24

18.8K 1.3K 593
                                    

Sanırım ben bu bölümü yayınlayana kadar 10K olacağız ve çOK MUTLUYUM AJDKALDMXLSKDK SEVİYORUM SİZİ 🦋

amavotesayımızartarsabirazdahamutluolacağım

----

Duyduğum kapı sesiyle oturduğum koltuktan kalkıp kapıya yürüdüm. Berkay'ın geldiğini biliyordum çünkü gruptaki konuşmaları bildirim çubuğundan okumuştum. Elbette üzerimdeki şeylere biraz daha çeki düzen verip daha düzgün şeyler giymiştim. Annem ve babam evde olmadığı için biraz(?) dağılan salonu da toplamıştım. Şimdi de kapıyı açmış karşımdaki maskeli ve eldivenli herife kırgın ve sinirli bakışlarımı yolluyordum.

"İçeri girebilir miyim?" Boğuk sesiyle maskenin altından konuştuğunda kapıya yaslanmaya ve açtığım ufak aradan ona bakmaya devam ettim. "Bilmem girebilir misin?" Gözleri bir kaç saniye kapandıktan sonra tekrar açılmış ve başını sallamıştı. "Evet. Yani, lütfen..." Derin bir nefes aldıktan sonra kenara çekilerek kapıyı sonuna kadar açmıştım. İçeri girip eldiven ve maskesinden kurtulduktan sonra ceketini çıkarıp astım. Kendisi de ezbere bildiği banyoya gitmişti.

Onu beklerken salona geçip koltuğa oturmuştum. Çok geçmeden Berkay da salona girmiş, karşımdaki koltuğa oturmuştu. Gözlerini üzerime diktiğinde çekinmeden ona bakıyordum. Bakışlarımdaki kırgınlığı görmüş olmalı ki derin bir nefes alıp gözlerini kaçırmıştı. Gözlerimi devirdim. "Buraya gelme sebebin boş boş oturmak değil herhalde?"

Aslında neden geldiğini bilmiyordum. Ne için buradaydı? Neyi kanıtlamaya ya da ne demeye gelmişti bilmiyordum. Kendi sorunlarını halledemeyen ve beni güvensizliğe ittiren biriydi. Güven istiyordu ama kendisi güven vermiyordu. Kendini iyileştirmeyip başkalarına da bulaştırıyordu. Kendisine yapılmasını istemediği şeyi bana yapıyor-

"Dışından düşünmeyi kes. Öyle bir şey yapmıyorum."

Dediği şeyle utanmam gerekirken kaşlarımı çatıp ona döndüm. "Neden? Doğruları duymaktan nefret mi ediyorsun?" Gözlerini gözlerimden çekmeden oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmişti. Tam yanıma oturduğunda biraz uzaklaşmıştım. Bunu anlamıştı ama belli etmedi.

"Doğrular bunlar değil. Ben sadece... gerçekten unuttum ve özür dilerim. Sizi tanıştırmayı düşünmemiştim düne kadar. Üstelik Barış denen adamın benim arkadaşımla çıkması seni ilgilendirmez diye düşünüyordum. Ege'ye söylemek ise hiç aklımda yoktu. Gerçekten, kavga ettiğini biliyordum ama Barış olacağını tahmin etmemiştim. Barış ile çıkışta konuşacağınızı sanıyordum. Ertesi gün yanına geldiğimde merak ettiğim için geldim seni benzetmeye gelm-"

"Bana söylediğim her şeye inan demiştin. O gün seni benzetmeye geldim dedin şimdi seni merak ettiğim için geldim diyorsun. Ben sana nasıl güveneyim?"

Sözünü kesmem hoşuna gitmemişti -çatık kaşları ile yüzüme bakmaya başlamıştı- ve söylediklerimden sonra eliyle saçlarını karıştırdı. "O zamanlar sana sinirliydim Mete. Beni nasıl bir şeyin içine soktuğunu bilmiyordum ve ne yapmam gerektiğinin farkında değildim. Tanımadığım birine neden seni merak ettim de geldim diyeyim?"

"Tanımadığın birini nasıl merak edebilirsin?"

"Öyle tanımaktan bahsetmiyorum." Gözleri uzun denilecek bir süre gözlerime sabitlendi. Tüm duygularını aktarmak mı istiyordu emin değildim ama söylediği beni etkilemişti. Lanet olsun...

tesadüf [texting] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin