tesadüf [texting] ✓

46

geçmiş olsun yazanların kafalarını ısırırım 🦋 daha iyiyim şu an biraz hafifledi gibi -737273 saat geçmiyor çünkü aw- ♡

Bi de taslaklarda bir şey yaptım derken, yeni kurgu yazdım ASLA DURMUYORUM HSJEJDJWLMDLSLWM

----

"Paşa'yı salarsan artık arabaya bineceğiz Mete. Berkay'ın babası bize bakıyor kötü kötü." Ayaz elimden köpeği zorla aldığında kollarımı iki yana serbest bırakıp dudaklarımı büzdüm. "Ama Paşa..."

Beni umursamadan hepsi arabaya bindiğinde üstüme kapıyı da kapatıp camı açarak el salladılar. Onları kollarımı göğsümde bağlayarak izledim. "Üzülme gelince görürsün köpeğini. İki gün sadece..."

"Pekala, gidiyoruz. Berkay dikkat edin kendinize."

"Tamam baba." Berkay'ın babası bana gülümseyip arabayı çalıştırdığında biraz geri çekildim. Önümüzden geçip gittiklerinde omuzlarım düşmüştü. Ben hepsiyle yaşamaya alışmıştım ama.

"Ne oldu sevgilim?" Berkay arkamdan sarılıp kollarını göğsümün üstünde birleştirdiğinde omuz silktim. "Ben alışmıştım üç günde beraber yaşamaya. Bir anda aşırı sessiz geldi etraf." Başını eğip yanağımdan öptüğünde sırıttım. Hava soğuktu ama bir ısındım şu an.

"Yazın yine geliriz, daha uzun kalırız. Saat on oldu hadi girelim içeri." Beni yönlendirip kapıya doğru yürüdüğünde yutkundum. "Ama sen arkadan dayıyorsun bana, anlamıyorum mu sanıyorsun?"

"Anlaman için çabalıyordum. Biraz daha detay vermemi ister misin, sözlü olarak?" İçeri girip kapıyı kapattığında kollarının arasından çıktım. Bana tekrar dönüp göz kırptığında başımı iki yana salladım. "İstemem, anladım."

"O zaman odadaki banyoya gir ve yıkan hadi." Beni omuzlarımdan merdivene doğru çevirdiğinde tam adım atacaktım ki salonda Paşa'nın mamasını gördüm. "Berkay burada unutmuşlar. Aç kalacak şimdi iki gün." Baktığım yere dönüp baktıktan sonra tekrar benim olduğum yere dönmüştü. Yavru köpek bakışlarımı gördüğünde her ne diyecekse demekten vazgeçip bana sarılmıştı. "Senin bu Paşa aşkın ne olacak?"

"Bende bir hafta kalabilir mi?"

"Oğlum eşya değil, hayır tabii ki." Mızmızlanmak için başımı geri çekip alttan ona baktım. Elleri belime sarılı olduğundan çok da geri çekilememiştim. "Ama n'olur? Ben ona çok iyi bakarım, valla bak." Tek kaşını kaldırarak bana bakmaya devam ettiğinde ellerimi göğsünün üstüne bırakıp kendi parmaklarımla oynamaya başladım. "Hem o da beni seviyor. Ayırmasana sevenleri."

"Şu an banyodan çıkmış olabilirdik."

"Ben ne diyorum sen ne diyorsun ya?" Kolları arasından çıkıp merdivenleri ikişer üçer çıktım. Gülerek peşimden geldiğinde ondan önce odaya girip valizimden alacaklarımı alıp odadaki banyoya girdim. O sırada Berkay kapıda belirmişti.

"Sen koridorda olana git burası benim, ağla."

"Beraber yapabiliriz ister-" Kapıyı suratına kapattım.

Üstümdeki heyecanı atıp kıyafetlerimden tek tek kurtuldum. Anneme hafta sonunu da burada geçireceğiz derken bana imalı gülmesi tekrar aklıma geldiğinde kızarmıştım. Aynadaki yansımama bakıp gözlerimi devirdim. "Utanıp durma salak mısın Mete?"

Banyo yapıp temizlenmem rahat bir buçuk saat sürmüştü. Kendimi sakinleştirmem ve sürekli derin düşüncelere dalmam da dahildi. Üzerimi giyip saçlarımı kurutmadan banyodan çıktığımda siyah storların indiğini ve karanlık odanın biraz daha karanlık olduğunu görmüştüm. Tek aydınlık şey komodinin üstündeki küçük beyaz ışıktı.