Gölgelerdeki Sessizlik

Bölüm 33 - No name

KARLA

Yüzümdeki kurumuş tuzlu gözyaşlarımı temizlemek için lavaboya doğru yöneldiğimde Romi'nin uzattığı elini tuttum. Teşekkür ederim diye mırıldandım. Belirli kelimeler dışında konuşmuyorduk. Daha doğrusu ben konuşmuyordum.

"Birazdan Timi avukatını getirecek." Kafamla onaylayarak gülümsedim. Gülümsemem bulaşı olacak ki Romi de kocaman gülerek "Tamam." dedi bir şeyi başarmış olmanın mutluluğuyla. Jungkook da gülümsemişti. Onlara sahip olduğum için çok şanslıydım.

Kapı tıklatıldığında Romi sesli bir şekilde seslendi. "Gelin." İçeriye önce Timi ve arkasından uzun boylu, yakışıklı bir adam girdi.

"Merhaba Karla Hanım. Çok geçmiş olsun." Gülümsemesi samimiydi. Siyah gözleri ise ona güvenebileceğimi söylüyordu.

"Merhaba." dedim kısık sesle. Kendimi zorlamamaya çalışıyordum, öğleden sonraki ifadeye saklamıştım.

"Karla, iyi olmana sevindim." Timi yanıma gelerek koluma dokundu. Ona da gülümsedikten sonra bakışlarımı yabancı adama çevirdim.

"Öncelikle adım Choi Hwa Seo, avukatın." Yatağın yanına çekilmiş sandalyeye yerleşti.. "Senin verdiğin yetkiyle davamızı açtım. Kameraların şirkete ait olduğu öğrenilince Bay Kim'i tutukladılar." Mektubu gösterdikten sonra gülümsemesini genişletti. "İtiraf etmeliyim, her şeyi detaylı yazmışsın. İşimi kolaylaştırdığın için teşekkür ederim." Gülümseyerek karşılık verdiğimde devam etti.

"Kameraların varlığını bildiğimizden haberleri olmadıkları için onları hazırlıksız yakaladık. Özel hayata saygısızlıktan yüklü bir tazminat talep ettik. Ayrıca kontratını da karşılıklı feshedeceğiz. Bu yüzden onlara borçlu olmayacaksın." İçim rahatlamıştı. O lanet kontrat bütün hayatımı kontrol ediyordu ve artık onun prangalarından kurtulabilecektim.

Choi Hwa Seo işini ciddiye alan bir avukattı ve bunu konuşurken de belli ediyordu.

"Bunlara ek olarak, üzülerek söylüyorum, şarkıların ne yazık ki onlara ait. Onları başka konserlerde seslendiremezsin." Üzüntüsünde samimiydi. En çok buna üzülmüştüm. Son albümündeki bütün şarkılar bana aitti. Onlar benim için gerçekten önemliydi. Kendime küfrettim. Bok vardı da yayımladım bu sene.

"İkinci davamızı da mobbing üzerine açtık. İsmini verdiğin bütün kadınlarla konuştum, onlar da birkaç isim verdi. Elimizde kanıt yok ama çok fazla şikayetçi var. Bunlar da Bay Kim'e hukuksal olarak olmasa da maddi ve manevi olarak zarara neden olacak." Jungkook'un küfür edişini duymamazlıktan geldi. Sert bakışlarımı ona çevirdiğimde Jungkook'un hınzır bakışlarıyla karşılaştım. Ağzını kapatıp gülümsedi. Dikkatimi konuşmakta olan avukatıma çevirdim.

"Ve son olarak. Bu bıçaklanma davasında görüntüler polislerin elinde. Stori'nin senin evinden çıkarken telefonla konuştuğu tespit edildi. Kiminle konuştuğunu bilmiyoruz ama sanırım arkası kuvvetli biri." Çantasından çıkardığı görselleri bana verdi.

"Evden çıktıktan sonra plakasız bir araç onu alıyor. Sonra bütün mobese kameraları 10 dakikalığına kapanıyor. Elimizdeki tek görüntü bu." Stori... Neden bunu yaptın? İçimde yükselen hıçkırığı yutup. Resmi kapalı olacak şekilde masaya bıraktım. Onu daha fazla görmek istemiyordum.

"Şimdi gelelim senden ne istediğime. Salondaki kamera..." Söylediğiyle başta afallasam da aniden dikeldiğimde karnımdaki ağrı dayanılmaz olmuştu. Elimle karnımı tuttuğumda endişeli bakışlarıyla Jungkook ve Romi bana doğru adım attı. Elimle durmaları için hareket yaptıktan sonra Bay Choi'ye döndüm.