Uzun sürenin ardından merhaba 🌸
Zevahir ailesi olarak okuduğunuz bölümler için teşekkür ederim. Sizlere minnettarım. 5 sene önce yazmış olduğum kitabın bugün bile okunduğunu ve beğenildiğini bilmek gerçekten çok güzel, size ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sizlere yeni kitabımı tanıtmak istiyorum. Umarım beğenir ve takipçisi olursunuz. İyi eğlenceler 😊🌸
1.Soğuğun tenini dövmesine izin veriyordu. Kış mevsimini diğer tüm mevsimlere tercih ediyordu çünkü üşümek bir nevi ona kendini bambaşka hissettiriyordu adını koyamadığım bir histi bu.
Uzaktan evini görünce adımlarını hızlandırdı. Kış mevsimini çok sevse de artık vücudunun ısınmaya ihtiyacı vardı.
Bahçe kapısına ulaştığı anda hemen kapıyı açıp üst kata doğru adımlarımı daha da hızlandırdı. Annesi kapıyı açar açmaz ayakkabıları çıkarıp eline aldı ve ayakkabılığa koydu sonrada büyük bir özlemle koşarak kalorifer peteğinin yanına gitti.
"Canım kalorifer peteğim seni çok bekletmedim değil mi canımın içi ?"
"Gökçe mutfağa gel.!"
Petekle yaşadığı kısa zamanlı aşk kırıntısı annesinin ona seslenmesiyle yarıda kesilmişti. Ama ufak bi dikkat kesilmesinden sonra kestane kokusunun ciğerlerine işleyişine tanıklık ediyordu.
"Sobayı mı kurdunuz mutfağa? Sizi çok seviyorum."
"Hadi bize çay yap." bunu diyen ablasına doğru bıkkınlıkla baktı. Aynı bakışı diğer ev halkına da atmak istedi ama kimsenin umurunda değildi annesi Sevda Hanım eline bir el işi almış onu örüyordu babası Salih Bey de yeni aldığı dokunmatik telefonun her yerine basarak öğrenmeye çalışıyordu. Evde tek bir eksik vardı oda evin küçüğü Şadan.
"Tamam tamam koyuyorum. Sen dua et gebesin." U dönüşü diye buna derler işte. Hamile olan o ama resmen acısını ben çekiyorum diye düşündü tekrar. Sonraki bir saat bir çok şeyden konu açıldı. Annenin elindeki havlu kenarı modelinden tutun da ablasının hamileliği ve siyasete varasıya kadar.. Bu konular konuşulurken Şadan'da okuldan gelmiş kendini yerden yere atarak bıktım nidaları atıyordu.
"İnsan değilmişiz gibi hocalarımın ödev vermelerine sinir oluyorum. Daha bugün ödev teslim ettim yine haftaya teslim istiyorlar, bıktım. Abla bi' çay koyar mısın."
Şadan bir senelik hazılıktan sonra şuan mimarlık 1.sınıf öğrencisiydi. Ailesi kazandığını öğrenince okula rahat gidip gelsin diye bi Vespa almışlardı çünkü bu Şadan'a eğer kazanırsa adı altında bir şantajdı. Şadan küçükken ele avuca sığmayan bir çocuk olduğundan ailesi lisenin bitmesine iki sene kala böyle bir şantaj yapmıştı eğer üniversitede güzel bir bölüm kazanırsa bir vespa alacaklardı ve öyle de olmuştu.
Gökçe dayanamayıp daha önce belki defalarca sorduğu soruyu tekrar sordu.
"Anne siz bu çocuğun adını niye Şadan koydunuz ya? Hadi siz koydunuz biz niye karşı çıkmadık, şadan diye isim mi olur ? " dedi kıkırdayarak.
"Yaa abla gülün siz gülün ceremesini çeken benim. Kiminle tanışsam onunla dalga geçtiğimi sanıyor. Sonra bakıyorlar gerçek bu seferde onlar dalga geçmeye başlıyor" sesini kısarak Gökçe'ye doğru yaklaştı "Geçen gün uzundur takip ettiğim bir kıza mesaj attım ilk başta güzelce konuştuk neyse adımı sürekli saklıyorum en son adımı sordu bende söyledim kız bana iyice bir saydı sen kesin sahte hesapsın benimle alay ediyorsun fotoğraftaki de sen değilsin diye sonra da beni engelledi. Hani bilirsin yakışıklıyımdır da yani ama inanmadı ya."
Gökçe büyükçe bir kahlaha koparmamak için kendini sıktı. Her ne kadar tuhaf bir durum da olsa komikti. Şadan da artık yolunu bulmuş daha sonra bir daha hiç karşılaşma ihtimali olmadığı kişilere ismini değiştirerek söylüyordu.
"Kızım ben Şadan'ı köydeyken kucağıma aldım. Hastaneye filan da yetişemedik bu eşek sıpası yüzünden ebenlerin evindeyken (bazı yörelerde babaanne ve anneanneye ebe diye hitap edilir) doğdu. Ben sonra yorgunluktan bayılmışım ne olmuşsa o ara olmuş çocuğun adı Şadan olmuş. Zamanında deden araba kazası yapmış adam da oradan geçiyormuş hayatını kurtarmış o adamın da adı Şadan'mış. "
"Ee kızmadın mı?"
"Ben baya baygın kalmışım o sırada kulağına ezan okunmuş bile. Melek şu motifi bir daha açsana internetten bi' bakayım." Bu hikayeyi o kadar çok anlatmıştı ki artık heyecanlı bir tarafı kalmamıştı kızsa ne faydası olacaktı ki hem artık.
Gökçe çayını yudumlarken masanın dolabın üzerinse bir düğün kartı dikkatini çekti. Küçüklüğünden beri en büyük eğlencelerinden biri düğün kartlarını eleştirmek olurdu. Düğün kartını eline alıp incelemeye başladı ama kart tanıdık geliyordu.
"Ben bu düğün kartını geçenlerde internette görmüştüm hoşuma da gitmişti. Sade bir düğün kartıydı gördüğümde afilli sözleri yada yaldızları yoktu. İşte bunun gibileri kullansalar ne güzel. Kimin bu ?"
"Komşumuz Abdullah amcanın oğlu evleniyor." dedi uzun sessizliğinin üstüne evin babası. Abdullah amcanın üç oğlu vardı en büyük oğlu evleniyor olmalı diye aklına getirdi Gökçe çünkü zaten uzun zamandır nişanlıydı.
"Semih abi mi evleniyor uzun zamandır nişanlıydı zaten."
"Hayır Murat evleniyor"
Gökçe saniyesinde vücudundan bir akımın geçtiğini hissetti. Evdekilere hiçbir şey belli etmemek için büyük bir çaba sarf etmeye başlamıştı. Anında elleri titremeye başlamış ve midesine ağrı girmişti. Şimdi bir şeyleri daha iyi anlamaya başlamıştı. Bu düğün kartı tanıdıktı çünkü aylar önce bunu Murat'a kendisi atmıştı beğendiğini söylemişti. Eklemek istediği bütün detaylar kartta vardı.
"Dondun kaldın ne oldu?" Gökçe annesinin sorduğu soruyla kendine geldi. Kendine hakim olmaya çalışarak cevap verdi.
"Şaşırdım sadece onun bi sevgilisi olduğunu sanıyordum."
"Sevgilisiymiş zaten bugün aradı Habibe teyzen düğün için mutlaka gelin diyor bayağı bi konuştuk 1 senedir beraberlermiş."
Gökçe alel acele üstünü değiştirmek için odasına gideceğini söyleyerek mutfaktan çıktı ve odasına girer girmez ne yapacağını şaşırarak odada dolanmaya başladı. Gözleri dolmaya başlamıştı bile ayrılmış olsalar da içinde onun kendisini sevdiğine ve barışacaklarına dair ufak bir düşüncesi vardı çünkü onlar ayrılalı daha 2 ay olmuştu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR - #Wattys2017
ChickLit-Kapalı olman umrumda bile değil.Ve ya nasıl giyindiğin ya da nasıl düşündüğün.. -Şey.. Konuşmama fırsat bile vermedi.Bana bir anda sarılmaya başladı.Onun bu kokusu..beni benden alan.İçime huzur dolduğunu hissettiğim anlardan biri iste..Hep sarilsa...