Otuz Dördüncü Bölüm

2.6K 473 2.7K
                                    

Arkadaşlar, finali görmeden paçayı sıvamayın. Bu hikayeye özenmeyin.

Ben bu textingi mizah yoluyla sizlere bir ders barındırsın diye yazıyorum.

Her kitabın vermek istedigi bir mesaj vardır.

Neyse. Keyifli okumalar dilerim. ☁️

Sude Zero'dan hoşlanıp hoşlanmadığımı sormuştu ya hani. Halk diliyle bir deyim vardı. Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek... Aynen öyle olmuştu. Hiç aklımda yokken bunu düşünmeye başlamıştım. Bilinç altı işte. İnsanın kafasını karıştırmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Zero'nun, pardon, Florian Macek'in gözlerini çizdiğim kağıdı da yırtıp atmıştım.

Ceren'in profiline baktığımda Sude, Kerim, Beyaz, Zero ve Gözde'yi takibe almıştı. Panosuna baktığım şeyle gülesim geldi. Cidden komikti. Kıskanmayacağım kadar komik.

UzayinPalavrasi: Sevgilim. Yazani sikerim.

Iamceren: My world. ♡'

Tam birbirlerini bulmuşlardı. Çocuk gibilerdi. Tencere yuvarlanıp kapağına kavuştu sonunda. Ne diyebilirim ki? Allah yollarını açık etsin ve umarım olgunlaşırlar.

Belki hoşlandığım düşünülüyordu dışarıdan ama ben kafayı takmıştım. Çünkü bana laf sokup sürekli egomu kırmaya çalışıyordu. Sürekli benim yanımda kendini övme çabası falan. Ben bu çocuğu döverim lan.

Ayrıca sanal aşka da inanmiyordum. Daha burnumun dibindekine güvenemiyorum ki.
Sanaldakine hiç güvenemezdim. Kimse kusura bakmasın.

Bir de şöyle komik bir şey vardı. Yakın olduğun erkek olan arkadaşına samimi davrandığında insanlar direkt; yavşak, hoşlanıyor, bunlar sevgili mi düşüncesiyle bakıyordu. Arkadaşlar karşı cinsten arkadaş da olur. Hem de çok güzel olur.
Yirmi birinci yüzyıldayız. Yapmayın böyle lütfen.

Ondan hoşlansaydım kıskanırdım ama ben kızgındım. Çünkü yalan söylüyordu. Ben onu dış görünüşünü umursamadan real arkadaşım gibi seviyordum ama o...Onun yaptığı şey bize koca bir yalan söylemek.

Yalanını da günden güne büyütüyordu. Şişiriyordu. Ve o yalanı bir gün elinde patlayacaktı.

Bir balon gibi sönecekti havası.

Ha bir de hem suçlu hem güçlü davranıyor. Onun yerine erdemli bir şekilde özür dileyebilirdi.

Profilime Florian Macek resimleri koymuştum. Zero ile birebir olmuştu ama kaldırmıştım. Çünkü bu arkadaşlığı bitiren taraf ben olmak istemiyordum. Ama şimdi yakmıştım gemileri. Umurumda bile değildi.

Yaz bitmek üzereydi. Arkadaşlığımız gibi...

Zaten yalancının mumu yatsıya bile kalmazdı.

Dm den mesaj gelmişti.

UzayinPalavrasi: Naber?

TuruncuDunyali: Hiç. Yarın denize gideceğiz kuzenlerle. Çantamı hazırlıyorum.

UzayinPalavrasi: Güzelmiş.

TuruncuDunyali: Bence değil. ")

UzayinPalavrasi: Denize gitmek istemiyor musun?

TuruncuDunyali: Aslında eğlenceli olur ama istemiyorum.

UzayinPalavrasi: Neden? Yüzmeyi çok seviyorsun diye biliyordum¿

TuruncuDunyali: Öyle zaten. Yüzmeyi çok seviyorum ama havuzda. Zaten havuzda öğrendim yüzmeyi. Denizi sevmiyorum.

UzayinPalavrasi: Ben de tam tersi denizi seviyorum.

Watty Bağımlısı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin