Nazlı mumları da yaktıktan sonra son bir kez etrafa baktı. Masa gayet güzel gözüküyordu. Masayı kontrol ettikten sonra aynanın karşısına geçip son bir kez de kendine baktı. Bu gün Ali’ye çok güzel görünmek istiyordu. Çünkü bugün Ali’nin doğum günüydü. Nazlı bugün için özel olarak hazırlanmıştı. Ali’nin hayatındaki en güzel doğum günü olsun istiyordu. Ali’ye nasıl bir sürpriz yapacağını çok düşünmüş ve pek yaratıcı olamamıştı. Klasik bir akşam yemeği her zaman çok romantik olmuştur diye düşünüp kendi elleriyle Ali’ye sevdiği yemeklerden hazırlamıştı ama asıl sürprizi bu değildi. Asıl sürprizi çok başkaydı. Ali’ye hediye olarak çocukluğundaki tavşanını geri getirememişti ama ona bir tavşan hediye edecekti. Ali’nin çok sevineceğini hayal ediyordu ve sadece hayali bile deli gibi mutlu ediyordu Nazlıyı. Ali’nin mutluluğu için her şeyi yapardı. Görmek istediği tek şey Ali’nin gülümsemesiydi. En sonunda Ali’nin akşam yemeği saati yaklaştığında Ali’ye onun evine gelmesi için mesaj attı. Mesajı attıktan sonra heyecanlı bekleyiş başlamıştı. Kapı çaldığında bir süre heyecandan olduğu yerden kıpırdayamadı Nazlı. En sonunda kendine gelip kapıya ilerledi ve kapıyı açtı. Ali’yi görmesi ile yüzüne kocaman gülümsemesi yayılmıştı bile. “Hoş geldin, Ali.” Dedi Nazlı. “Hoşbuldum Nazlı.” Dedi Ali ve içeri girdi. “Neden beni çağırdın Nazlı? Tam yemek yiyecektim, tam yemek saatimde çağırdın.” Dedi Ali. “Evet ve bunun bir anlamı var. Şimdi senden ama gözlerini kapatmanı istiyorum.” Dedi Nazlı. Ali anlamaz bakışlarla Nazlıya baktı. “Neden gözlerimi kapatıyorum? Gözlerimi kapatırsam seni göremem ki.” Dedi Ali. Nazlı onun dediği ile gülümsedi. Ali her zaman ki gibi Ali’ydi. Nazlıyı tek bir lafı ile tesiri altına alıyordu. Nazlı lafın etkisinden çıkamamış bir süre öyle gülümseyen suratıyla Ali’ye bakmıştı. En sonunda kendini toparladı. “Haydi Ali kapa gözlerini. Lütfen.” Dedi Nazlı. Ali istemeye istemeye gözlerini kapadı. Nazlı onu yönlendirmek için ki aslında bu bahaneydi sadece Ali’nin elini tutmak istiyordu. Elini Ali’nin eline uzatıp yavaşça elini tuttu. “Gel benimle.” Diye fısıldadı genç kadın. Yavaş adımlarla Ali ile birlikte salona ilerlemeye başladı. İşte yine aynı şey olmuştu. Heyecandan tüm bedeni titremeye başlamıştı. Ne zaman Ali ile temas halinde bulunsa kalbi küt küt atmaya başlıyordu. Şimdi de kalbi sanki göğüs kafesinde değil de avcunun içinde atıyor gibiydi. Bir kere daha bu adama sahip olduğu için şükretti Nazlı. Ali’nin ona yaşattığı bu heyecanı bile seviyordu. Şu anki bu mutluluğunun tek sebebi tam yanında duruyordu. Salona geldiklerinde masanın karşısına geçti ve durdu ama Ali’nin elini bırakmadı. “Ali gözlerini açabilirsin.” Dedi Nazlı. Ali yavaşça gözlerini açtı ve Nazlı heyecanla onun vereceği tepkiyi bekledi. “Sana sürpriz yaptım. Bak neler hazırladım senin için.” Dedi Nazlı. “Nazlı hazırladığın masa için teşekkür ederim ama biliyorsun ki ben sürprizleri sevmem.” Dedi Ali kendinden emin bir şekilde. Nazlı az çok ondan bu tepkiyi beklemişti. O yüzden bu tepkiye karşı hiç morali bozulmamış aksine gülümsemişti. “Lütfen Ali bugün için sevsen?” dedi Nazlı. Ali dönüp Nazlıya baktı ve tebessüm etti. “Bugün için değil ama senin için severim Nazlı. Sadece bir seferliğine ama.” Dedi Ali. Nazlı onun dediği ile daha çok gülümsedi. Ali öyle güzel konuşuyordu ki… Dediği her bir kelime içine işliyordu genç kadının. “Masaya geçelim mi? Senin sevdiğin şeyleri kendi ellerimle hazırladım. Hepsine sevgimi kattım.” Dedi Nazlı. Ali tebessüm edip masaya geçtiler ve yavaş yavaş yemeklerini yemeye başladılar. Nazlı, Ali’ye bakmaktan yemeğini doğru düzgün yiyemiyordu. Gözlerini bir türlü Aliden ayıramıyordu genç kadın. Sadece onu seyretmek istiyordu. Nazlı hala Ali’nin doğum gününden bahsetmemişti. Ali anlamış mıydı, anlamamış mıydı bilmiyordu. Acaba kendi doğum gününü unutmuş olabilir miydi? Ali, Nazlıya dönüp gözlerinin içine baktı. Ali ile göz göze gelmek… Nazlıyı heyecanlandıran başka şeylerden biriydi. Aslında Ali ile olan her şey onu heyecanlandırıyordu. “Her şey için teşekkür ederim Nazlı. Bu masa, yemekler her şey çok güzel ama en çok sen güzelsin. En güzel sensin benim gözümde.” Dedi Ali. Ali’nin dedikleri ile kalbi yine heyecanla atmaya başlamıştı genç kadının. Ali öyle güzel şeyler diyordu ki sanki Nazlı ne söylese sönük kalacakmış gibi hissediyordu. “Bu gece ki en güzel şey sensin asıl Ali. Bu geceyi güzel kılan şey sensin.” Dedi Nazlı. Ali hafif tebessüm edip başını eğdi. Yemeklerini yedikten sonra koltuklara geçtiler. “Ali sen otur ben hemen geliyorum.” Dedi Nazlı ve odasına geçip tavşanı alıp salona geldi. Ali’nin vereceği tepkiyi çok merak ediyordu. Acaba tavşanını hatırlayıp üzülür müydü? Nazlı onu üzmek istemiyordu. Nazlı, Ali gülümsesin istiyordu. En büyük hediyeydi Ali’nin gülümsemesi ona. Nazlı tavşanla birlikte salona geri döndü ve koltuğa oturdu. “Doğum günün için ne hediye edeceğimi çok düşündüm Ali. En sonunda bu tavşanı hediye etmek aklıma geldi. Eksik bir yanını tamamlamak istedim.” Dedi Nazlı. Ali’nin gözlerinden hüzün geçti ilk başta sonra dudaklarına buruk bir tebessüm kondu. “Teşekkür ederim doğum günümü hatırladığın için. Teşekkür ederim bana bir tavşan hediye edip bana çocukluğumu geri verdiğin için.” Diye fısıldadı Ali. Nazlı elini yavaşça Ali’nin elinin üstüne koydu. “Ben seninle ilgili hiçbir şeyi unutamam Ali. Eğer bir nebze seni mutlu edebildiysem dünyanın en mutlu insanı olurum ve bu tavşana çok iyi bakacağını biliyorum. Artık o senin tavşanın.” Dedi Nazlı. Ali tavşandan bakışlarını çekince diğer elini de Nazlı’nın elinin üstüne koydu ve gülümsedi. “Hayır. Bu bizim tavşanımız. Biz ona çok iyi bakacağız. Çünkü ben sensiz eksiğim Nazlı. Ben seninle tamamlanıyorum. Senin varlığın tamamlıyor hayatımı.” Dedi Ali. Nazlı yine Ali’nin dedikleri ile mest olmuştu. Kalbi yine göğüs kafesinin içinde adeta dans ediyor. Etraf yine rengarenk olmuş, gökkuşağı açmıştı. Bu küçük salona bu yağmurlu havada Ali’nin dedikleri ile bahar gelmişti sanki. Nazlı bir kere daha şükretti bu adamla karşılaştığı için. Karşısındaki adamın sevgisine sahip olduğu için şükretti ve kendi kendine söz verdi asla bu adamı bırakmayacaktı. Çünkü artık biliyordu ki Alisiz yaşayamazdı. Onun hayatı Ali ile tamamlanıyordu. “İyi ki doğdun, Ali. İyi ki hayatımdasın.” Dedi sevgi dolu bir sesle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize - #AlNaz
RomansAlNaz'ın yaşamasını istediğimiz her şeyi kısa hikayeler şeklinde burada yazıyorum. İyi okumalar!