1.1

22.6K 2.7K 2.2K
                                    

Jisung ile yüzleri arasında sadece birkaç santim varken geri çekildi Minho. Jisung'un beline indirdiği ellerini serbest bıraktı

"Gidelim, diğerleri merak eder"

Usulca "Olur" dedi Jisung. Minho etrafına bakınıp hangi arabayla gitmeleri gerektiğini düşünürken "Ben kullanayım mı?" diye sordu "Yorgun görünüyorsun biraz"

Yorgun olmasına yorgundu ama asıl sebebi sarhoş olmasıydı, o haliyle araba kullanmasını istemiyordu Jisung

Alınmış gibi parmak uçlarını göğsüne bastırırken "Benim arabamı..." dedi Minho "Benden başka birisi kullanacak!? Hayatta izin vermem!"

Arkasını dönüp garajın evin içine açılan kapısının yanındaki dolaba ilerledi. İçinde arabaların anahtarları saklıydı. İçlerinden birisini seçerken kendi kendine konuştu

"Tamam az önce hurda yığını falan dedim ama milyonluk arabayı başkasının kullanmasına da izin vermem"

Gri Skoda SuperB'nin anahtarını alıp Jisung'un yanına döndü "Ve normalde göremeyeceğin arabalar olduğu için heveslendiğini biliyorum ama olmaz"

"Yorgun olduğun için söylemiştim! Hem sen biz gelmeden önce içmiyor muydun?"

Jisung ona tek kaşını kaldırarak baktı. Bakışlarını kaçırıp ağzını șaklattı Minho "Sadece birazcık içtim"

"Ne kadar birazcık?"

Elini ensesine attı ve kısık seste mırıldandı. Suç üstü yakalanmış küçük bir çocuk gibiydi "3 şişe..."

"Ve sen az önce araba kullandın!"

Bakışlarını etrafta gezdirip durdu. Başkası olsaydı umursamazdı bile ama karşısındaki kişi bir polisti "Öyle bildiğin gibi sarhoş olmuyorum. Araba kullanacak kadar kendimde oluyorum, ayrıca her şeyi de hatırlıyorum. Beni aşırı etkilemiyor"

Kollarını bağlarken büyümüş ve sinirli gözleriyle "Bu bir bahane değil!" dedi Jisung "Arabaların umrumda değil şu an, ben kullanacağım"

Nefesini verip boşluğa baktı Minho

Arabalarını onun kullanmasına izin veremezdi. Belki gidip Chan veya Hyunjin'den onların arabasını alabilirdi ama. O zaman Jisung'un kullanmasına izin verirdi

Cebinden telefonunu çıkardı ama saati ve tarihi görmesi ile yüzü düştü. Bugün ikisi de doluydu. Hyunjin arkadaşları ile takılacaktı, Chan ise spor salonundaydı

Yani Felix şu an evde tekti

Ama kesinlikle onun arabasını istemeyecekti Minho! O çocuk yüzünden kendi evine gelmekten korkar olmuştu

Bakışlarını Jisung'a odaklayıp boydan süzdü onu. Dudağını kemirmeye başlarken "Tamam" dedi "Ama gözüm üzerinde olacak! Düzgün kullanmadığını düşünürsem ben geçerim!"

Başıyla onayladı onu Jisung. Minho'dan anahtarı alıp hangi arabanınki olduğunu kilidini açarak buldu. Koyu gri ve uzun arabaya ilerledi

Jisung sürücü, Minho ise yolcu koltuğuna oturduğunda bir anda heyecanlanmıștı Jisung. Terleyen ellerini pantolonuna sürüp direksiyonu kavradı

Önce garajdan sonrada bahçeden çıkarken Minho'nun pür dikkat direksiyon ve vites kolunu tutan eline baktığını fark etti. Ana yola çıktığında ise bakışlar yol ile elleri arasında gidip gelmişti

Minho'ya dönüp "Bana bakmayı keser misin?" diye sorduğunda ne olduğunu bile anlayamadan yanağına bastırılan iki parmak yüzünden önüne dönmek zorunda kaldı

"Yola bak"

Bozularak kaşlarını çattı Jisung. Yaptığı her harekete dikkat ediyordu Minho. Normalde kendisi her saniye makas atardı ama şu anda makas atmaya çalışırsa Jisung'u boğazlayabilirdi

Neyseki kazasız belasız ulaşmışlardı eve. İçeri girdiklerinde Seungmin ve Jeongin birlikte Hızlı ve Öfkeli izliyordu. Jeongin kendini kaptırmış bir şekilde filmdeki arabaları övüp Seungmin'in hiçbir fikri olmayan parçalar hakkında bilgi verirken Seungmin elini çenesine yaslamış gülümseyerek Jeongin'i dinliyordu. Öyle ki Jeongin Minho ve Jisung'u fark edip konuşmayı bırakmasa Seungmin onu izlemeye devam edecekti

Kendini koltuklara fırlatırken "Insan bir merak eder, arar" dedi Minho "1 saattir evde yokuz, hiç umursamadınız bile"

"İşinizi bölmeyelim dedik" Minho'ya gıcık bakışlar attı Seungmin. Minho ve Jisung'un tam olarak şu anda yaptıkları şeyi o yapmak istememiști

Yerine otururken "Ne işi?" dedi Jisung. Yanakları kızarırken Minho'ya baktı ama göz göze gelince bakışlarını kaçırdı hemen

"Arabayı inceliyordunuz ya?"

"Ha" gülmeye başlayıp ensesini kaşıdı "Doğru, evet. Araba... Hallettik onu"

"Hallettiniz?"

Masadaki biralardan birisinin kapağını açıp eline alırken "Sattık" dedi Minho

İkilinin gözleri büyürken birden Jisung'a döndü Seungmin

"Lan arabayı sattıysanız eve nasıl döneceğiz!?"

Birasını içerken bakışlarını kaçırdı hemen Minho. Sanki başka bir evrene aitmiş gibi davrandı

Jisung'un da gözleri büyüdü "Onu unuttum ben!"

Alnına vurdu Seungmin. Jisung'a öldürücü bakışlarını yollarken yanına oturan Seungmin'e "Biz bırakırız" dedi Jeongin

Dönüp Minho'ya baktı "Değil mi, Hyung?"

"Hı?" Neden bahsettiklerini bilmiyormuş gibi davrandı. Boş bakışları üçlü arasında gezinirken "Onları eve biz bırakırız" dedi Jeongin

Bacak bacak üstüne atıp ensesini kaşırken "Olur yani, bırakırsın sen" diye mırıldandı

Jeongin mutluluk ile Seungmin'e döndüğünde Seungmin'in de gülümsediğini gördü. Seungmin ona teşekkür ederken Minho'ya gözlerini kısarak baktı Jisung. Minho ilginç bir şey varmış gibi tavanı seyrediyordu gerçi

Şerefsiz, tek başına içmek istediği için böyle yapıyordu

Film kendi kendine devam ederken Minho mutfağa gitti. Seungmin ve Jeongin konuşmaya daldığı için Jisung tek başına seyrediyordu filmi. O evde kalmak istemiyordu aslında ama Jeongin onları bırakacağı için oturmak zorundaydı

Minho yeni şişeler getirip masaya bıraktı. Ayaklarını sehpaya uzatıp içkisini kafaya dikerken dalgın bakışlarını televizyona dikmiş olan Jisung'u inceliyordu

Sivil polis olmasına rağmen kahverengi, düzgün kesimli saçları vardı ve sakal falan da bırakmamıștı. Normal polislerin sakal bıyık yasakları vardı ve kıyafetleri düzgün olmalıydı ama sivil polislerde böyle bir kısıtlama yoktu. Uzun saçlarını arkadan bağlayıp sakal bıyık bırakan ve vücudu dövmelerle kaplanmış sivil polislerle tanışmıştı Minho. Gördüğü her sivil polis bir serseriyi andırıyordu sanki ama Jisung farklıydı. Kişiliği dış görünüşüne yansımıștı onun. Tombul yanakları onun ne kadar saf olduğunu belli ediyordu

Minho da öyle miydi acaba? Yüzüne bakınca insanlar nasıl birisini görüyordu? Peki göründüğü kişi ile olduğu kişi ne kadar farklıydı?

Kendi kendine karar veremiyordu buna. Birisinin ona söylemesine ihtiyacı vardı ve sebepsizce Jisung'un ne düşündüğünü merak etti

Jeongin ve Seungmin sonunda sohbetlerine bir son verebildiklerinde ayağa kalktılar. Minho da onları kapıdan geçirirken birden ona döndü Jeongin

"Sen ne yapacaksın Hyung? Eve gidecek misin?"

"Bilmiyorum, eve gidersem de geç giderim" diye cevapladı. Jeongin fazla içmemesiyle ilgili bir şaka yapıp gitti. Kapıyı kapattığında sonunda tek başına kalmıştı Minho

Biraz kafa dinleyip eskileri yad edebilirdi

__________________

Biraz hizlandiricam sanırım. 25 bölüm falan olur gibi

Go Live [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin