Gecenin Mavisi

Ep.5 "Öyle olsun Yavuz Karasu"

Yavuz'dan

Kaşlarımı çatmış bakıyordum elimdeki basın bültenine. Emre Holding milyarlık işi rafa kaldırdı öyle mi? Hem de sırf gecekondu sahipleri mağdur olmasın diye. Sen ne pislik, ne düzenbaz bir herifsin ya.

"Şaşırmış görünüyorsun."

Bahar'ın sesiyle başımı kaldırıp ona baktım. Çatılmış kaşlarımı düzeltmeden konuştum.

"Öyle mi? Sen de hiç şaşırmış görünmüyorsun. Yoksa dün akşam yemekte bahsetmiş miydi Ceyhun bundan?"

Bahar tebessüm edip konuştu.

"Yani. Evet."

İfademi bozmadan kafa salladım. Ardından başımı tekrar elimdeki kağıda eğdim. Bahar'ın bu adama inanması, onun gerçekten ne kadar pislik bir herif olduğunu bilmeden onun yanında olması canımı sıkıyor. Acaba anlatsam mı ona? Ceyhun'un neler yaptığını ve neler yapabileceğini anlatsam mı? Başımı kaldırıp Bahar'a baktım. O da hala basın bültenini okuyordu. Bana inanır mı ki? O sırada mailime gelen bildirimle tableti aldım elime. Kaşlarımı çatıp baktım. Bir basın bülteni daha. Yine Emre Holding'den gelmiş. Belli ki yeni ve önemli bir gelişme, diğeriyle birlikte göndermediklerine göre. Aynı mail Bahar'a da gelmiş olacak o da tabletine bakıyordu. Maili açıp okudum. Emre Holding'in Ukrayna'da kazandığı büyük inşaat ihalesinin haber bülteni. Bir Türk firmasının yurt dışında yapacağı en büyük işlerden biri. Sinirle baktım maile. Şimdi anlaşıldı Ceyhun efendinin amacı. Önce Beykoz'daki işten vazgeçtiler güya gecekondu sahipleri için, sonra da ülkenin en büyük inşaat atılımını yaptıkları haberi geldi. Emre Holding önce insanların mağdur olmaması için bir işten vazgeçip milletin gözünde kahraman oldu, sonra da ülkenin ekonomik kalkınmasına yardımcı olacak çok daha büyük bir işe imza attı. Ne prestij ama? Tabi işin aslı bambaşka eminim ki. Ceyhun Emre'nin ihale politikalarını iyi bilirim. Kimleri tehdit etti, kimleri araya soktu, kimlere para yedirdi kim bilir de aldı bu ihaleyi. Onlar araştırılıp ortaya çıkmasın, çıksa da kamuoyu inanıp itibar etmesin diye halkın yanında adam pozları atıyor Ceyhun efendi. Ah, yaptığı hiçbir şeyi kanıtlayamadım ki. Bu pislik de hala caka satmaya devam ediyor.

"Yavuz okudun mu haberi? Çok iyi değil mi?"

Başımı kaldırıp Bahar'a baktım. O da gülümseyerek bakıyordu. Ben tam sinirle konuşacakken telefonu çaldı Bahar'ın. Bahar da çantasından çıkarıp açtı.

"Alo Ceyhun. Basın bülteni şimdi geldi, ben de ona bakıyordum. Evet, Ukrayna'daki ihaleden bahsediyorum, tebrik ederim. Yani, tabi olabilir. Bu akşam mı? Tamam kaçta? Gerek yok Ceyhun ben gelirim. Peki o zaman ben tam sekizde hazır olacağım. Görüşürüz."

Bahar telefonu kapatıp masaya bıraktı. Bense hala sinirle bakıyordum. Hiçbir fırsatı da kaçırmıyor pislik herif.

"Bakıyorum da Ceyhun beyle muhabbeti ilerletmişsiniz."

Bahar hafifçe gülümseyip konuştu.

"Yani, evet. Hoş biri Ceyhun bey. Kazandıkları ihaleyi kutlamak istedi."

Yalandan gülüp kafa salladım.

"Anladım. Şey diyeceğim ya, şu telefon numaranı bana da versene."

Bahar gülümseyip kafa salladı.

"Tabi."

Bahar kağıt kalem ararken ben ters ters devam ettim.

"Madem herkese veriyorsun, bende niye olmasın di mi?"

Bahar gülmeyi kesip kaşlarını çattı. Elindeki kağıdı buruşturup çöp kutusuna attı.