On Sekizinci Bölüm

3K 503 865
                                    

Bana hayır için fake takipçi kassanıza dbcnncnc. Valla çok dua ederim. 😂😂

Herkesin çok takipçisi var. Benim yok. *ağlakemojiseysi*

Kitaplara aşık biri olarak wattpadden basılmış olan kitapları almak için çarşıya çıktım. Maalesef en heyecanlı yerinde yayın evi sebebiyle kaldırılmış kitabın sonunu çok merak ediyordum.

Komşumuzun kızıyla geldiğim sahafçıda kitaplar arasında kaybolmuştum. Keşke kendimi buraya kilitleyebilseydim...

Kitaplığın yanına koyulmuş aynayı görünce sevinçle yanına gittim. Aynalara olan aşırı ilgimin sebebini bilmiyordum. Belki de 10 dakika boyunca göz bebeklerinize baktığınızda uyuşturucu etkisi gösterdiği içindir.

Aynadan kendime baktığımda boyumda bir değişiklik fark ettim. Eve gidince boyumu ölçecektim. Uzadığım resmileşmeliydi. Hatta kayıtlara geçmeliydi.

Minyon tipli bir kızdım ben.

Üzerimdeki lacivert dar paçamla beyaz tişörtümün uyumunu sevmiştim. Boynuma yanlamasına astığım bel çantasıyla petrol yeşili spor ayakkabılarım bana sportif bir hava katıyordu. Spor şık takılan biriydim. Minimal vücut yapısı olanlara bunu yakıştırırdım. Kendimden biliyordum. Bana her şey yakışır kafasında değildim ama kendime yakışanı bilir ve ona göre giyinirdim.

"Yardımcı olabilir miyim?"

Arkamı dönerek görevliye baktım. Kendini beş dakikadır kesen bir manyak görmüş olmalı ki açık gözlerle bana bakıyordu.

"Şey..." Şey ne? Şey ne? Rezil olmakta sınır tanımıyorsun.

"Ben bir kitap arıyordum da." Kitabın adını söylediğimde kitaplıkların arasındaki ince koridorda yürümeye başladı. Burada boş boş durmak yerine peşine takıldım.

Önden ilerlerken bende raflardaki kokuyu içime çekerek ve raflara dokunarak ilerliyordum. Benim için kitaplar sadece kağıttan ibaret değildi. Onlara dokunarak ruhlarını hissetmeliydim...

"Kaçıncı sınıfsın?" Bana bakmadan söyleyen genç adama cevap verdim. "Seneye on bir oluyorum." Aniden durdu ve bana döndü. Yüzünü inceleme fırsatı bulmuştum.

Boyunun 1.85 civarlarında olduğunu düşündüğüm kızıl biriydi. Erkeklerin yaşını tahmin etmekte berbat olduğum için yaşını es geçmiştim çünkü erkekler sakal bırakınca yaşı oldukça büyük görünebiliyordu. Kızıla dönük kestane saç ve sakallara sahipti. Yuvarlak yüzlü, çekik gözlüydü. Hafif dalgalı saçlarını dağıttı.

"TYT'ye başladın mı?" Aradığım kitabı bana verirken mutluluktan gözlerimin parladığına emindim.

Sorusu mutluluğumu yerle bir ederken gözlerimi kaçırdım. "Hayır, sürekli erteliyorum."

"Ben de onu çok yapıyordum ama on ikide çok zorlanmıştım."

Ders konuşmayı severdim ama sınavlara gelince, özellikle ÖSYM konusu açılınca çok sıkılırdım. Elimdeki kitabın sayfalarıyla uğraşırken güldüğünü duydum. Gözlerim koyu kahve gözlerini bulduğunda gerçekten de çok yakışıklı olduğunu fark ettim.

Geniş omuzlarını dikleştirirken konuşmaya başladı. Yanaklarım ısınmaya başlamıştı. Bu yaz sıcağında utanmak bile insanı zorluyordu.

"Ne olmak istiyorsun?" Bu seferki soruya memnuniyetle cevap verdim. "Diş hekimi."

"Senin yaşlarındayken ben de diş hekimi olmak istiyordum ama şu an hukuk fakültesi ikinci sınıfım."

Zeki erkeklere düştüğümü söylemiş miydim? Neyse öğrenmiş oldunuz.

Watty Bağımlısı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin