

Bu defa gerçekten sinirlenen oydu..Bunu minicik ellerini beline atıp, kaslarını sert yüzünde catarken anlamıştım..

SY:Sen benim annem değilsin Yun..!Benim bir tane annem var oda öldü. 4 yıl önce öldü..

Kızımın gözlerinin dolduğunu görünce, hemen 4 gündür bana anlatmak için uğraşlar verdigi annesi olmadığım yalanını kabul etmiştim..

Yun:Tamam tamam kabul..Ben senin annen değilim..Sen yeter ki kızma, üzülme..

Kısa bir gözlerini gözlerime dikip konuşmuştu..Bende gözlerimi ondan hiç çekmemiştim bu süreçte..Kısa bakışmamıza son verip gözlerimi eski yatak odama dikip konuşmuştu..

SY: O odada annemin, sakın o odaya girme..!

Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı sallayınca..Bir anda sanki az önce sinirli değilmiş gibi babasını görünce tamamen değişmişti..

SY: Baba..!

Koşup boynuna atladığında kısa süreli bende

Hoseokun geldiği tarafa bakmıştım ama bakmam ile önüme dönmem saniye çekmemişti..
Henüz Hoseok ve kızım yanıma kadar gelmemişken içimden geçirdiğim şeyleri çok kısık seslede olsa dışıma yansıtmamda bir sakınca yoktu.. Elimi ağzıma kapatıp, konuşmuştum..

"Bu adam ne yaptığını sanıyor..Yine çok yakışıklı olmuş..'

Başımı kısa sireli egdigim yerden kaldırıp, konuşa konuşa yanıma gelen Hoseok ve kızıma bakmıştım..Tabi Yu-jini tekrar tekrar kedine aşık etmek istiyordur öyle yaa..

Hoseok: Günaydın HeeYun hanım..

Yun: Günaydın.!

İstemsiz sert çıkmıştı ağzımdan sözlerim.. Hoseokun ise şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu.. İçimden geçirdiğim şeyleri dışıma yansıtamazdım..Son anda bunu fark edip sahte bir gülümseme sunmuştum..Beni umursamayıp kızıma bakarak konuşmuştu Hoseok..

Hoseok:Hadi bakalım prenses Yu-jin ablan kahvaltıya gelicek herşey hazır mı diye bi bakalım..

Daha bu evde olduğuma alisamamış, sevinememişken şimdi birde o Yu-jini bu evde kanlı canlı görmek bana oldukca ağır gelecekti eminim..Evet daha önce görmüştüm ama her zaman mesafeliydik zorunlu olarak hayatimizdaydı..Ama şimdi öylemi kocamın nişanlısı olarak karşımdaydı..
Onlar aşağıya inmek için merdivenlere ilerlerken bende başım önümde, Hoseokun arkasından ilerliyordum..Bı anda konuşmasıyla iki şey fark etmiştim..Hem bu evdeki konumumu hemde kızımın bana annesiymişim gibi baktığını..

Hoseok:Ders 9da başlıyor o zamana kadar kahvaltı bitmiş biz evden çıkmış oluruz..Sizde dersinizi islersiniz..

Hoseokun dediği normal bir şeydi ama tekrar tekrar ders vurgusu yapması sinirlerimi bozuyordu..Ben kızımla neler yapmam gerektiğini biliyordum..

Kahvaltı masasına gelince her zamanki gibi her zamanki saatte kahvaltı hazırdı..

Bi anda kapı çalınca herkes birşeylerle uğraşıyordu bu yüzden kapıyı açma gereği duymuştum..Hizla kapıyı açınca gözlerimi kısıp bakmıştım..Bu kızı ezelden sevmiyordum bunu fark etmiştim ben.. O ise beni hiç umursamadan hafif ittirip içeri geçmişti..
Arkasından kısa süreli baktığımda siyah çeken fuşya renginde minicik bir eteğiyle tarzının çok değiştiğini fark etmiştim hele birde bu eve giriş çıkış sebebi değiştiğinden beri..Derin bir nefes alıp kapıyı kapattıktan sonra hızla yemek odasına geçmiştim..Herkes büyük bir mutlulukla karşılamıştı Yu-jini kızım ve ben hariç.. Yu-jin, beni görünce Hoseoka dönüp konuşmuştu..

Yu-jin:Seo-yeon'un yeni bakıcısı bu mu hayatım..

Hem Yu-jinin sorduğu soruya hemde yemek odasından içeri girer girmez Hoseoka sarılmasına gözlerimi devirmis  kollarımı önümde birleştirmiştim..
Hoseok ise tavrımı ölçmüş gibi bana bakmış öyle cevap vermişti Yu-jine..

Hoseok:Evet hani o çok araştırdım dediğim öğretmen..

Yu-jin anladığını belirtir bir şekilde başını adagi yukarı sallamıştı..Bu kız her haliyle sinirlerimi bozmaya yetiryordu..
Sonunda kahvaltı için yemek masasına oturduğumuzda, Yeon bile isteye benim yanıma oturmuştu ama elinde çatal hiç iyi şeyler düşünüyormuş gibi bakmıyordu..bir elinde çatalı diğer eli ise yumruk yapılmış şekilde Yu-jine bakıyordu... gözlerimi kapatıp ne yapacağını okumak istemiştim ama bir türlü görememiştim..Bir terslik vardır diye tekrar kapatmıştım gözlerimi ama kızım buna fırsat vermeden eline aldığı bir tane zeytini Yu-jine fırlatmıştı masada Yu-jin ve Hoseok hariç herkes gülüyordu bende dahil.. Hoseok gözlerini bana dikince elimi kızımın eline atıp yapmaması için kısa bir uyarıda bulunmuştum..Elini hızla benden çekip sinirle yüzüme bakmıştı ve tekrar herkesin  gözünün önünde eline aldığı zeytini Yu-jine atıp konuşmuştu bağırarak..

SY:Bu evde kimseyi istemiyorum annemin yerini almak isteyen kimseyi..

Kızımın en büyük siniri banaydi bunu anlayabiliyordum..

Hoseok sinirle ayağı kalkıp konuşmuştu sesini çok olmasada yükselterek..

Hoseok:Yeter..! Bu yaptığın tamamen saygısızlık..

Bu defa sinirlenen taraf ben olmuştum.. Yu-jin için kızımıza bağırıyordu üstelik onun hasta olduğunu unutuyordu..Hızla ayağı kalkıp aynı zamanda elimdeki çatalı masaya sert bir şekilde vurup kızıma bakarak konuşmuştum,gözlerin üzerimde olduğunu umursamadan..

Yun:Biz odana çıkalım Yeon..Babanla daha sonra konusursunuz..Hadi..!

Kızıma bu evde bir tek ben Yeon derdim Hoseok bile kızımın adını tam söylerdi..Ve tüm cumlemi Hoseokun gözlerinin içine bakarak kurmuştum...Yüzündeki sinir İstemsiz artmıştı görebiliyordum

Oy kullanmayı unutmayın lütfen ⭐

Bin kelime yazmışım 💜💜💜

Geri Dönüş (J.H.) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin