Bölüm 21 : Açina mı Kurt mu?

443 32 0
                                    

ASEL KORKMAZ

Enes "Komutanım arkanızda" demesiyle arkama sıktı. Haklıydı. Adam tam arkamdaydı. Melih gülerek "Komutanım aman diyeyim postu deldirmeyin. Sonra Açina Yüzbaşı hepimize ceza-" derken sesi kesilmişti. Sebebi ise tam ortamızda patlayan bombaydı.

İnfilak eden bombanın ardından timime döndüm. Herkes sağlamdı. Yani sanırım. "Herkes iyi mi" diye bağırdım. Herkes bir ağızdan onaylarken telsizden "Asel" sesi yükseldi. Ses Açina'ya aitti. "Emredin komutanım" dedim. "İyi misiniz" diye sordu. "İyiyiz komutanım" dedim. Açina "Yardıma ihtiyacınız var mı" diye sordu. Timime göz gezirdikten sonra "Hayır komutanım. İyiyiz biz" dedim. İyiydik. Hafif sıyrıklarımız vardı. Ancak iyiydik.

Açina Yüzbaşı "Sorun olursa irtibat kurun Korkmaz" dedi. Timle beraber çatışmaya geri döndük. Sayıları sanki azalmıyor gibiydi. Tam bomba atmaya hazırlanırken telsiz irtibatı kuruldu. "Yüzbaşı Uluç EMİNTAŞ. Türkmenistan Özel Kuvvetleri" dedi. Açina Yüzbaşının sesi duyuldu "Hoş geldiniz kardeşim" dedi. Uluç ise "Kuzey yönünden yaklaşıyoruz komutanım" dedi.

Açina "Tamam kardeşim. Meteler! Ateş etmeyin bizimkilere" dedi. Ardından telsiz tekrar kapandı. İşte şimdi sayıları azalmaya başlamıştı. Bu sırada bir patlama sesi daha geldi. Telsizden sesi yükselen kişi Talha'ydı bu sefer. Ama "Açina" diye bağırmıştı. Açina'm diye geçirdim içimden. 45 dakika boyunca milyonlarca kez. Tek kelime "Açina". Kalbimin diğer yarısıydı Açina'm. Kurtarıcı meleğim. Üçüzüm. Teröristlerin bir kısmı ölmüş, kalan kısmı ise arkalarına bakmadan kaçmışken bende Açina'yı bulmak için koşmaya başlamıştım.

Deli gibi koşuyordum. Ama yoktu. Gördüğüm Talha Yüzbaşı ile "Komutanım" dedim. Ne diyecektim. Nasıl soracaktım. Daha önemlisi ne cevap alacaktım. "Kardeşim" dedim. Sustum. Devam edemedim. Talha ise bana sarılarak "Patlamadan sonra irtibat kuramadık kardeşim" dedi. Kalbimde bir sızı oluştu. Açina'm.Saatler süren arama kurtarma çalışmaları hiçbir sonuç vermemişti. İçimden bilmem kaçıncı kez aynı cümleyi kurdum.

"Neredesin Açina'm"

4 Ay Sonra

HAVA KURT BARKIN

Kendi evlatlarım gözümün önünde çökerken hiçbir şey yapamıyordum. Ne yapıp ne söyleyebilirdim ki. Koskoca 4 aydır yoktu Açina'm. Ne şantaj, ne propaganda ne de şehit olduğuna dair bir bilgi tarafımıza ulaşmamıştı. Tek bildiğimiz Açina'm, biricik kızım ortalıkta yoktu. Defalarca kez Ali'ye patlamıştım. Ama kardeşim bir kez olsun ses etmemişti bana. Herkes seferberdi. Ancak tek bir bilgi kırıntısı dahi yoktu.

Sahada istihbarat için bulunan kimseden de haber yoktu. Tilki dâhil herkes sahadaydı. Asel ise kendini suçlamaktan kafayı yemek üzereydi. Kimi nasıl teselli edeceğimi de bilmiyordum. Kendi evlatlarım çökmüştü. Koskoca Namlu Timi yas tutuyordu.

KAMER GÖKDENİZ KAYAOĞLU

Yoktu. Kardeşim yoktu. Açina'm yoktu. Didik didik etmiştik bu koca dağları. Ama yoktu. Aylardır yoktu meleğim. Tüm Namlu Timi çöküşteydik. Nedeni ise basitti. Namlu Timinin verdiği ilk kayıptı. Bu timdeki hiç kimse bilmezdi ki candaşını kaybetmenin ne demek olduğunu. Başka timlerde kayıp olduğunda, şehit haberi duyduğumuzda içimiz yanardı. Ancak kendi timinden birini kaybetmek, işte bu tarif edilemez bir acıydı. 10 yaşından beri beraber eğitim gördüğüm biricik kardeşimdi o benim. Ne olursa olsun, her şeyden önce benim kardeşimdi o.

Bizi bırakıp gitmezdi elbet. Bunu kolay kolay yapamazdı. Yapmazdı da zaten. Hepimiz farkındaydık bunun. Ancak kalbimizin acısını sadece onun yaşadığı haberi dindirirdi. Bunun da farkındaydık. Ali Binbaşı her zaman olduğu gibi bizi gizli karargâha hapsetmiş sakin olmamızı istemişti. Birimiz sakin olsak diğerleri sakin olabilecekti. Ancak bu tarz durumlarda genellikle gider sakinleşir sonra gelir hepimizi sakinleştirirdi.

Dik durmaya çalışarak spor odasına girdim baktığımda Ali Oğuz buradaydı. O da sakinleşmeye çalışıyordu belli ki. Sesimi duyunca bana döndü. "Sonunda mantıklı düşünebilen biri olmuş" dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım. O da konuşmaya devam etti. "Hepimiz sinirliyiz kardeşim. Bu yüzden sakinleşmemiz gerekiyor. Açina yok. Bu yüzden hangimiz sakinleşirse o gidecek time komutanlık edecek. Ancak önce biz sakinleşeceğiz. Açina ne derdi hep; önce kendi kininizi yutun, sonra gidin sizi üzen yavşakların ağızlarına birer tane mermi yerleştirin. Bu sefer Açina'nın planını uygulayacağız. Sahaya inip o yavşakların ağızlarına birer tane mermi yerleştireceğiz. Ama önce biz sakin olacağız ki timi komuta ederken başka can kaybı olmasın"

"Haklısın kardeşim" dedim. Haklıydı. Sakin olacaktık önce. Açina'mın defalarca kez dediği gibi. Yaklaşık 3 saat geçmişti. Bu süre zarfında Talha ve Kuzey de yanımıza eklenen isimler arasındaydı. "Ben tamamım" dedim. Demem ile herkes bana döndü. Birimizin hazır olması hepimiz için yeterliydi.Hazırladığımız plan doğrultusunda önce bir ipucuna ihtiyacımız vardı. En ufak bir şey. Ama bu o kadar ufaktı ki birisi saç teli bulduk dese kalkar giderdik.

Ali binbaşının postası Mutlu Üsteğmenin odaya aniden girmesi ile hepimiz ona döndük. Asker selamı verdikten sonra "Ali Binbaşı tim komutanlarını ve Kardelen timini çağırdı komutanım" dedi. Ardından çıktı. Birbirimize baktıktan sonra aynı anda kalkarak hızla odadan çıktık. Bir şey vardı. Kesin bir şey vardı. Yoksa Ali Binbaşı hepimizi aynı anda çağırmazdı. Ali Binbaşının odasına girince hızla selam verdik.

Sahadaki istihbarat unsurlarının bir çoğu karşımızdaydı. Yani en azından o bölgedeki. Ali Binbaşı Tilki'ye dönerek "Anlat oğlum" dedi. Tilki selam verdikten sonra anlatmaya başladı. "Komutanım, orada birçok rejim gücü var. Ancak benim tahminim kafa kesicilerden yana. Çünkü onlar dışında kimse bu kadar süre beklemez. Ancak onlar da değilse, Açina Yüzbaşı örgütün elinde değil demektir. Çünkü bu şerefsizler bir piyade erinin kepini ele geçirseler video çekip propaganda yaparlar. Ancak Açina Yüzbaşı ile ilgili hiçbir haber elimize ulaşmadı. Öte yandan bunun sebebi Açina Yüzbaşının konuşmaması da olabilir. Çünkü künyesi, silahı, miğferi ve beylik tabancası dağda bulundu. Ancak başka bir şey bulunamadı. Şehit olma ihtimali ise bence çok düşük. Ayrıca unutmamalıyız ki Açina Yüzbaşı en ağır şartlarda dahi hayatta kalmak için eğitim aldı. Bir kadın olabilir. Ancak o hepimizden daha usta bir asker özelliklede sahada" dedi.

Hepimiz başımızla onaylarken kapı çalındı ve içeri biri girdi. Selam durduktan sonra "Milli İstihbarat Teşkilatı Üsteğmen Koray ŞENER" dedi. Ali Binbaşı "Rahat" deyince bize baktı. Ali Binbaşı konuşması için onay verince o da konuşmaya başladı. "Komutanım bölgedeki 16 kamptan 4 aydır bilgi alamıyorduk. Ve biliyorsunuz ki bu 16 kampa biz sızamamıştık. Ancak bu 16 kamp eylem yapmanın yanı sıra köylere bile inmediler. Jandarma Özel Harekâtın düzenlediği operasyonlar sonucunda bu kampların imha edildiğini öğrendik" dedi.

Hepimiz şaşkınca Koray Üsteğmene bakarken gülümseyerek "Bir deli Açina" dedik. Koray Üsteğmen devam etti. "Bölge halkından edindiğimiz bilgiye göre geceleri köylere girmeye çalışan teröristler beş on atıştan sonra ortadan kayboluyormuş. Birkaç çocuğun ifadesine göre ise etrafta dolaşan bir asker varmış" dedi. Hepimiz heyecanla Koray üsteğmene bakarken Ali Binbaşı hızla ayağa kalkarak "Bir saniye, bir saniye Üsteğmenim. İstihbarat edinilemeyen 16 köy. Bura Ermenistan" dedi. Koray Üsteğmen şaşkınca Ali Binbaşıya dönerek "Evet komutanım, sorun nedir" diye sordu.

Ali binbaşı ise hızla masasından kalkarak istihbaratçılara döndü "Teşekkürler arkadaşlar" dedi. Ardından Koray'a dönerek "Üsteğmenim buralarda ol" dedi. Ardından bize dönerek "Aslanlar bu işte bir iş var. Ya bu dağlarda gezen kurt bizim Açina değil. Ya da Açina'yı ağır derecede çıldırtmışlar. Çünkü Açina ile iletişimi Suriye'de kaybettik. Açina ile iletişim kurabilmemiz için Açina'nın da istemesi gerekli. Unutmayın, Açina istemezse hiçbir şekilde ona ulaşamayız. Ancak dikkatli olun. Eğer Açina çıldırdıysa gözü sizi bile görmeyebilir. Ayrıca Kayaç, Açina'nın ilaçlarını yanına al. Acil bir durumda Kars'a gidin. Orada bir ambulans helikopteri hazır olarak bekletiyor olacağım" dedi. Ardından "Kazanız mübarek olsun" dedi "Sağ ol" dedikten sonra odadan çıktık.

AÇİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin