SEYAHAT

4K 502 85
                                    

Adam sanki bakkaldan sakız almaya gidelim der gibi, Kızıl Denize gidelim demişti. Suratı beş karıştı, belli sinirliydi ama bana bir şey demedi.

— Kaç gün kalırız, dedim çekinerek. Ona devamlı kafa tutuyordum ama şu an imkansız görünüyordu kafa tutmak.

— Liste uzun, üç, dört gün kalırız. Pasaportun yayanındaydı değil mi?, dedi bana dönüp. Gözlerinde, aşk ve öfke vardı.

— Evet, dedim başımı sallayıp.

— Bir de rica edeceğim daha usturuplu bikiniler giyin. Yani kıyıda, kıyıda derken ana sahilde, dedi ister istemez bikinime baktım, nesi var gibisine.
Bak bu plaja gelirken ne istersen giyin umurum değil ama oraya giderken daha dikkatli ol. Güney'i severim iyi çocuktur, işsiz kalmasın, dedi ve merdivenlerden hızla inmeye başladı. Ben peşinden aynı hızla insem de yetişemiyordum.

Kendini soğuk suya attı ve yüzmeye başladı. Bana karışılmasına alışık değildim, o yüzden çok sinirlenmiştim, peşinden suya atladım. Hızla yüzerek yetiştim, bacağından tutup durdurdum.

— Bir dakika ya! Sen bana ültimatom verip, arkanı dönüp, gidemezsin, dedim hırsla.

— Ben sana ültimatom vermedim, sadece rica ettim. Ültimatom versem, duramaz, dalardın, dedi sırıtarak. Sanki sakinleşmiş, eski Cihan olmuştu yine. Bence bu alaycılık, duygularını belli etmemek için bir maskeydi.

— Allah Allah öyle miymiş, dedim kollarımı göğsümde kavuştururken.

— "Rica ediyorum"la başladı cümlem "lütfen"le bitti. Ültimatom dediğin "Giyilmeyecek" ile başlar "Anlaşıldı mı" ile biter, dedi gayet sakin.

— Yine de hoşuma gitmedi, tehdit vardı, dedim dik dik bakarak.

— Giyersen diye demedim, adam sana öyle bakmaya devam ederse, dedim, dedi yine alayla.

— Ya hep sen haklı çıkmak zorunda mısın?, dedim ellerimle denize vurarak.

— Evet, çünkü ben patronum, dedi ve neşeli bir kahkaha attı.

— Ben de patronum, dedim burnumu havaya dikip.

— Dedenin kurduğu, babanın büyüttüğü, annenin desteklediği bir şirkette, evet. Ben bu gördüğün her şeyi, dedemin bana bıraktığı para ile aklımı kullanarak yaptım, dedi, yanıma iyice yaklaşıp, gözlerimin içine bakarken.

— Aşağılamasa idin iyiydi, yalnız. Benim, senin gibi seçme şansım yoktu. Ya babamın şirketinin başına geçecektim ya da şirket babamı bizden alacaktı, dedim gözlerinin içine bakarak.

— Özür dilerim su kuşum ben hiç bilmiyordum, dedi üzgün bir ifadeyle.

— Bilmemen normal, dışarıya hiç yansıtmadık. Tabii başa geçince biraz müşterilerden tepkiler oldu. Hatta anlaşmasını iptal etmeye kalkan bir müşterinin kapısında sabahladım, anlaşmayı iptal etmesin diye. Yani bende kolay patron olmadım, dedim burnumu havaya dikip.

— Aman tamam minik piremses, çen de zorlandın, dedi kahkaha atarken.

— Ya ama yine alay ediyorsun benimle sen. Pis adam, dedim koluna vururken ve benimle daha fazla uğraşmasın diye;
Aklına nereden geldi böyle bir stüdyo kurmak?, diye sordum başımı geriye atıp yüzüne bakarken.

— Gel kıyıya gidelim, orada anlatayım, yüzmeyince üşüyeceksin, dedi güçlü kulaçlarla kıyıya doğru yüzmeye başladı, ben de peşinden gittim.

Havlularla kurulandık ve güneşe doğru oturduk, anlatmaya başladı.

— Lise yıllarında bir film izlemiştim. Film platosunda geçen. İçinde stüdyolar falan var, açık hava dekorları. Bayılmıştım, aklıma o filmi izlerken gelmişti fikir. İlerde param olursa film stüdyosu kuracağım diye. İçindeki binalar, otel olarak kullanılacak. Gelenler isterlerse figüran olarak filmlerde oynayacak, hem de film çekimlerini izleyecek.
Yani filmlerde arka plandaki figüranlara para vermek yerine, üzerine para alacaktım.
Tabii bunun için geniş bir arazi ve bol para gerekiyordu. Araziyi babam, parayı da dedem verdi. İlk önce bir stüdyo kurdum. Baktım gelen giden yok, kendi dizimi çektim. Derken, yapımcı da oldum. Elime geçen parayı bu sünepe sevgilin gibi, eğlenceye, üstüme başıma değil, işime yatırdım. Stüdyolar çoğaldı, çoğaldıkça gelirim ve çevrem arttı.
Bu arada yurt dışından da çekim için ekipler gelmeye başladı.
Sonra ada fikri aklıma geldi. Burayı aldım. Çok büyük değil, o yüzden iki stüdyo var küçük. Tabii buraya çok fazla yatırım yaptım, eksikleri daha çok. Yavaş yavaş tamamlıyorum, dedi gururla.

Geç Gelen Aşk Çocuklar (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin