41, pt1

9.9K 704 162
                                    

"Sanırım sıcaktan beyin kanaması geçirdim."

"Benim de başıma güneş geçti." Efe ve Aras'ın sızlanmalarına göz devirip Paşa'yı sevmeyi bıraktım ve onlara döndüm. "Lan, ne sızlanıyorsunuz?"

Berkay yakınmama güldüğünde anlık ona dönüp tekrar bizimkilere döndüm. İkili bir kaç şey söyledikten sonra ellerindeki eşyalarla içeri girmişti. Arkalarından güldükten sonra kalktım ve sevgilime yardım ettim. Babası bizim için bir haftalık alışveriş yapmıştı... Poşetleri arabadan çıkarıp ona yardım ettim. Babası da dahil dokuz kişi çantaları ve poşetleri taşıdıktan sonra hepimiz sıcağın altında pişmiştik.

"Çocuklar, dikkat edin kendinize. Yaramazlık da yapmayın." Babası bize kısa bir uyarı yaptıktan sonra veda etmiş ve villadan uzaklaşmıştı. Babası o kadar şirindi ki Berkay'ın ona benzediği açıktı.

Babası ile bize geldiklerinde her ne kadar diken üstünde olsakta babam tahmin ettiğim gibi babasını tanımıyordu. Mücevher tasarımcısı olduğunu sanan ailemle derin bir nefes almıştık. Tabii Berkay'ın babası babamın emniyet müdürü olduğunu duyunca biraz katı davranmıştı. Berkay'a attığı bakışı sadece ben, Berkay ve babası biliyorduk... Çok ciddiyim Berkay bir süre boğulma tehlikesi yaşamıştı.

"Paşa mısın nesin bir gider misin yanımdan? Lan havuza atacağım seni git!" Aras bağırarak yanımıza geldiğinde gülerek onu izliyordum. Paşa oyun sanıp onu kovalıyordu. Aras köpeklerden korktuğu için daha da zevkliydi.

"Berkay, köpeğine bir şey de!"

"Hayır. Saldır oğlum hrr!" Berkay Paşa'yı yaza getirip mutfağa gittiğinde ikili tekrar bahçeye doğru bir koşuşturma gerçekleştirdi. Efe Aras'ın bu haline anırarak gülerken Yağız merdivenlerden inip yanımıza gelmişti.

"Neye gülüyor bu?" Gözlerimle bahçeyi gösterdim. Anlamamış gibi bahçeye bakıp olanları gördüğünde onun da ciddi kalma çabası sönmüş ve gülmeye başlamıştı. Ayaz iyi ki yukarıdaydı, yoksa hepimizi kesebilirdi.

"Mangal yapıyor muyuz?" Berkay içeriden bağırdığında Efe gülmeyi kesip ayaklanarak yanına uçtu. "Tabi oğlum manyak mısın! Ben efsane yaparım gel beraber yapalım."

"Tamam akşam yaparız."

"Şimdi yapalım."

"Saat iki."

"Haklısın. O zaman ne yapıyorsun mutfakta boş boş gelsene içeri."

"Tamam."

Garip konuşmaları bittiğinde salona gelmişlerdi. Berkay yanıma oturup yanağımdan makas aldığında dışarıdaki çığlıkları umursamadan ona döndüm. Bana göz kırpıp güldüğünde tam romantik bir söz söyleyecektim ki Ayaz aşağı inmişti. Dışarıda olanları gördükten sonra hepimize küfür etmiş ve dışarı uçmuştu. Hepimiz onları izlerken Ayaz bir şekilde Paşa ile yakınlaştı ve onu sevmeye başladı. Aras fırsattan istifade edip koşarak içeri girdiğinde nefes nefese kalmıştı. Efe gülmeye başladığında dayanamayıp hepimiz gülmüştük.

Paşa koşup yanıma oturduğunda gülerek onu sevdim. Ayaz da gelip Aras'ı sakinleştirdikten sonra sohbet etmeye başlamıştık. Çok zaman geçmemişti, Ege yukarıdan paldır küldür gelip boş yere oturduğunda ona dönmüştük.

"Nerede nasıl yatıyoruz?" Berk de yukarıdan gelip boş yere geçtiğinde sırıttım. Tek boş yer Ege'nin yanıydı.

"En üst katta benim odam var. Mete ve ben yukarıdayız. Onun dışında bir oda daha var, siz seçin."

"Biz yatalım? Çatı katında yatmak en büyük hayalimdi." Aras masumca sorduğunda Ayaz ona bakıp gülerek yanağına öpücük koymuştu. Lan sevimli şeyler. "Yatın bari. Biz de orta katta boş odaya yerleştik zaten." Yağız konuştuğunda Aras gülümseyerek geri yaslanmıştı.

tesadüf [texting] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin