Ep.38 "Bunun adı aşk"

1.1K 78 144
                                    

Bahar'dan

Yavuz gergin şekilde kahvaltısını yaparken Selim de bize bakıp alttan alttan sırıtıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp tuttum gülüşümü. Gece bizi gördü demek deli. Aslında normalde böyle bir duruma tepki gösterirdi Selim ama Yavuz'u çok sevdiği için bu duruma en az benim kadar mutludur eminim. Ama yine de imalarını yapmayı da ihmal etmedi.

"Yavuz abi."

Yavuz Selim'in sesiyle başını kaldırıp ona baktı. Gergince yutkunup konuştu.

"Efendim."

"Şey diyeceğim, bu akşam benim barda toplansak mı yine?"

"Yani, olabilir. Bana uyar. Hayırdır, özel bir gün mü bugün?"

Kaşlarımı kaldırıp susması için baktım Selim'e ama o bana gülüp Yavuz'a döndü tekrar.

"Evet, bilmiyor musun? Bugün ablamın doğum günü."

Gözlerimi kapatıp nefes verdim. Yavuz da şaşkınca konuştu.

"Ne? Bahar bugün senin doğum günün mü?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsedim.

"Evet."

Yavuz hafifçe gülümsedi.

"E neden söylemedin daha önce?"

Kaşlarımı kaldırıp dudak büktüm.

"Yani, lafı geçmedi ki hiç. Ben de senin doğum gününü bilmiyorum mesela. Sahi ne zaman?"

Yavuz hafifçe çattı kaşlarını.

"Lafı değiştirme Bahar. Benim doğum günüm değil şu an konu. Keşke daha önceden haberim olsaydı."

Gülümseyip baktım Yavuz'a.

"Sürpriz mi hazırlardın yoksa Yavuz abi?"

Selim sırıtırken ben de dudaklarımı birbirine bastırıp baktım Selim'e. Yavuz da gülümseyip bana döndü.

"En azından bir hediye alırdım."

Ben de gülümseyerek baktım. Ardından uzanıp masanın üstündeki elini tuttum sıkıca. Yavuz anında gerilip kesti gülmeyi. Babama yandan bir bakış atıp bana döndü. Kaşlarını kaldırıp baktı. Ben de gülümseyip daha sıkı tuttum elini. Ardından babama dönüp baktım.

"Baba, benim sana söylemem gereken bir şey var."

Yavuz gergince kıpırdandı yerinde. Babam da ellerimizdeki bakışlarını kaldırıp bana baktı. Hafifçe gülümseyip konuştu.

"Söyle kızım."

Derin bir nefes alıp gülümsedim.

"Biz Yavuz'la birbirimizi seviyoruz baba. Yani, yeni bir ilişkiye başladık."

Babam tek kaşını kaldırıp dudaklarını büzdü. Yavuz anında girdi lafa.

"Tabi ki sizin de izniniz olursa Yıldırım amca."

Yavuz gergince bakarken babam da ciddi şekilde bakıp kafa salladı. Ardından bakışları Selim'e kaydı. O da dudaklarını birbirine bastırmış gülüşünü tutmaya çalışıyordu. Ben de kaşlarımı çatıp baktım ikisine.

"N'oluyor size ya? Baba?"

Babam daha fazla kendini tutamayıp gülmeye başladı. Selim de gülerken biz de onlara bakıyorduk Yavuz'la. Babam gülmeyi kesip bize döndü.

"E nihayet. Yani aranızdaki elektriğin biz çoktan beri farkındaydık kızım da sizin de farketmenizi, ya da en azından kabullenmenizi bekliyorduk. O da niye bu kadar uzun sürdü bilmiyorum. Ayrıca, Selim söylemişti."

Gecenin MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin