KARLA
"Üzgünüm, Karla. Ben de anlamaya çalışıyorum." Kafam ellerimin arasında ağlarken sesiyle irkilmiştim. Yanıma oturduğunda cevap vermek yerine göz yaşlarımı silerek bakışlarımı kaçırdım. Ona kırgındım. Evime dalıp bana canı istediği gibi davranamazdı. Bana değer verdiğini sanıyordum.
"Görüntüler yanında mı?" Biraz önce ona tokat atacak kadar şiddetli geçen bir konu olmamışçasına sakince sormuştu. Konuşmayı reddediyordum. "Ben.. Özür dilerim seninle öyle konuşmamalıydım." Kafasını cama yaslarken sanırım yaptıklarını düşünüyordu, pişman olduğunu sesinden anlayabiliyordum. Ayrıca gitmek varken kalmayı tercih etmişti. "Ben montaj olabileceğini düşünüyorum. Yalan değil, onlara güvenmiyorum ama sana güveniyorum Eğer yanındaysa bana bir kopyasını ver, bu işlerden anlayan birine inceletebilirim."
"Salonda." Konuşurken ağzımdan hıçkırığın kaçmasına engel olamamıştım. Zayıf olmaktan nefret ediyordum. Pişman olması da umrumda değildi, çok ağır sözler söylemişti bana.
Bir süre beni izlese de omzumu sakinleşmiş bir şekilde sıkarak yanımdan kalkıp salona gitti. Kendimi toparlamaya çalışırken içerden gelen seslerini duyabiliyordum. Tam belleğin yerini seslenecektim ki mutfağa giren adımlarını duydum.
Oturduğum yerde dönerek sırtımı cama yasladım. Bir elinde laptopum etrafa bakarak nereye oturması gerektiğine karar vermeye çalışıyor gibiydi. Yavaşça yanıma vurarak gelmesini işaret ettim. O da sırtını cama yaslarken ben vücudumu ona doğru çevirdim. Tepkisini görmek istiyordum.
Ağlamam geçmişti ama burnumu çekip duruyordum. Stori'nin yalanlarına vereceği tepkiyi kaçırmamak için gözlerimi yüzünden ayırmıyordum. Laptop açılırken alt dudağını dişliyordu.
Sonunda açıldığında iki dosya olduğunu gördü. "Hangisi?" Gözlerini ekrandan bir saniye olsun ayırmıyordu.
"Üstteki mekanın görüntüleri, ikincisi ise itirafı. İstediğinden başla." dediğimde mekanın görüntülerinin üzerine tıklamıştı.
Kaşlarını çatmış dikkatli bir şekilde videoyu izliyordu, ben ise onu. Kafasını iki yana salladığında inanmak istemediğini anlamıştım. Ama diyebileceği bir şey de yoktu. Hızlıca ikinci videoya geçti. Videoyu Romi'nin kapıyı çalmasıyla başlatmıştım.
Stori'ye videoyu izletmek için itişip kakışma kısımlarında bana dönüp sinirli bir bakış attı. "Bunun itiraf videosu olduğuna emin misin?"
"Sus da devam et işte."
Timi içeri girdiğinde ellerini yumruk yapmıştı. Çenesindeki kaslardan dişlerini sıktığı belli oluyordu. Benden tarafta olan yumruğuna bakış attığımda, yumruğunu serbest bırakıp elimi tuttu. Şaşkınlığımla ağzımı açsam da bir şey söylememiştim. Ona kızgınlığım sürüyordu ve nedense ben elimi çekmek istemiyordum. Tuhaf bir şekilde içimi rahatlatmıştı bu dokunuş. Sanki yaşadıklarımı atlatmam için yeterliydi ve onu affetmem için.
Şu an yaşadığı kafa karışıklığını anlayabiliyordum. Destek almak istercesine elimi birkez sıkıp tutmaya devam etmişti. Gözü ekranda benimse bakışlarım onun üzerindeydi.
Video ilerledikçe elimi fazla sıkmaya başlamıştı. Stori'nin söylediklerini duyduğunda öfkeden titriyordu. Elimi elinden kurtarıp ona sarıldım. Ben de onun beni rahatlattığı gibi onu rahatlatmak, ona destek olmak istiyordum. Onun da bir suçu yoktu. Stori iyi bir oyuncuydu ve hepimizi kandırmıştı.
Ellerimizden sonra vücudumuzun birbirine değmesi içimde bir şeylerin kıpırdanmasına sebep olmuştu. Omzuma değen alnı ve saçları hafif nemlenmişti. Bedeninin sıcaklığı kafamdaki bütün düşünceleri silmeye yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerdeki Sessizlik
FanfictionKarla Kore'deki müzik sektörünün zorluklarıyla mücadele eden bir idol. Birçok kez başarısızlıklarla yüzleşen Karla'nin başarılı insanların gölgesindeki çığlıklarını kimse duymazken hayati yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. Yakın arkadaşlarından biri...