Geç Gelen Aşk Çocuklar (#Tamamlandı)

BABA KIZ KAVGASI

Artık yavaş yavaş sinirlerim tepeme çıkmaya başlamıştı. Adam bildiğiniz, rock yıldızı gibi gelip masamıza oturmuştu, bildiği konular hakkında ahkam kesip sohbet ediyordu da bu tanışma yemeği değildi ki bu işi bağlamam gerekiyordu. Balık tabağımı hafifçe öne doğru ittim, şarap kadehimi önüme aldım ve gayet kibar bir şekilde;

— Bay Fabien, Volkan Beyin sohbeti çok güzel de tekne ile ilgili olarak neler düşünüyorsunuz, diye sordum gülümseyerek. Bay Fabien gözümün içine baktı.

— Aslında tekneyi ben kendim için yaptırmak istiyorum, dedi Volkan'ı tamamen unutmuş, bana odaklanmıştı.

— Kafanızda belli bir plan var mı yoksa...

— Aslında ben size bırakmayı düşünüyorum. Çok büyük bir şey istemiyorum, malum yalnızım, dedi gözlerinde hayranlıkla. Volkan başını bana doğru çevirdi;

— İş mi atıyorsun adama, dedi dişlerinin arasından. Yandan ters ters baktım cevap vermedim.

— Aslında fiyat aralığı, motor gücü ile ilgili bilgi verirseniz, bir de tabii yelkenli mi yoksa motor yat mı olacak, diye sordum gülümseyerek.

— Sizin sürat teknesi yarışlarına katıldığınızı duydum, doğru mu?, diye sordu Bay Fabien aniden. Arkasından Volkan şok olmuş bir sesle;

— Doğru mu?, diye sordu Türkçe olarak.

— Evet, dedim Fransızca ve ikisinin de yüzüne baktım.

— Manyak gibi araba kullanmandan normal olmadığını anlamıştım ama sürat teknesi ne kızım, dedi ağzı açık.

— Annemin genleri işte ne yaparsın, dedim Fransızca. Ona ukala bir bakış attım ve gülümseyerek Fabien'e dönüp;
Yelkenli motor yata göre daha yavaş ilerler. Motor kapasitesi daha düşüktür. Konfor olarak da tabii motor yat daha konforlu ama uzun vadede baktığınız zaman, yelkenlinin bakım maliyeti ve yakıt gideri motor yata göre daha azdır. Yani maddi olarak hem alırken hem de kullanırken daha kazançlısınız, dedim kendimden emin.

Bay Fabien hayranlıkla bana bakarken Volkan dişlerinin arasından;

— Herife bak ağzı açık ayran budalası gibi seni izliyor. Bir de bunu alenen yapıyor, dedi hırsla. Ben de aynı şekilde dişlerimin arasından;

— Sana ne ya. Sana mı kaldı lan beni korumak, dedim gülümseyerek. Bu gülümsemeyi üzerine alan Bay Fabien;

— Aslında ben yelkenli tekneleri çok severim. Dediğim gibi şu an için yalnızım. Yelkenli tekne bana şimdilik daha uygun sanki, dedi içten bir gülümsemeyle.

— Bence de Bay Fabien, çok doğru bir karar. Boy olarak da... dedim beyefendi araya girdi.

— Yine size soracağım. Denizcilik bilgim iyidir ama ilk defa tekne alacağım, dedi gülümseyerek.

— Bence çok büyük bir tekneye şimdilik gerek yok. İki kamaralı bir tekne sizin için yeterli olur, dedim kendimden emin.

— Ben de öyle düşünmüştüm ama işin ehli dururken konuşmak istemedim, dedi apaçık hayranlıkla.

Bay Fabien ufak ufak benimle flört ediyordu. Daha önce hep Yosun'la ilgilendiği için açıkçası tuhaf gelmişti. Konuyu dağıtmadan devam ettim;

— O zaman ben size bir kaç model hazırlar gönderirim. İçlerinden beğendiğinizin üretimine en kısa zamanda başlarız, dedim gülümseyerek.

— Süper olur, dedi ve kadehini kaldırdı.
Anlaşmamız şerefine, dedi kadehinden bir yudum aldı. Volkan araya girmekte gecikmedi;

— İşin finansal boyutunu...