MOR

# 12 #

Herşeyi öğrenmeye hazır mısınız Mor ailesi?

|
|
|

Mor: Günaydın 💜
Görüldü.
yazıyor...

Akın: Sonra konuşsak?

Mor: İyi misin? Ya da bir işin mi var? Okula gelecek misin?

Akın: İyiyim. İşim yok. Okula geleceğim.

Mor: Neden yazmayayım o zaman sana?
Görüldü.

⚫
⚫
⚫

İlk ders bittiğinde kafamı sıraya koydum, iki ön sıramda Akın oturuyordu yazışmamızdan sonra direk okula gelmiştim fakat girdiğimde gülücükler saçan Akın ile normal davranmaya çalışarak sıramda oturmuştum.

Hoca geldiğinde ise kısa günaydın sohbetinden sonra dinliyor gibi yapıp arkadan ne kadar izleyebilirsem Akını izledim. Fakat o Emre ve Salihten başka kimse ile ilgilenmemişti. Dersle de bile.

Dibinde birisi ayağı ile ritim tutuyordu ama ben kafamı kaldırmak istemiyordum, popileriz diye götümüz kalkık değildi. Nasıl popilersiniz siz böyle derseniz de cevabım hazır. Okulumuzda burslu öğrenciler var bizde müdüre onlara vermesi için para bağışı yapıyoruz hocalar bunu başta saklasalar da sonradan öttüler. Ben buraya gelmeden öncede böyleydi zaten. Neyse konumuza dönelim.

Bir dakika bizim konumuz yok- ha pardon ritim tutan şahıs.

"Asır aşkım yeni aşık olduğum kişiye baksak mı?" Kafamı kaldırıp Sinana baktım. O abim gil gibi değildi; aşık olur, açılmaya korkar sonra da başka birisine aşık olurdu. Yani ben tanıdığımdan belli öyle.

"Uğraşamam Sinan." Diyip kafamı sıraya koydum, uykum vardı ama uyumak istemiyordum. Sadece müzik inlemek ve şarkı sözlerini mırıldanmak istiyordum.

"Asır aşkım kantine inelim o zaman acıktım ben hem." Oflayıp ayağa kalktım Sinan önde ben arkada ilerlerken Akının cümlesi ile yutkundum. "Aslında dediğiniz gibi yapabiliriz, ben anonime yazmayı bırakırsam oda karşıma çıkar."

Sınıftan hızla çıkıp merdivenlere yöneldiğimiz de Asrın (tehlikeli abim) hızla gelip Sinanı ittirdi ve elimi tutup merdivenlerden bir acele indirip okulun otoparkına getirdi. Arabasına bindirip bana döndü ve derin nefes alıp konuşmaya başladı.

"Şimdi sakin ol ve beni dinle tamam mı?" Kafamı sallayıp ona baktım, gözünden yaş düştüğünde şok oldum. Asrın ağlıyordu! "Evet seni din-"

"Asir İtalya'da."

Duyduğum cümle ile yere sabitledim bakışlarımı sabah beni okula kadar sık boğaz etmesinin sebebi buydu galiba.

Sabah okula gelirken nedenini bilmem Asir yanıma gelmiş erkeklerden uzak durmamı, kendisinin bir yardım isteyecek diyecek kadar yakın olduğunu ama hâlâ bana küs olduğunu söyleyip sınıfına gitmişti.

Kafamı kaldırıp ona baktım, tepkimi merak ediyordu. "Neden?" Dedim fısıltı halinde tam gözlerine baktım sonra. "Neden orada?" Önüne dönüp kafasını eğdi ve parmakları ile oynamaya başladı. "Babam çağırmış." Yutkundum.

"Neden? Ne olmuş?" Kafasını kaldırıp arabanın camına bakmaya başladı yüzüme bile bakmadan arabadan inip benim kapımı açtı. "İn." İndiğim gibi kolumdan sürükleyerek okulun kimse tarafından kullanılmayan harabe kısmına geldik. Burada bir zamanlar patlama olmuştu ama kimse nedenini anlamamıştı.

"Asir iki gün önce tam burada babama telefon edip yanlarına gelmek istediğini söylemiş, babam olacak herif buldu ya Asir gibi güçlüyü hemen ayarlamış bileti hoop İtalya."