Ağzımı her açtığımda ters ters yüzüme baktığı için sustum. Evden içeri girer girmez;
— Cihan sen sen ne yaptığını sanıyorsun. Babam sadece senin değil benim de, dedim sözüm öpücükleriyle kesildi. Normalinde bana karşı hep yumuşak ve sevecen olan adam, oldukça haşin ve sertti. Bıraktıktan sonra ilk defa bana sesini yükselterek;
— Baban senden sonra beni aradı bana da fırça çekti. Kızı daha almadan kendine çok güveniyorsun, güvenme. Gelin ata binmiş ya nasip, dedi telefonu kapattı. Bu konuşmanın üzerine o herifle seni dip dibe görünce, delirdim. Seni aradım açmadın, mesaj attım Hülya'ylayım diye yalan söyledim, diye çıkıştı.
— Yalan söylemedim. Sana çok kızdım. Yaptığım şakanın misillemesini yapacak yer toplantı odası mı olmalıydı Cihan. Küçük masum bir öpücük de değildi ki üstelik, dedim gözlerimden alevler çıkarak.
— Ben orada kamera olduğunu nereden bileyim? Benim aklımı uçurduğun gibi aklını uçurayım, dedim ama kameraya yakanladık. Yani güzelim tek sen değildin ben de vardım o görüntülerde, dedi hırsla.
— Bak azıcık empati yap bana karşı. Bundan önce aileme bırak erkek arkadaşımla öpüşürken yakalanmayı, erkek arkadaşımla yakalanmamışım. Bir Volkan'ı bildiler birlikte olduğum çocuk diye, bir seni biliyorlar, sözlüm diye, diyince ben parmaklarını saçlarının arasından geçirip;
— Zaten o yüzden çıldırdım ya. Baban o gereksiz herife damadı gözüyle baktı, bana gelince hala tepeden bakıyor, dedi sinirle bağırırken.
— Ha sen buna takıksıın. Sen resmen babamı Volkan'dan kıskanıyorsun, dedim ve gülmeye başladım. Ben gülünce o da gülmeye başladı. Sonra yanıma geldi deminkinin aksine yumuşacık öpmeye başladı.
— Ne yapabilirim aşkım, başka aile olsa beni kapılarda karşılar, önüme kırmızı halılar sererdi. Ben bu kadar sert tepkilere alışık değilim, dedi ukala bir tavırla. Kollarımı boynuna doladım.
— Senin egon yara mı aldı beyzadem? Burada normal birinden bahsetmiyoruz, Demir Çapan'dan bahsediyoruz, dediğim noktada babam aradı. Aha dedim s.çt.k. Telefonu çekinerek açtım.
— Alo babacım, dedim gayet saygılı ve sakin bir şekilde.
— O o dallama yanında mı?, diye bağırdı. Yutkundum. Yok diyemedim, var da diyemedim.
— Sustuğuna göre yanında. Çabuk telefonu ona ver. Kendi telefonunu kapatmış, ulaşamıyorum, diye bağırdı hırsla. Cihan'a baktım, elini uzattı. Mecburen telefonu verdim.
— Sen kızımı bir ordu dolusu gazetecinin önünde nasıl öpersin?, diye bağırdı babam.
— Demir Bey sizin kızınız, benim kız arkadaşım ve eğer onun adı başka bir adamla anılıyorsa ben onu o gazetecilerin önünde hiç düşünmeden öperim, dedi sert bir şekilde. Ben aralarına girmek istesemde giremezdim ikisi de baruttu ve artık kozlarını telefonda da olsa paylaşma zamanları gelmişti. Babam ne dedi bilmiyorum ama Cihan daha çok sinirlendi. Sanırım babamın sesi çok gür geldiği için telefonun sesini kısmıştı.
— O Volkan sünepesine bile benden daha fazla hoş görülü yaklaştınız, diye hırsla söylendi Cihan.
Babam yine cevabını geciktirmemiş, tezini çürütmüştü sanırım çünkü Cihan artık salonun ortasında ileri geri, hırsından yürüyordu.
— Bakın Demir Bey, Kumsal'da ben de koskocaman insanlarız. Sevdiğimi öpmek için babasından izin almam gerektiğini bu saatten sonra zannetmiyorum. En yakın zamanda isteme seromonisi formalitelerini yerine getirip, sevdiğim kadını, "Nişanlım" diye topluma tanıtmak istiyorum, dedi kendinden çok emin ve ciddi bir tonda. Babam ne dedi bilmiyorum, telefonu kapatıp koltuğun üstüne attı ve bana sarılıp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Gelen Aşk Çocuklar (#Tamamlandı)
Ficção Geral(5. Hikaye) Geç Gelen Aşk'ın, Bu Defa B'aşk'a'nın ve Geçmişten Gelen Rüzgar'ın çocukları bir hikayede buluştular. Deniz, Peri, Kumsal, Berdan, Baran, Yosun ve diğerleri. Nermin, Demir, Perihan ve Berzan koca koca insanlar olmuşlar. Bakalım onların...