# 26 #

1.5K 129 49
                                    

♡ Salı ♡

Gözlerimi açtığım gibi karşılaştığım ay ile şaşkınca etrafa baktım. Uçurum mu? Hayır ya. Burada uyumuş olamazdık, telefonu elime alıp saate baktım. 04:00 oha!

"Abi kalk kalk. Uçurumda uyuyakalmışız." Mırın kırın ettiğinde ofladım. Asiri sarsarken birden kendimi asirin göğsünde buldum göz devirip kafamı kaldırdım.

"Abi kalksana ya!" Dediğimde sinirle kalkıp konuşmaya başladı. "Ne var amına koyim sabahın köründe ne var?! He?! Ne var?! Hem sen neden odama gir-" Kafasını çevirince etrafa baktı. "Hass... Burada mı uyuyakalmışız?" Dediğinde hızla ayağa kalktım.

"Eve gitmemiz lazım çabuk abi." Dediğimde arabaya bindi bende bindikten sonra hızla eve sürmeye başladı. Uykum ağır basıyordu direnmem lazım.

Eve geldiğimizde yarı açık gözlerimle kemeri çözüp arabadan indim, Asir kapıyı kitlediğinde arabanın önünden dolanıp yanına vardım. Yan yana ilerlemeye başladık bir anda bana döndü. "Bana bir bücür dün yaptığımız, dediğimiz hiçbir şeyin konusunu açmak yok. Sır." Gülümseyip kafamı eğdim. Kafamı kaldırıp ona baktığımda,

"Eskisi gibi." Diyip kafasını salladı aşağı yukarı.  Eskisi gibi.

Evin kapına geldiğimizde aklıma gelen şeyler yüzüm düştü, bizde anahtar yok. Asir abiminde aklına gelmiş olmalıydıki küfür etti sonra elimi tutarak bakın burayı vurguluyorum elimi tutarak arka bahçeye ilerledik. Salonun bahçe kapısını kitli görünce abim ya sabır çekip elimi bıraktı etrafa bakarken saçıma taktığım tel tokamı çekip bahçe kapısının önüne eğildi. Tel tokanın ucundaki top gibi şeyi bir hamlede koparıp deliğe soktu. "Işık tut." Dediğinde öylece baka kaldım. Kendi evime hırsız gibi girmek de varmış. Abimin sesi ile kendime geldim. "Ne bakıyon lan öyle?! Işık tutsana." Telefonumu bir hışım cebimden alıp açtıktan sonra feneri açtı ve elime verdi.

"Bak bu ışık. İki dakikadır bunu söylüyorum," diyip geri işine döndü. Yukarıdan ona ışık tutarken 'kıt' gibi bir ses duydum sonra ise kapı yavaşça açıldı. İçeri girdiğimizde kapıyı abim zorlayarak kapattıktan sonra merdivenlere yöneldik. Işık açık olmadığı için tel tokayı ne yaptığını bilmiyordum.  Tek bildiğim şey yanı başımda üçüncü ama en değerli abim olduğuydu.

Asir ve diğer abilerimin oda katına gelince o odasına yöneldi bende merdivenlere yöneldim ama kolumu bir el tutmuştu. Kafamı çevirdim, nane kokusu değilde burnuma vanilya dolmuştu. Bir anda merdivenden çekildim ve aynı hızda bir odaya sokuldum. Burası Asrın abimin odasıydı.

"Beraber uyuyalım mı?" Sesi uyku mahmurluğu çıktığı için acayip tatlış olmuştu. Başımı aşağı yukarı salladım, yatağa ilerleyip açtığımda duvar ve cam tarafına ben yanıma Asrın abim yatmıştı. Kafamı yastığa koyunca pencereden yansıyan ışıkla yanıma yatıp elini yanağına koymuş yan bir şekilde beni izlediğini gördüm.

"Abi? Uyumayacak mıydın?" Dediğimde konuşmaya başladı. "Biliyor musun Asır? Senle küs olduğum sıra sigaraya başladım, öyle çok içmiyorum ama arada içtiğim oluyor. Hani bana abi vanilya kokun nereye kayboldu diye soruyorsun ya arada ben o gün o kokunun üstümden gitmesi için sigara içiyorum." Dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım.

Meğer abilerim hakkında birşey bilmiyormuşum ben. Şimdi düşünüyorum da... Ben nasıl kardeştim? 15 yaşında bir veda mektubu ile sevgilimle kaçmıştım. Asrın abimin neden şiddeti sevdiğini bilmiyordum, Asir abimin ortalıktan kaybolduğunda ilk dakikalar merak ediyorum ağlarken sonra gülüyordum, Asrin abimin ne hissetiğini bilmeden hareket ediyordum. Küçücük bir çocuk gibi. Aynen. Küçücük bir çocuk gibi.

MORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin