21. Bölüm

122 21 16
                                    


                    ⭐Oy verin lütfen ⭐

Evet 21. Bölüm geldi yarın yine bir bölüm daha aticam bu yüzden oy kullanın lütfen ⭐ ⭐

Yu-jin, bana dogru yürüyünce bende oturusumu
diklestirip, ona bakmistim...Evet Belki Yun'u zamanında
bu kadinla aldatmış olabilirdim ama Yun öldükten sonra
garip bir sekilde eli elime dahi degmemisti...Bunun icin
ekstra bir caba sarf etmemistim...Bana yaklaştığında
uzaklasmak dışında...Sadece ona karsi sorumlulugum
varmis gibi hissediyordum...
Annem Seo-yeon icin onunla evlenmemi istiyor, Yu-jin
beni sevdigini söylüyor, Kizim Yu-jini istemiyor... Ama
istemesede onun iyiligi icin ve vicdanimi rahatlatmak icin
de olsa onunla evlenmeyi goze almistim ama aldigim
bir karar vardi ki o karari sonuna kadar uygulayacaktim
çünkü ben ne olursa olsun Yu-jinle yapamiyordum...Onu
sevmiyordum... Kollarimi masanin uzerine koyup hafifce
ağırlığımı oturdugum yerden kollarima vermistim...

Hoseok:Seni buraya iş için çağırmadım Yu-jin...

Yu-jin: Oyle mi...! Bir sorun yoktur umarim...?

Hoseok:Belki sende farkındasındır aslinda cok fazla
sorunumuz var...

Saskindi... Gozlerini önce benim uzerimde gezdirip daha
sonrada ellerine indirmisti...

Yu-jin:Kendimi Seo-yeona sevdirmeyede calisiyorum
hala nasil bir sorunumuz olabilir ki...!?

Hoseok:Aslinda tek sorun Seo-yeon degil... Elbette oda bir
sorun ama...

Istemsiz derin bir nefes alip vermistim... Boyle olmasini
hic bir zaman istememistim...Hic birsey istedigim gibi
gitmiyordu...

Hoseok:Ben yapamiyorum Yu-jin, Yundan sonra bir
baskasiyla olamiyorum...

Sonunda zorda olsa soylemistim...Karsimda hemen
ayagi kalkip kollarini göğsünde toplayıp dalgayla karisik
konusmustu...Onun bu hareketiyle bende ayagi kalkmistin
hemen...

Yu-jin: Yapamiyor musun.!?

Başımı aşağı yukarı sallayıp, üzülerek onay vermiştim aslında mutsuz yada üzgün değildim aksine uzun
zamandan sonra hafıflemiş gibi hissediyordum…

Yu-jin: Biz Yun hayattayken bile beraberdik unuttun mu?

Sebebini bilmediğim şekilde kurduğu bu cümleye
kızgındım…Aslında sebebi oldukça açıktı… Geçmişimi
yüzüme vuruyor gibi hissetmemdi…Tekrar derin
nefes almamın sebebi bir önceki gibi heyecan değildi
sakinleşmek adına gerçekleştirdigim bir fiildi…

Hoseok: Evet ama hatırlarsan o zaman bile seni değilde onu
sevdiğimi söyleyip senden ayrılmıştım…!

Karşımda daha da dikleşip histerik bir kahkaha
patlatmıştı…Bu hareketi beni gerçekten germişti…Ama
bu kahkahayı aglamamak adına attığını fark ettiğim için
kızmak yerine sadece gerilmiştim…

Yu-jin: Evet… Doğru ayrılmıştın benden ama ne var biliyor
musun? Karın hayattayken benimle birlikte olup karın
ölünce bıraktın…! Sence senin ki sevgimi…!

Yun'u sevdiğime adım kadar emindim… Seviyordum
onu… Hala bile… İstemsiz gözlerim dolu bir şekilde yeri
izlemiştim…Bazen onlarca kelime etmek istersin kendini
ifade etmek için ama anlayacak kimse bulamayacağını
bildiğin için susarsın yaa işte tam da onu yaşıyordum…
Yu-jin: Hayır Hoseok bu senin ki sevgi değil…!Bu
pişmanlık…! Bu sadece bir vicdan meselesi. !
Tüm duyduğum bu sözler artık ayakta durmamı
zorlaştırıyordu… Haklıydı…ama haklı olduğunu asla kabul
etmeyeceğim bir haklı…Yada ben Yun'a olan aşkımdan çok
fazla emindim… Henüz ben tek kelime dahi edemezken
onun kelimeleri tekrar bana ulaşmıştı..

Yu-jin: Peki öyle olsun ayrılalım…Ama şunu bil ki Hoseok…Buna pişman olacaksın… Yun'un ölmesinden çok
daha pişman.

Tam dışarı çıkacakken durdu, ve yönünü bana çevirip tekrar
konuşmuştu…Sanırım beklediği şey tam olarak arkasından
gitmem "Dur" falan dememdi ama yapmamıştım…

Bu can sıkıcı durum bir an önce bitsin istiyordum… Bana
bakıp gülmüş ve sadece sormuştu…

Yu-jin:Cidden.! Neden.?

Sorguladığı şey her halinden belliydi…Ama verebileceğim
herhangi bir cevabım yoktu… Hala Yun'u sevdiğim ve
kızımın bu hassas döneminde onu istemediği cevabım
hariç…! Yapamazdım şuan canının yanmasına, gözlerinin
dolmasına sebep olduğum bu kadına ayrılma nedenleri mi
tekrar söyleyemezdim.

Yu-jin: Hala Yun'u sevdiğin içinse, ayrılmayalım… Ben
razıyım…Bir daha geri gelmeyecek bir kadını benimleyken
sevmene razıyım…!

Durdu, dikleşti… Benim cevap vermediğimi görünce
az öncekinden daha sert ve emin cümleler kurmaya
başladı…Benim vereceğim cevapları umursamaz bir
tavırla…

Yu-jin: Eğer tabi aklında biri yoksa…! Yun'a benzeyen bir
bakıcı…!

Kaşlarımı çatmıştım istemsiz…Demekki Bu durumu
benden önce herkes fark etmişti… Yu-jinin az önce ki
yalvaran halinden eser bile yoktu…

Yu-jin: Benide onunla mi aldatıyorsun…!

İşte bu söz kafamda bardağı taşıran son
damlaydı…Yavaşça ona yaklaşıp uzunca süren
sessizliğimi bozup, konuşmuştum..

Hoseok: Hayır yok…!

Kısa sürelide olsa durup, dalga geçer gibi hafif
gülümsemeyle yüzüne bakmıştım…

Hoseok:Seni onunla aldatmıyorum…Neden biliyor musun?

Bunu söyleyip söylememek arasında gidip gelsemde
karışımdakinin ne hissedip hissetmeyecegini
umursamadan cumleme devam etmiştim…

Hoseok:Çünkü kendisini yatağıma atmak için uğraşmıyor…
O da tıpkı Yun gibi asil bir kadın…!

Artık benim de sabrımın bir sınırı vardı…Eğer ben hata
yapmışsam oda yapmıştı…Eğer ben bir bedel ödüyorsam
oda ödemeliydi…Bunca şeyde yanlız değildim tek başıma
yapmamıştım onca şeyi…Üstelik bu hata hayatımda ki
en değerli kadına karşı yapmış olduğum hataydı…
Bedel olarak, beni ondan ayırmıştı…
Yu-jin odadan çıkar çıkmaz kendimi koltuğuma
atmıştım…Ağır ve zor bir gündü…

***

Evden içeri girer girmez huzuru hissedebiliyordum…
6 yıl önce ve 6 yıl boyunca bile…Kızım bu evi ev
yapan annesinden sonra tek varlıktı benim için…İçeri
geçip anahtarlarımı bırakıp sesler gelen mutfağa
yönelmiştim…Bir süre yanlız uzaktan izlemiştim onları,
Yemek yerken bile bakıcısıyla çok iyi anlaşan bir
kızım vardı karşımda…Aklımda ne kadar zorlasamda,
bakıcısıyla anlaştıgı kadar Yu-jinle anlaştığı bir sahne
yoktu…Ben bile farkında değilken gözlerim istemsiz
Yun'a kaymıştı…Onda tek fark ettiğim ve ilgimi çeken şey
karıma çok benziyor olmasıydı…

Girmek üzere olduğum mutfaktan çıkıp kendi odama
yürümüştüm…Aklımı kaybedecek gibiydim…Belkide tüm
yaşadıklarım bana tanrı tarafından verilmiş cezalardı ama
olabildigince ağır cezalardi…

YUN

Kapının ağzında bizi izleyen uzun uzun bakan
Hoseoku fark edeli çok olmustu.Ama nedensiz
başımı kaldırıp bakamıyodum…Bir süre sonra tekrar
göz ucuyla baktığımda kapı ağzında olmadıgını fark
etmiştim…Kendimi ne kadar zorlasamda artık aklını
okuyamıyordum…Bunu Samandıraya sorduğum da
yavaş yavaş eski bedenime kavuşmaya başladığımdan
kaynaklandığını söylemişti…Buda şuna işaretti Hoseokun
bana karşı sevgi beslediği anlamına gelirdi… Karısına en
çok benzeyen bana…

                    ⭐ Oy ⭐

💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

EVET MERHABALAR.. Ben geldim biliyorsunuz bu kurgum Instagram'da da devam ediyor Instagramdaki halı 4 bölüm önde ama finali aynı anda yapacağım bu yüzden yarın da buraya bir bölüm atacağım..

Ha şunu da söyleyeyim final oldukca yakın 😂😂

oy vermeyi unutmayın lütfen ⭐⭐

Geri Dönüş (J.H.) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin