Bölüm 26 "İtiraf"

4K 215 24
                                    


...

"Üzgünüm" dedi o cılız çıkan sesiyle "Benim yüzümden buradasın. Keşke hiç gelmeseydin. Bi temiz dayağımı da yedim zaten bırakırlardı sen gelmeyince beni. Hem bana en fazla ne yaparlardı ki zaten?.. Sshhh"
Son çıkan o sesi acıdan çıkardığı belliydi. Fazla konuşmaya zorlamıştı kendini bu yüzden dudağının sağ tarafındaki yara yanmıştı. Çünkü az önce biri kadın iki kişi gelip Emine'yi öldüresiye karşımda dövmüştü. Ellerim ve ayaklarım bir iskemleye bağlı olduğu için yerimden kalkamamış hatta debelenirken yeri de boylamıştım. Hiç acımadan vuruyorlardı kıza. O an için ne dediğimi bile hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey gelmişini geçmişini koymamış ecdadına kadar küfretmiştim. "Hepinize bunun hesabını sorucam. K...ğumun ibneleri bırakın lan kızı gücünüz kıza mı yetiyor? Bırakın kızı bana vurun!" Dediysem de dinlememiş kız yüzüne var gücüyle vururken diğeri de karnına ölümcül tekmeler atmıştı. 15 dakika sonra yorulunca da oturduğumuz iskemleleri sırt sırta verip bizi biraz daha sıkı bağlamış ve kapıyı kilitleyip çıkmışlardı.

"Emine az önce de söyledim. Senin bi suçun yok bu olayda. Bütün suç babamda. Onun alengirli işleri bugün gelip bizim başımızı ağrıtıyor. Bi laf varya hani ' dün yediğin hurmalar bugün ...' neyse işte anladın zaten sen onu. Ama son kez söylüyorum senin bu olayda bi suçun yok üstüne birde dayak yedin karşımda. Ama buradan bir çıkayım hepsinin özellikle sana vuran o iki ibnenin gelmişini geçmişini sorgulayacağım!! " Kızın yanında küfürlerimi kibarlaştırsam da olmuyor.
İçimden ettiğim o okkalı küfür sinirimi üst seviyeye hatta üst seviyenin de üst seviyesine kadar çıkarıyordu. Hepsinin cibiliyetini tek tek .. tövbe ya.

Emine kafasını geriye doğru atınca benim kafama değmişti. Saçları ben buraya geldiğimde açıktı. Cesaret edip de nasıl o halde olduğunu bile soramamıştım. Saçları omzuma düşüyordu. İstemeden de olsa bu berbat durumda yaşadığım şu anlar içimde birşeylerin hatta birçok şeyin filizlenmesini sağlıyordu.

" Selim.. " dedi tekrar emine. Ufak gülücükler saçarken "Az önce sana ben buradan çıkardım demiştim ya? Geri alıyorum lafımı. Sadece kendimi kandırıyorum. Sanırım burada öleceğiz. Kaderde böyle ölmek var-"
"Saçmalıyorsun emine" lafını bölmüştüm " Büyük saçmalıyorsun kurtulacağız buradan bana biraz güveniyorsan inanıyorsan bu dediklerime de inan kurtulacağız buradan"

Uzun bir sessizlik oluşmuştu. Bıçak gibi kesiyordu bu sessizlik beni. Belki de bi ihtimal bile olsa kurtulamayacaktık buradan. Kendime zerre kadar üzülmüyorum da onu öldürürlerse ben nasıl dayanacaktım? Buradan kurtulamazsak da tek gözün ölüm konusunda söylediklerimi aratmayacağına ve değişik ölüm fantezileri olduğuna kalıbımı dahi basabilirdim. Tek çaremiz buradan kurtulmaktı. Tabi oda ne kadar mümkün olursa!..

Şarkıyı açmayı unutmay
Atın beni denizlere vermeyin ellerine
Zaten hasret kalmişidum o deniz gözlerine..

Dilimden bir anda dökülen sözler biraz da olsa beni rahatlatmıştı. Eğer Emine'yle konuşmak istiyorsam bundan daha iyi bi fırsat yoktu öyle ya da böyle bir müddet buradaydık nasıl olsa.

"Güzel şarkı. Çok severim" onun göremediği bir tebessüm yayıldı yüzüme. Kelimeleri birkaç saniye içinde kafamda toparlayıp hemen söze girmiştim.

"Saol bende çok severim.. "

###Emine'den####

Derin bir iç çektikten sonra devam etti. " Biliyorum ne yeri ne sırası ama seninle bunu konuşmam gerek. Senden tek istediğim sözümü kesmeden sonuna kadar beni dinlemen.. Emine ben ufak bir ailenin tek çocuğu olarak büyüdüm. Kimsemiz yoktu. Babama hep sorardım neden benim amcam yok kuzenlerim yok diye. O da benim kimsem yok herşeyim sizsiniz derdi. Bende hep inanırdım. Hiç kardeşim yoktu. Neden kardeşim yok diye küçükken sorduğumda da 'onu getirecek leylek hasta olmuş' derlerdi. Ve ben ona da inanırdım. Taki o zamana kadar. Herşeyi öğrendiğim gün ikinci hayatım da gün yüzüne çıkmıştı. Hayatta istediğim en çok şeylerden birisi de kardeşimin olmasıydı. Ama onu bulduğumda da kaybettiğimi anlamıştım.

ZEVAHİR - #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin