Çığlıklar ve tezahüratlar birbirine karışırken herkes fazlasıyla heyecanlıydı ancak az önceki yarışın kazananı olan Han Jisung'un aklı karışmıştı. Kalabalığa tuhaf bakışlar atarken arabasından inip Seungmin'in yanına ilerledi. Latin ile dalga geçen Seungmin arkadaşını görünce onunla ilgilenmeyi bıraktı. Seungmin'i kolundan tutup kenara çekti Jisung
"Neler oluyor?"
Jisung'un kulağına fısıldayıp yarışacakları yol için rota seçen ve gülümseyen Minho'yu işaret etti "Buranın en iyisi seninle yarışmak istiyor"
"Ne? Neden?"
Omuz silkti sadece. Jisung derin bir iç çekip "Onunla ilgili ne biliyoruz?" dedi
"Adı Lee Minho. 27 yaşında ve buranın en iyisi olduğu için herkesten saygı görüyor"
Gözlerini Minho'dan ayırıp Jisung'a baktı
"Parası, arabası, yakışıklı bir yüzü, kadınları ve hayranları var ama bir karakteri olduğundan şüpheliyim"
Jisung alayla gülüp dudaklarını yaladı "Buranın kralı gibi"
"Yani aradığımız kişi o olabilir"
Seungmin'le bakıştılar. Ikisi de Minho'ya doğru ilerlemeye başladı. Minho için bahisler yatırılmaya başlanmıştı bile. Trafiğe açık, uzun ama çok dolu olmayan bir yolu seçip birasını Jeongin'e verdi Minho. Bu sırada ikili yanlarına gelmişti
Minho başını kaldırıp Jisung'u süzdü, bir şey demeden önündekiler ile ilgilendiğinde görmezden gelindiği için uyuz olmuştu Jisung
"Yarışmak istediğimle ilgili bir şey söylemedim, boşuna yol seçme"
Jisung'u görmezden gelen Minho alayla gülmeye başladı. Jisung'a bakmıyordu ama söylediği şey aşırı komikti ona göre
Jeongin Minho'ya eşlik ederken "Yeni olduğun için buranın kurallarını bilmemen normal tabii" diye mırıldandı. Jisung'a kolunu attı
"İsteyen herkes Minho Hyung ile yarışamaz dostum. Ama Minho Hyung istediği ile yarışabilir. Karşı çıkma şansın yok"
Jisung'a göz kırpıp "Onu yeterince eğlendirirsen seninle bir daha yarışmak bile isteyebilir" diye ekledi
Jeongin'in kolunu ittirip "Seninle değil onunla konușuyordum, velet" dedi. Kendisine bakmamakta aşırı ısrarcı olan Minho'ya dikti gözlerini
Minho sonunda ona baktığında elindeki telefonu Jisung'a verdi "Rotayı ezberle"
Ekrana kısa bir bakış atıp geri uzattı "İstemiyorum, seninle yarışmayacağım"
Önüne geçip kollarını bağladı Minho. Ne kadar ciddi olsada durmadan gülümsüyordu ve açıkçası bu sinir bozucuydu. Rakibiyle dalga geçmek gibi bir huyu vardı ve yüzündeki o kusursuz sırıtış yeterince aşağılayıcıydı
"Yarışmak için gelmediysen burada ne işin var?"
"Sadece para kazanmak için geldim"
"Benimle yarışırsan para kazanamazsın yani?" Dişlerini sıktı Jisung ama hiçbir şey diyemedi. Dudaklarını yalayıp tekrar gülümsedi Minho
"Bu gece ne kadar kazanmayı planlıyorsun?"
İç çekerken düşündü Jisung. Yarışlardan ne kadar kazanıldığını bile bilmiyordu ama az önceki yarıştan 250 dolar kazandığını duymuștu. Fazla uçmamayı tercih ederek "500 Dolar" dedi
"Benimle yarışırsan sana 1000 dolar veririm, kazanmana gerek yok"
Seungmin alttan Jisung'un bacağını sıktı. Dikkatini kendi üstüne çekince kesinlikle yarışması gerektiğini gözleriyle anlatmaya çalıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Go Live [Minsung]
FanfictionParalar, altınlar, kadınlar ve düşünebileceğiniz her şey... Yarışçı Lee Minho istediği her şeye sahip olmasına rağmen kendisini sokak yarışlarındaki tutkuya karşı zapt edemiyordu Aynı şekilde memur Han Jisung'a da Minsung, ChanLix, SeungIn, ChangJin