15

24.2K 1.7K 885
                                    

"Sonunda sevgili oldunuz ya resmen! Şükür Allah'ım darısı başıma inşallah." Efe'ye hepimiz gülerken odamın kapısı açıldı. Annem kafasını uzatıp ne yaptığıma baktıktan sonra gülümsedi. "Gel, perde asacağız."

Şu hayatta en nefret ettiğim şey perde asmaktı ve annem her seferinde bu çileyi çekmeme neden oluyordu. Başımı iki yana salladım. "Olmaz bizimkilerle konuşuyorum."

"Bitirene kadar bekleyebilirim." Elinde perdeyle odama girip yatağıma oturduğunda gözlerimi devirdim. Bizimkilere döndüğümde aptal surat ifadelerini gördüm. "Gülün gerzekler sıkmayın kendinizi." Anırmaya başladıklarında tekrar göz devirdim ve konuşmayı kapattım. Adam akıllı çift arkadaşlarımı bile tebrik edemiyordum. Sandalyeden kalkıp annemin elinden perdeyi aldım ve camın dibine ilerledim. Annem merdivene çıkmama yardım ederek perdeyi tuttu. Perdeyi asmaya başladığımda kollarım ağrımaya başlamıştı.

"Geçen gün bize gelen arkadaşın... Neydi adı?"

"Berkay mı?" Nefes nefese sorduğumda gülerek kafa salladı. "Yakışıklı çocukmuş." Perde asmaya devam ederken sırıttım. "Öyledir."

Bir şey demediğinde sessizce perde asmayı bitirdim ve aşağı indim. Kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattığımda annem odadan çıkıyordu. "Bu arada, seni aşağıdan izliyordu."

"Ne? KİM?" Annem bilmiyorum dercesine kafasını sallayıp odadan çıktığında hızla cama koştum. Yağmur yağıyordu, Berkay burada olamazdı.

Valla buradaydı aptal insan.

"Bu yağmurda ne işin var dışarıda senin? Gitsene evine!" Sesimi duyduğunda sırıtarak kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Islak saçları alnına yapışmıştı. Bu kadar yüksekten onu nasıl böyle HD görüyordum?

"Aşağı gelsene." Sesli konuştuğunda kaşlarım yukarı kalkmıştı. "Hasta mı olmamı istiyorsun? Sen de evine git hadi." Başını iki yana salladı. "Baban evde değil mi? Bak sen gelmezsen ben yukarı geleceğim." Dudaklarımı ısırarak içeri girdim. Babamın imalarını çekmek istemiyordum o yüzden hırkamı giyip kendimi odadan dışarı attım. Annem anlamış olacak ki bana göz kırptı. Yüzüm kızarırken evden çıktım ve asansöre binip aşağı inmeyi bekledim. Aynadan saçımı düzeltirken neden burada olduğunu merak ediyordum.

Binadan çıkıp arabasının önüne yaslanmış yakışıklının yanına ilerledim. Adım seslerimi duymuş olacak ki başını kaldırıp bana baktı. Gözleri direk gözlerimi bulurken gözlerimi kaçırarak yanına ilerledim. Önünde durduğumda ellerini arabasına yaslayarak öne doğru eğildi. Hareket etmeden onu izliyordum. "Bu yağmurda neden buradasın?"

Derin bir nefes aldı. "Hiç, dışarıda olasım geldi." Gülmeye başladığında yüzüme vuran nefesi yüzünden yüzümü buruşturarak başımı geri çektim. "İçtin mi sen?" Bana dudaklarını büzüp kafa salladığında göz devirdim. "Belki birazcık." Sessizce küfür ederek etrafa bakındım. Ehliyetim yoktu, onu evine bırakamazdım. Sarhoş olduğu için kendi de gidemezdi. Mecbur evime gidecektik. Yüzümü incelediği için kaçırdığım gözlerimi yine ona çevirdim. Mimik hareket ettirmeden yüzümü izliyordu. Yutkunduğunda adem elması hareket etmişti. "Ona çok benziyorsun."

Kaşlarımı çattım. "Kime?" Başını omzuma koyup göz temasımızı kesti. "Ona işte. Beni aldatan eski sevgilime çok benziyorsun. Burnun, gözlerin... Tıpkı o." Derin bir nefes alıp bekledim. Biraz sonra devam etmişti. "Biliyor musun üç yıldır birlikteydik. Her şey çok güzel gidiyor derken beni aldattığını öğrendim. Tanımadığım yabancı bir çocukla aldatıyormuş beni. İkisini görmesem inanmazdım... Bunu bana nasıl yaptı bilmiyorum. Altı ay oldu ama hala acı çekiyorum sanırım. Bazen aklıma geliyor, böyle dağılıyorum."

tesadüf [texting] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin