Go Live [Minsung]

5.3

Kazanmıştı.

Myungjun'un aşırı hızlı gidip arabanın yerle bağı kesildikten sonra panikleyip fren yapması sonucu çok zaman kaybetmişti ancak Minho bütün etapları kusursuzca geçmişti. Birinci olmuştu

Seyirci bölümündeki Youngmin sadece bağladığı kolları ile onu seyrediyordu. Süresinin ekrandaki yansımasını görüp gülümsediği her saniye ondan daha da nefret ediyordu. İğrenç suratına mükemmel bir yara izi açmak istiyordu.

Final sonuçları direkt duyurulmayacaktı. Yarış bittikten sonra yapılacak olan basında duyurulacaktı. Jisung ve diğerleri seyirci bölümünden çıkıp konferans salonuna ilerlerken teknisyenler arabalar ile ilgilendi. Minho ve diğer yarışçılar sohbet ediyor, Myungjun'u teselli ediyorlardı ama Myungjun'un umrunda değildi zaten, onun istediği tek şey zevkle yaptığı bu işten eğlenmekti.

Bir saat sonra herkes basının yapılacağı yerdeydi. Bütün ekipler tek tek dizilmiş, üstlerinde tulumları ile anonsları bekliyorlardı. Minho ve ekibi onlarla bütünleşen kırmızı ve siyah tulumlarını giymişti, logolarıyla da uyumluydu. Youngmin ve Donghyun da yanlarındaydı üstelik.

Spikerler sonunda gırgırlarını bitirebildiğinde anonslar başladı. Sonuncu sıradaki yarışmacıdan başlayarak herkesin teker teker kaçıncı olduğunu söylediler.

Klasikti. Ilk defa seyrediyor olmasına rağmen bulunduğu ortamdaki coşku öyle sıradan geliyordu ki Jisung'a, artık sıkılmıştı. Bir an önce bitmesini ve gitmeyi istiyordu. Birincinin Minho olduğu açıklanıp da kupa kendisine teslim edilirken sadece kuru bir gülümseme sunmuș ve alkışlamıștı. Halbuki hemen yanındaki Jeongin ve hatta Seungmin kaybetmişti kendisini.

Changbin Jisung'u fark etti ama sesini çıkarmadı. Şu an böyle olmasını normal karşılıyordu, zamana ihtiyacı vardı sadece. Buradan döndüklerinde Minho ile arasında bir şey kalmayacaktı, Minho konuşmaya çalışırsa terslerdi ve kendisinden uzaklaştırırdı. Zamanla onu unutacağını biliyordu.

Ödüller dağıtıldıktan sonra bütün ekipler tek tek fotoğraf çekilmeye başladı. Minho ve ekibi kazandıkları iki kupayı havaya kaldırırken Youngmin fotoğrafın en köşesinde durmuş gülümsüyordu sadece.

Sponsorlar gelip tebrik etmeye başladılar, Minho'nun herkesle anlaşmasına daha fazla katlanamadı Youngmin. Donghyun'u beklemeden çıkışa yöneldi, zaten diskalifiye olduğu için konuşmasını gerektirecek bir durum yoktu. Orada bulunması mantıksızdı

Ama kapıdan tam çıkmak üzereyken suratına doğrultulan silah öylece kalmasını sağladı. Hemen arkasından gelen Donghyun da donup kalmıştı. Ikisi de şaşkınlıkla 2 haftaya yakın süredir sadece gülümsediğinde şahit oldukları ve 'sevimli çocuk' adını verdikleri Jisung'un soğuk gözler ile tuttuğu silaha bakıyordu.

Jisung'un arkasından Changbin çıktı. Aynı şekilde tuttuğu silahı Donghyun'a yöneltmiști

"Lim Youngmin ve Kim Donghyun, cinayetten ve cinayete teşebbüsten tutuklusunuz"

Gözleri iki silah arasında gidip gelirken yutkundu Youngmin. Soğukkanlılığını korumaya çalışırken "Efendim?" dedi "Neyden bahsediyorsunuz?"

"Salağa yatma"

Youngmin masum rolüne devam ederek anlamadığını belirten bakışlar attı. Arkasındaki Donghyun sakindi. Çünkü istediği şey buydu, ya gebermek ya da tutuklanmak. Youngmin köşeye sıkışmıştı işte, artık kaçamazdı hiçbir yere, yolun sonundaydı.

Youngmin böyle düşünmüyordu ancak bir anda içerideki salondan yükselen Felix'in sesi dikkatini çekti.

"Bu özel güne ve burada bulunan herkese teşekkür ederim öncelikle. Ancak söylenecek şeyler henüz bitmedi"