KARLA
Güzel bir kahve sonrası Romi beni eve bırakıyordu. Sanırım sabah kahveleri artık bizim klasiğimiz olmuştu.
Dün gece hızlıca odaya geçtiğimiz ve sabah da erkenden kalkıp çıktığımız için gruptakilerle karşılaşmamıştım.Tanıdığım kadarıyla birkaç laf etmekten çekinmeyecek insanlar olduklarını biliyordum.
Otoparka geldiğimizde Romi'nin dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp geri çekildim. "Şimdiye kadarki en iyi randevumuzdu bence."
"Hmm. Katılıyorum. Birinci ay böyleyse diğer ayları dört gözle bekliyorum."
Bana doğru eğildiğinde tekrar dudaklarımız buluşmuştu. Öncekinin aksine uzun ve tutkulu olmuştu bu buluşma. Nefes almak için geri çekildiğimde Romi devam edecekti ki yüzünü avuçlarımın arasına alarak onu durdurdum.
"Birinci ayımızı belki de ertesi sabahımızın boş olduğu bir gece kutlamalıydık. Daha duş alıp hazırlanacağım."
"Bu bir teklif mi? Çıkmadan önce duş almıştım ama seninle tekrar alabilirim." Gülerek emniyet kemerimi açtım. Evet çıkmadan önce duş almıştı ve beni de davet etmişti. Tabii ki reddetmiştim. Şirkete asla yetişemezdim ve evdekilerle karşılaşma ihtimalim artardı.
"Hayal kurmaya devam et. Görüşürüz." Elimle öpücük yollayarak asansöre doğru ilerledim.
"Benim hayallerim gerçekleşir güzelim." diye seslendi arkamdan ve yine içeri girmemi beklemeden gitmişti.
***
Jessie'yi gördüğümde elimi salladım. Suratı asık bir şekilde bana doğru koşup kenara çekti.
"Karla, durum çok acil. Bay Kim seni görmek istedi ve nedenini asla söylemiyor." Yüzünün aksine sesindeki endişe korkmama sebep olmuştu. "'Gelir gelmez haber verin' dedi. Ben seni endişelendirmek istemediğim için aramadım. İçeride ne konuşursunuz bilmiyorum. Turneyle ilgili olmasını umuyorum. O sormadıkça konuşma ve çıkınca hemen beni bul. Ben buralarda olacağım." Kafamla onayladıktan sonra bana iyi şanslar dileyip gitti.
Olabildiğince yavaş adımlarla Bay Kim'in odasına doğru yürüdüm. Bu aralar çok sırrım vardı. Jessie'nin dediği gibi bunun turneyle ilgili olmasını umuyordum. Tek başına görüşmek istemesi yüreğimin sıkışmasına neden olmuştu.
İhtişamlı kapısının önündeki sekretere Bay Kim'in çağırdığını söyledikten sonra beklemeye başladım. Zaman çok yavaş geçiyordu.
"Seni bekliyor." Kafamla onayladıktan sonra benim için açılmış kapıdan içeri sıyrıldım. Karşımda kocaman masasının arkasında oturan Bay Kim beni görünce ayağa kalkıp kocaman gülümsemesiyle elimi sıktı. "Hoşgeldin, Karla. Otursana." Bana gösterdiği yere otururken terleyen avuç içlerimi pantalonuma bastırdım.
"Nasılsın? Nasıl gidiyor hazırlıklar?" Hala gülümsüyordu.
"İyi gidiyor efendim. Çok sıkı çalışıyoruz." Sesimin kendimden emin çıkmış olmasını umuyordum. Kafasını salladı. "Aah evet duydum. Sen her zaman çalışkan oldun zaten."
"Teşekkür ederim efendim. Sizin sayenizde." Elindeki kağıtları inceledi ve birkaç saniye sustuktan sonra devam etti. "Programın da çok yoğun gözüküyor." Burun kemerinin altına düşen gözlüğünün üstünden beni baştan aşağı süzmüştü... "Formun da yerinde." Gülümsemeye devam ediyordu. Ben de gülümseyerek karşılık verdim. "Seni daha sık görmeliyim, daha öncelerde de çok ihmal ettim seni. Bu açığı kapatmak lazım." İçim rahatlamıştı. Demek ki gerçekten turne için beni çağırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerdeki Sessizlik
FanfictionKarla Kore'deki müzik sektörünün zorluklarıyla mücadele eden bir idol. Birçok kez başarısızlıklarla yüzleşen Karla'nin başarılı insanların gölgesindeki çığlıklarını kimse duymazken hayati yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. Yakın arkadaşlarından biri...