Go Live [Minsung]

5.5

Lan kitabın yorum sayısı 7bin ckdmxmsmmdksjdjss

Bu arada son 5 bölümdeyiz ve daha olması gereken birkaç olay var. O yüzden bölümleri yapabildiğim kadar uzun yazıyorum, ki bu da bölümlerin daha geç gelmesi demek olabilir

__________________

2 haftadır Jisung'u göremiyordu Minho.

Ne aramalarına cevap veriyor ne de mesajlarına görüldü atıyordu. Çok fazla ararsa eğer telefonunu kapatıyordu ve bu Minho'yu çileden çıkarmak üzereydi. Jeongin'den Jisung'un adresini almaya çalışmıştı ama Seungmin tarafından ağzı bağlanmıștı çocuğun. Adresi vermeyi tamamen reddediyordu. Siktiğinin ortamındaki herkes Jisung'u kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyordu sanki

Ona zarar vereceği falan yoktu! Jisung'u inciteceğinden korktuğu için hareketlerine aşırı dikkat eden birisine dönüşmüştü Minho. Şimdi herkes kalbini kıracağı için Jisung'u ondan uzaklaştırmaya çalışıyordu ama Minho pes etmeyecekti. Jisung ile düzgünce konuşana kadar vazgeçmeyi reddediyordu.

Yatağında bilmem kaçıncı kere dönüp kafasına kadar çektiği pikeyi sinirle tekmeledi. Tam o an odasına giren Felix ile göz göze geldi. Hırçın halini sadece hafifçe büyümüş gözlerle seyretmiş ve umursamadan odaya girmiști.

Arkasını döndü ona. Chan birkaç kere gelmişti Minho'nun yanına ama 'reddedilmek nasıl bir duyguymuș?' deyip dalga geçmişti sadece. Ne mükemmel bir arkadaştı ama!

Hyunjin ise ondan daha da mükemmeldi. Minik sevgilisi Changbin ile gecelere akıyordu!

Koskoca evde Minho'yu düşünen tek kişi Felix'ti ama iyi niyeti Minho tarafından çiğneniyordu. Ne zaman konuşturmaya çalışsa tersliyordu onu Minho.

"Yemek yemelisin Minho. Zaten daha yeni yeni kilo almaya başlamıştın"

Elindeki tepsiyi beyaz komodine bırakıp yatağın köşesine oturdu ama Minho'dan aldığı tek tepki omuz silkme olmuştu.

"Çocuk gibisin. Oyuncağın elinden alındı diye ağlayacaksın sanki!" lanet olası iki haftadır ağlamadığı gece yoktu zaten ama bu detayı geçip "O benim oyuncağım değildi!" dedi sinirlice.

"Neyindi o zaman? Seks arkadaşın mı?"

Karşı çıkmaya yeltendi ama ilişkilerini açıklayan en mantıklı kelime olduğu için sesini kesmek zorunda kaldı. Başını iki yana sallayıp tekrar gözleri dolan Minho'nun saçlarına ellerini koydu Felix.

"Onu gerçekten sevmeni anlıyorum ama Jisung'u da anlaman lazım"

"Anlıyorum zaten!" kollarının arasına hapsettiği yastığı olduğu yere sertçe bırakıp yatakta doğruldu "Geçmişimin iyi olmadığını ben de biliyorum zaten ama... Ama ben şu an öyle birisi değilim! Ilk defa kendi evime çıkarken neden Hyunjin'e teklif ettim sanıyorsun? Çünkü büyüyüp olgunlașmıștım ve hala aptalın teki olsam da Hyunjin ile aramı düzeltmem gerektiğini düşündüm. En azından ihtiyaçlarını karşılayabilirim dedim çünkü elimden başka hiçbir şey gelmiyordu! Şu an aynı salaklığı Jisung'a yapacak değilim! O beni bırakana kadar onu bırakmayacak kadar çok seviyorum! Ve beni bırakmaması için elimden geleni yaparım!"

Morali bozuldu Felix'in. Chan niye ona böyle şeyler söylemiyordu ki? Felix de böyle sözler duymak istiyordu.

Kıskançlığı bir kenara bırakıp "Ona zaman tanı" dedi Felix. O tepsiyi kucağına alırken Minho tekrar yüzünü yastığa gömmüştü

"Daha ne kadar zamana ihtiyacı var? Özledim ben onu... Şimdi Seungmin ve Jeongin'in yanında çok rahatsız da hissediyordur..."

Sürekli öpüşüp bunu Jisung'un gözüne sokmaya çalışan ikiliyi düşününce bir an Jisung adına üzüldü Felix. Gerçekten rahatsız hissediyordu büyük ihtimalle.