On Dokuzuncu Bölüm

2.9K 475 696
                                    

Ailede arka arkaya bildirimler gelirken telefonu duvara fırlatmayı düşünmüştüm. Ama telefonumu kendi paramla aldığım için kıyamayıp bu düşünceden vazgeçtim.

SuHayattir: Bu gün bir çocuk gördüm. Sonra da düştüm.

UzayinPalavrasi: Yine kimi beğendin?

SuHayattir: Gerçekten düştüm lan!

UzayinPalavrasi: Sakar bir bücürsün.

SuHayattir: Voleybol oynuyorduk. Smaç vurayım derken çoçuğun üzerine düştüm. Baya yakındık. Az daha şey olacaktı...

UzayinPalavrasi: Oha amk. Sen niye her topa atlıyorsun?!

SuHayattir: Ben halimden memnundum valla.

UzayinPalavrasi: Ben değilim ama.

Merhabaq: Ya bir şey soracağım ama ters tepki vermeyin.

SuHayattir: Az çok biliyorum ne soracağını. Sor bakalım.

Merhabaq: Siz sevgili misiniz?

UzayinPalavrasi: Bunda kızacak bir şey yok. Değiliz.

SuHayattir: DEĞİLİZ ULAN DEĞİLİZ!

Merhabaq: Tamam sormadım sayalım.

SuHayattir: Sen nasıl bu kadar rahatsın ya? Nasıl kızacak bir şey yok?!

UzayinPalavrasi: Ne yapmamı istiyorsun Sude? Kızı linç mi edeyim? Nedir yani?

SuHayattir: Sen hiçbir şey yapma böyle devam et.

Öncelikle gözlemlerimi belirtmeliydim. Bu basit bir şeydi. Bu kadar büyük tepki vermemeliydi. Abi kardeş ilişkisi değildi bu. Bu bir kamufle etme şekliydi. Kimse anlamasın diye de bu kadar çıkışıyordu. İstemem yan cebime de diyebiliriz. Sude için üzüldüm. Çünkü platonik olmak, özellikle seni kardeşi olarak gören biri sevmek... Kendimi onun yerine koymak bile istemiyordum. Bu empati sinirlerimi yerle bir etmeye yetecek potansiyele sahipti. Umarım onun için geçici bir hevestir...

Gerçi ben duygusuz biriydim. Duygularımla değil mantığımla hareket ederdim. Çünkü mantık yanıltmazdı. Benim için aşk da bir mantık oyunuydu. Santranç gibi...

Bir sonraki adımını hesapla ve şah mat. Aşkta da bir taraf daima yenilirdi. Bir taraf daha çok severdi.

Sevelim sevişelim! (Hasta la vista baby.)

İçimde kesinlikle bir sapık yatıyordu.

Şşş... Sessiz olun, uyandıracaksınız bebeği...

Aman be! Şaka yapıyorum.

Ama her şakada gerçeklik payı vardır...

Evet, iç sesimle konuşuyorum. Çünkü neden olmasın?! Beni en iyi ben anlıyorum.

Başkasına gerek yok. Biz seninle gül gibi geçinir gideriz.

Kafamı dağıtmak adına telefonu bıraktım. Ailede mesajlaşmaları okumak vicdan azabı çektiriyordu. Sanki insanların mahremini öğreniyor gibi hissediyordum. Ben böyle bir insan değildim ve böyle şeyler bana tersti.

Derin bir nefesle yataktan sürünerek kaydım ve ayağa kalktım. En güzel kızlar patron dinler şarkısını hoparlörle odamda yankılanırken ısınma hareketleri yaptım. Spor yaparken halıyı toplamayı, parkenin üzerinde rahatça dolaşmayı severdim. Küçükken çorapla parkenin üzerinde kaydığım zamanlar geldi aklıma.

Watty Bağımlısı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin