Arabasının içinde otururken bunu yapması gerektiğinden emin değildi Jeongin. Elleri korkuyla titriyordu
Minho 5 gündür yarışlara gelmiyordu ve hiçbir şekilde aramalarına cevap vermiyordu
Her günü 'bugün gelir' diyerek geçirmişlerdi ama sonuç hüsran olmuştu. Jeongin endişelenirken insanlar isyan etmeye başlamıştı. Bir kralın yeri tahtıydı
Alnını direksiyondan ayırıp daha önce hiç içine girmediği kalın bahçe duvarlarına baktı. Minho'nun evinin önüne kadar gelmişti ama öğreneceği şeyden korkuyordu. Son zamanlarda Felix ile arasının hiç iyi olmadığını biliyordu, belki bir şey olmuştu
Derin bir nefes alıp arabanın motorunu çalıştırdı. Bahçenin girişini kapatan uzun kapının önüne ilerledi. Jeongin'in arabasını görünce güvenlik kulübesinden başını uzatıp tanıdık olmayan simaya bakmıştı yaşlı adam
"Yardımcı olabilir miyim delikanlı?"
Direksiyonu tutan elleri terlerken masumca gülümsedi Jeongin "Lee Minho için gelmiştim..."
"Minho Bey kimseyle görüşmek istemediğini söyledi"
Gözleri endişeyle açılırken "Jeongin geldi der misiniz?" diye sordu "Bana izin verecektir"
Yani en azından öyle olmasını umuyordu...
Adam derin bir iç çekip "Bekle" dedi. Masasının üstündeki dahiliden Minho'yu aradı. Birkaç küçük konuşmanın ardından kapıyı açtı adam. Demir kapı yana kayarak açılırken tekrar Jeongin'e dönüp "Geçebilirsin" dedi
Teşekkür edip içeri geçti Jeongin. Daha önce hiç görmediği lüks ev görüş acısına girince açılmış ağzıyla ilerledi. Kapının önüne park edilmiş üç arabanın yanına park edip dışarı çıktı ama hala daha evi süzüyordu
Minho tahmin ettiğinden daha zengin olmalıydı...
Yani Minho'nun zengin olduğunu biliyordu ama araba koleksiyonundaki arabaların yarısını o satın almamıştı. Bunu biliyordu en azından
Minho resmi bir yarışçıydı ve bir arabayı iyi bir sürücü ile taçlandırırsanız değer görme ihtimali artardı. Arabaların bir adı olduğu gibi sürücülerin de bir adı vardı. Sırf sürücü yüzünden değer görebiliyordu bazı arabalar
Son 5 yılın ralli şampiyonu olarak Minho'ya birçok markadan araba hediye olarak gönderiliyordu. Sırf dışarı çıkıp onunla 5 dakika dolansın, kameralara yakalansın diye...
Kapının önüne gelip zili çaldığında içeriden sesler geldiğini fark etti. Birisi koşarak kapıya geldi ve Jeongin için açtı
Karşısındaki uzun kahverengi saçlarını arkadan toplamış olan yakışıklı çocuğa - Hyunjin - baktı Jeongin. Genç görünüyordu ve bir o kadar da paniklemiș. Jeongin'i boydan süzüp "Merhaba?" dedi
"Şey, ben Minho Hyung için gelmiştim de..."
"Ahh..." bir şey diyemeden dudaklarını bastırdı adam. Bakışları evin içine kayarken korktuğu şey gerçekleşti. Kalın bir ses sinirle bağırmaya başladı
"Ne bok olduğun umrumda değil pislik herif! Sahip olduğun hayat sadece sana ait değil, şunu anla artık! Chan Hyung'un, Hyunjin'in, benim ve o ekipteki herkesin sana ihtiyacı var! O aptal yarışlara katılarak hepimizin hayatıyla oynuyorsun!"
Evde yankılanan ses Felix'e aitti. Daha önce hiç duymamıştı ama ona ait olduğunu tahmin edebiliyordu Jeongin. Felix'e karşılık olarak bağırmaya başlayan Minho'nun sesi de bunu onaylıyor gibiydi "Bana emir verme çocuk!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Go Live [Minsung]
FanfictionParalar, altınlar, kadınlar ve düşünebileceğiniz her şey... Yarışçı Lee Minho istediği her şeye sahip olmasına rağmen kendisini sokak yarışlarındaki tutkuya karşı zapt edemiyordu Aynı şekilde memur Han Jisung'a da Minsung, ChanLix, SeungIn, ChangJin