Go Live [Minsung]

4.9

"90'la gir!"

"Sağa dikkat!"

Felix'in yönlendirmesi ile ilk iki etabı çabucak geçmişti Minho. Engellerle dolu olan yerleri geçerken pek hızlanamamıștı ancak diğer yarışmacılara göre daha hızlı geçtiğine şüphe yoktu. Zaten seyircilerin ekrandan onu izlerken ki çığlıkları da buna bir kanıttı

Minho yarışına son hız devam ederken bu sefer 10.etapta bekleyen Chan ve Hyunjin ikilisi de ekranı seyrediyordu. Teknisyenlerin bir kısmı Myungjun'un aracını gösteren ekrana odaklıydı, bir kısmı ise Minho'nunkine. Myungjun elbetteki daha önce gelecekti bu yüzden hazırlık yapıyorlardı bir yandan da

"İyi gidiyor"

"Felix sayesinde daha iyi. Elemelerde baya gergindi ama şu an daha rahat kullanıyor"

O an ekrandaki Minho'nun arabası aşağı giden toprak yolda yolu takip etmek yerine havada uçup düz devam eden zemine sertçe çarptı. Araba zıplıyordu resmen ve arkasından dev bir toprak bulutunu da havalandırmıștı. Yere inerken arabanın altını sürtmüș, gereksiz bir parçanın da kopup zemine düşmesine sebep olmuştu

"Belki de biraz fazla rahat..."

"N'apıyor lan o!?" bağırıp çağırmaya başladı Hyunjin. Hazırlamak için günlerini harcadığı arabayı Minho'nun hurda parçasıymıș gibi oradan oraya savurmasına hakaretler yağdırdı ve lastikleri tekmeledi

Kış lastiklerini...

Aniden bileğine giren acı ve ayağını tutup sekerek ortadan kaybolușu Chan'ın gülmesine sebep oldu

Ralli, sevdiği kadar hasta da ediyordu Hyunjin'i. Arabaların hasar almadan bitirdikleri yarış neredeyse yoktu ama o bebekleri hazırlarken geçirdiği süre muazzamdı Hyunjin için. Umursamazca kullanıldığını görmekse kabusuydu

Daha 5.etapta olan Myungjun'a kısa bir bakış atıp arkasını döndü Chan. Ellerini çırparken "Pekala, millet!" diye bağırdı "Hazırlanalım, Myungjun yolu yarıladı bile"

Herkes bir kenara dağılıp Chan'ın talimatlarına uymaya başladı. Bu sırada Jisung ve diğerleri de heyecanla yarışı seyrediyordu. Jeongin herkes gibi kendisini kaybetmişti ve Minho için tezahürat yapıyordu. Seungmin sırf Jeongin mutlu olsun diye ona eşlik ediyor, Jisung ve Changbin ise hayretle yarışı seyrediyordu

"Bu şimdi senin sevgilin mi?" diye hayran hayran sordu Changbin. Böyle bir sevgilisi olsaydı kendisiyle gurur duyardı herhalde

"Sevgilim değil flörtüm"

Dönüp çatık kaşlarla Jisung'a baktı. Aklında bir şeyleri tartıp ensesini kaşıdı "Dün gece sabah 4'e kadar sevişenler siz değil miydiniz?"

"Hayır" önüne dönüp ekrana baktı Jisung "3'e kadar yaptık"

"Ay götüm"

Gözlerini devirip o da önüne dönmüştü ki dalga geçmek için dizine vurdu Jisung "Üzülme büyüyünce senin de olur. Gerçi şu saatten sonra büyüyebileceğini sanmıyorum"

"Ya!" Jisung kahkaha atarken sertçe omzunu yumrukladı Changbin. Jisung'un kahkahaları inlemelere dönmüş, yaslandığı Seungmin'in de onlara dönmesine sebep olmuştu

"İstediğim an gidip birisini becerebilirim bir kere! Büyümeye ihtiyacım da yok!"

Aşağılarda bir yere baktı Seungmin "Neyin büyümesine?"

Jisung tekrar kahkaha atmaya başladı. Zaten coşmuş ortamda sesi araya kaynıyordu

"Ondan bahsetmiyorduk gerizekalı!"