Uyarıcık; Chanlix için smut olmayan ama smutumsu sahneler
__________________
Otelin spor salonundaki aletlerin birisinin arkasına geçmiş, gördüğü manzara karşısında çıldırıyordu Minho. Karnını tutarak kendisini yere atarken yanındaki Jeongin'in de ondan geri kalır yanı yoktu. Kenardaki başka bir aletin arkasında olan Myungjun kahkahasını bastırmak için çabalıyorken Jinwoo ise çoktan bu manzaranın 50 farklı fotoğrafını çekmişti
Changbin aletlerin birisinde çalışıyordu. Yükleri kaldırdıkça giydiği siyah tişört göğüs kısmından patlayacak gibi oluyordu ve her tarafı ter içindeydi. Boynundan damlalar aşağı süzülürken kol kaşları tamamen şişmiş, damarları ortaya çıkmıştı
Ama komik olan şey hemen yanındaki aleti kullanması gereken Hyunjin sporu tamamen unutmuş Changbin'i seyrediyordu. Yutkunup önüne dönüyor, sadece iki saniye sonra kendisini Changbin'e bakarken buluyordu
Hyunjin'in ısırıp yaladığı dudaklarına kamerayı yakınlaştırıp fotoğrafını çekti Jinwoo. Dörtlü arkada krize girmiş haldeyken salona Chan girdi. Hemen önündeki 4 aptala bakıp kaşlarını çattı. Sessiz adımlarla yanlarına gidip neye güldüklerini anlamaya çalıştı. Olayı kavrayınca büyümüş gözlerle gülmeye başladı. Chan'ı paçasından tutup aşağı çekti Minho. Kendisi yerde yatıyorken Chan da yanına oturdu ve ikiliyi gizlice izlemeye başladı
Karnını tutarken gülmeye devam edip derin nefesler aldı Minho. Sakinleşmeye çalışırken gözyașlarını sildi "Birilerinin küçüğü büyümüş"
Suratını tek eliyle kapatıp parmaklarının arasından Hyunjin'e baktı Chan. Onun adına utanmıştı resmen "Gidip el mi atsam?"
Jeongin hemen üstüne atlayıp "Bırak böyle kalsınlar" dedi "Hyunjin Hyung nasıl el atması gerektiğini bilir"
"Zaten Changbin'e el atmak üzere" tekrar gülmeye başlayıp ters tarafa döndü Minho. İmasına karşı daha çok gülüp sabır dilendiler
Sonunda sakinleștiğinde bugün çalışamayacağını düşündü Chan. Hyunjin'e gülen diğer dörtlüyü de zorla salondan çıkarıp lobiye gitti. Koltuklardan birisine geçip ne yapsa diye düşündü. O ortamda spor yapamazdı ama canı da çok sıkılıyordu. Yüzmeyi düşündü ama yanmak istemiyordu
Birden kaşları çatıldı. Burası 5 yıldızlı bir otel değil miydi? Kapalı havuzu olması gerekiyordu
Resepsiyondan sorup kapalı havuzun bodrum katta olduğunu öğrenince sevinçle odasına çıktı. Üzerini değiştirip mayosu ve basit bir tişört ile bodruma gitti
İçeriye girdiğinde kimseyi göremedi. Yazın ortasındaydılar, tabiki herkes dışarıdaki havuzları kullanıyordu
Rahatça şezlonglardan birisine oturup telefonunu çıkardı. Ekibin sohbet grubuna nerede olduğunu yazdı. Her an ona ihtiyaç olabiliyordu zaten, ekip şefi olarak çok büyük bir yanlış yapmıştı
Telefonu bırakıp ayağa kalktı. Tişörtünü tek hamlede çıkarıp şezlonga bıraktı. Havuzun bir ucuna geçti. 2 metre derinliğindeki havuz tam olarak Chan'ın istediği şeydi
__________________
"Minho"
Arkasından seslenen Felix'i işitince ona döndü Minho. Hemen yanındaki Jisung da Felix'e dikkat kesilmişti
"Chan'ı gördün mü?"
Olumsuz anlamda başını salladı Minho. Spor salonundan çıktıktan sonra Jisung, Jeongin ve Seungmin ile dışarıdaki havuza çıkmıştı. Chan'dan haberi yoktu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Go Live [Minsung]
FanfictionParalar, altınlar, kadınlar ve düşünebileceğiniz her şey... Yarışçı Lee Minho istediği her şeye sahip olmasına rağmen kendisini sokak yarışlarındaki tutkuya karşı zapt edemiyordu Aynı şekilde memur Han Jisung'a da Minsung, ChanLix, SeungIn, ChangJin