"Selamün aleyküm kızlar?"diye sinirle oturdum masaya. Kantin yine kalabalığından ödün vermiyordu.
"Ve aleyküm selam da ne oldu Mucize? Kime kızdın bu kadar, Umut'a mı?"dedi Hatice.
"Evet! Ona çok kızgınım ama ondan ziyade Ece'ye sürekli tavizler verdiği için daha çok kızgınım. Ya kız kendini Muhteşem Yüzyıl'daki Hürrem sanıyor mübarek! Her kötülüğü yapacak ama yönetim yine elinde olacak sanıyor!"
"Ne yaptı yine o kendini beğenmiş!"dedi Sümeyye.
"Süme lütfen arkasından böyle konuşmayalım. Ben de az önce hiç hoş konuşmadım. Kötü biri de olsa birinin arkasından kötü konuşmak bizi ondan farklı biri yapmaz. Bu arada Muhteşem Yüzyıl dedim de o diziyi izlemiyorsunuz değil mi kızlar?"
"Hayır da niye, çok mu güzel?"diye sordu Hatice.
"Tarihini ve ecdadını bu kadar kötüleyip iğrenç anlatan bir dizi ve bizim gibi izleyen bir ülke yok herhalde! Dizilerin ve filmlerin, tabi İslami olanlar hariç, bazıları gerçekten Allah rızası için güzel film ve dizi çekiyor. Onların hakkını yememek gerekir ama bunun dışındakilerin hepsi kötü mesajlar vermekten başka hiçbir işe yaramıyor. Zina, sevgili, kavga, hovardalık, zorbalık, imamlarla dalga geçip onları hep kötü gibi biri gösterme ve daha sayamadığım bir sürü şey, İslam'ı düşman edinenlerin yaptığı bir oyundan başka bir şey değil. Bunları normalleştirerek bizi İslam'dan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Biz de TV önünde çekirdek çıtlatalım, oğlan ile kızın ayrılmaması için ağlayalım. Ne kadar acı değil mi? Hele o Muhteşem Yüzyıl yok mu! Ona deliriyorum ya! Kanunî Sultan Süleyman hazretlerinin ayağı bir kere olsun sarayda kalmış mı acaba sefere çıkmaktan? Oysa dizide nedense hep haremde! Bu da ne demek oluyor? Zina normal gösterilmeye çalışılıyor. Kanmayın kızlar. İslâmî ve eğitip öğretici olanlar dışında hiçbir film ve diziyi seyredip kafanızı bulandırmayın."
"Ya Allah affetsin. Ben çok film izliyorum Mucize. Yurtta mecbur sıkılıyorum ve sürekli film izlerken buluyorum kendimi."
"Süme bunun çaresi de var, buluruz merak etme ve Mucize çok haklı. Geçen Instagram'da görmüştüm. Dizinin birinde kızın babası arkadaşıyla, diğeri de onun babasıyla -söylemeye utanıyorum ama- yatıyor ve bu ekran karşısındakilere hiç tuhaf gelmiyor. Şeytan bir kere normalleştirdi mi insanların gözünde, işte o zaman Allah muhafaza bundan zevk bile duyuyorlar. Öpüşme gibi sahneler artık eskisi gibi kapatılmıyor. Bazıları çok rahat seyredebiliyor. Gerçekten çok yazık..."
"Ya açıkçası ben bu kadar farkında değildim bunların. Allah razı olsun kızlar. Beni aydınlattınız. Bundan sonra İslami ve eğitici olanlar dışında film ve dizi izlemeye tövbe inşaAllah."
"İşte benim Sümeyye'm. Senden de bu beklenirdi."diye gülerek dizine vurdum.
"İyiliği emredip kötülükten alıkoyan arkadaşlarımız olduğu sürece Allah'ın rahmeti ve koruması her daim üzerimizde olur kızlar."
"Çok haklısın Hatice. Üniversiteyi görüyoruz. Müslüman kesimden gelip burada popüler olmak için öyle insanlarla arkadaşlık edinip ateistliğe kadar yolu giren bir sürü insan görüyoruz. Allah korusun bizi böyle durumlardan ve böyle niyeti olan insanlardan."
"Amin."dedik hep birlikte.
"Böyle sohbet etmeyi özlemişim be kızlar. Sürekli Dünya'dan, okuldan konuşmak insanı daraltıyor."dedi Hatice.
"Allah'tan konuşan üç kişilik bir toplum da olsa melekler üzerine iner de Allah onların kanatları aracılığıyla yüzümüze estiren rahmetinin huzurunu hissediyoruz kızlar."
"Ay ne güzel dedin. Bu arada Mucize? Konu çok başka yerlere geldi ama ne oldu şu Ece'yle aranızda?"
"Ya sorma Süme. Buraya gelirken sinirimi zıplatacak bir sürü şey söyledi. Ben de ağzının payını Bakara suresinden bir ayetle verip geldim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI MUCİZE OLSUN
Teen FictionSakar, komik, saf ruhlu, 21 yaşında, PDR okuyan, başarılı bir genç kız; Mucize Güngören. Sessiz-sakin, soğuk, 23 yaşında, mimarlık okuyan, bebek yüzlü bir genç adam; Umut Tekinoğlu. Aileleri tarafından hiç istemedikleri halde evlendirilen iki gencin...