0.7

24.1K 2.8K 3.3K
                                    

Seungmin'i arabasına oturttuktan sonra arkasını döndü Jisung. Saçlarını karıştırırken kapının önünde durmuş konuşan Minho ve Jeongin'e ilerledi. Jisung'un geldiğini görünce oradan uzaklașmıștı tabi Jeongin

Ikisi düşündüğü şeyi yapmış mıydı bilmiyordu ama bu konudan uzak durmak en iyisiydi

Minho'nun karşısında dikilip elini uzattı Jisung "İşbirliğin için teşekkürler"

Her zamanki alaycı sırıtış tahtına kuruldu yine. Pantolonunun cebinden çıkardığı damarlı eliyle Jisung'un elini sıktı "Ne demek"

Elini geri çekip Minho'nun yüzüne baktı

Daha önce dikkat etmemişti ama adam fazlasıyla yakışıklıydı. Dolgun dudakları, dümdüz ve şekilli bir burnu vardı. Yüz hatları keskindi ve kızıl ile kahverengi arası olan saçları onu fazlasıyla seksi gösteriyordu. Havaya kaldırdığı saçları yüzünden alnı da ortadaydı. Bütün bunlar kusursuz gülümsemesi ile birleşince kadınların bu adama neden hasta olduğunu anlayabiliyordu Jisung

Bakışları aşağı kayarken kıyafetlerinin de özenle seçildiğini fark etti. Siyah bir gömlek, birçok detaya sahip demir kemer, dolgun bacaklarını saran deri pantolonu ve kunduraları vardı. Gömleğinin kolları dirseklerine kadar çekilmiş, yakası 3 düğme açılmıştı. Bileğinde pahalı olduğu belli olan bir saati ve açık olan göğsünden belli olan bir kolyesi vardı

Kısacası adam mükemmeldi

Tıpkı Seungmin'in dediği gibiydi. Adam zengin ve yakışıklıydı. Bir hayatta isteyebileceği her şeye sahipti

"Bu kadar merak ediyorsan gösterebilirim"

Bakışlarını yukarı kaldırıp Minho'nun arsızca sırıtan yüzüne baktı

"Gözlerin aşağılarda biraz fazla oyalandı"

Gözleri saniyesinde büyürken "Hayır tabiki de!" diye bağırdı Jisung. Gülerek kendisine ilerleyen Minho'yu göğsünden ittirdi

Utançtan kıpkırmızı kesilmişti. Onun bu tür konulara ilgisi yoktu bir kere!

Tek eliyle yüzünü kapatırken "Her neyse, söyleyeceklerim bu kadardı" dedi. Arkasını döndü ama gitmeden Minho'ya baktı tekrar

"Görüşürüz"

"Görüşürüz? Bir dahakine beni tutuklamaya geleceksin herhalde"

Adım atmaya hazırlandığı sırada duyduğu cümle ile dondu. Dudaklarını bastırıp Minho'ya döndü

"Aynen. 232.maddeyi uygulamak için geleceğim"

"Umarım çabuk olursun" ellerini tekrar cebine atıp göz kırptı "Yoksa 232'nin tersini uygulamak için gelebilirim"

Yapmacık bir sırıtış ile ilerlemeye başladı Jisung. Arabasına atladı ve Seungmin ile birlikte yola çıktı. Tekrar Minho'nun yanına gelip evin önünden ayrılan arabalara baktı Jeongin

Herkes gitmişti ve ikisi baş başa kalmıştı. Etraf bir anda sessizleșmiști

"Gidelim mi?"

Gülümseyerek Jeongin'e baktı Minho. Jeongin onaylayınca onun arabasına ilerlemeye başladılar. Jeongin çatık kaşları ile abisine baktı

"Senin araban nerde?"

Yaramaz bir çocuk gibi güldü "Jisung'u durdurduğum yerde bıraktım"

Sen uslanmazsın dercesine başını sallayıp sürücü koltuğuna geçti Jeongin. Minho da yanına kuruldu

"Yarın ne yapacağız? O ikisi artık yerimizi bildiğine göre tekrar değiştirmek zorundayız"

"Yarın buluşmayız, zaten Henry yeni bir yer bulur hemen"

Otobana çıkarken başıyla onayladı onu Jeongin. Günün yorgunluğu yüzünden başını koltuğun başlığına yaslayıp iyice yerine sindi Minho. Bakışları ön cam ile yan cam arasında gidip gelirken titremeye başlayan telefonunu cebinden çıkarıp sessize aldı

"Seninkiler mi?"

"Hmm"

"Yeni çocuk çok fazla sorun çıkarıyor sanırım"

Son 1 hafta içinde Felix'le yaptığı 9 kavga aklına gelince gözlerini devirirken "Hem de nasıl" diye söylendi

Uykusu gelmeye başlarken baygın bakışlarını önüne odakladı Minho. Hemen önlerindeki iki araca, aralarındaki mesafeye ve ilerideki kırmızıya dönüşmek için saniyeleri sayan trafik lambasını baktı

"65'e basıp Passat'la Range Rover'ın arasına gir. 85'le gidersen kırmızı yanmadan ışığı geçersin"

Gözlerini yoldan ayırıp Minho'ya baktı. Tekrar önüne döndüğünde iki araç arasındaki mesafe onu biraz korkuttu "Geçebilir miyim ki?"

"Acele etmezsen geçemezsin"

Minho'nun söylediğini dinlemeye karar verip dediklerini yaptı. Makas atıp aradan geçti ve 85 ile ışığı da geçtiğinde kırmızı ışık yandı. Arkasından gelen araçlar kırmızı da beklemek zorunda kalırken gülerek Minho'ya döndü Jeongin

"Bunu nasıl yapıyorsun?"

Uykusu ağır basarken mırıltıyla "Göz kararı ve tecrübe diyelim" dedi Minho. Kollarını bağladı

"Geldiğimizde beni uyandırırsın"

"Tamamdır~"

Minho uykuya dalarken direksiyonu sıkıca kavrayıp kurallara uygun sürmeye başladı Jeongin. Yarışlar hariç düzgün birisiydi o. Kurallara uygun sürerdi genelde. Ehliyeti olmamasını göz ardı edersek tabi

__________________

Minho'nun evine ulaştıklarında onu güçlükle uyandırmıștı Jeongin. Minho'nun uykusu gerçekten derindi ve bugün fazlasıyla yorulmuştu

İçeri girmesine izin vermemişti Minho. Chan, Hyunjin ve Felix ile aynı evde kalıyordu ve hiçbirinin Jeongin ile tanıșmasını istemiyordu. En çok da Felix'in

Saçlarını karıştırarak içeri girdiğinde Felix'i kollarını bağlamış, salonda otururken buldu. Minho'yu görünce hemen ayağa kalktı ve sinirle "Bu saate kadar neredeydin sen!?" diye bağırdı

Ona baygın bakışlar atıp önüne döndü. Felix'i görmezden gelmişti. Çocuk daha fazla sinirlenirken "Minho!!" diye bağırdı arkasından. Üst kata çıkıp odasına ilerledi direkt. Chan ve Hyunjin çoktan uyumuş olmalıydı

Kendisini yatağına fırlattı. Başı hayvan gibi ağrıyordu ama birazcık uyumak iyi gelmişti

Sarhoştu

Evet, Jisung ile yarışmıș, bir suçluyu bulabilmek için acele etmiş ve Jisung ile baya flört etmişti. Defalarca kez araç kullanmıştı

Ve hepsinde de sarhoştu

O gün birisiyle yarışmayı planlamadığı için baya içmişti ama... Jisung'un varlığı onun kurallarını bozmuştu

Kazasız belasız eve ulaşmıştı ama değil mi? Minho'ya göre önemli olan şey buydu. Sonuç her zaman daha önemliydi

Ama yaptığı hataların sonuçları her zaman iyi olmayabiliyordu ve bunu geçen yıl en acı yoldan öğrenmişti

Bir dostunun ölümüne sebep olarak...

__________________

Amk wattysi yine bildirimlerini yutuyor aq, birde yine bildirimler çok geç gelmeye başladı

Yapacağınız uygulamaya sokayim

Go Live [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin