...
Ne ka güzel bir cumartesi bu böle. Cümbür cemaat evimize gelmişler...ev de yol geçen hanı oldu...
"Rahatsızlık vermedik inşallah."
"Yok Hakancığım ne rahatsızlığı." dedim sinirli bir sesle.
"Alt tarafı karga bokunu yemedi Hakocuğum." Helal Ceren.
"Karga bokunu yese nolur yemese ne olur acıktım ben ya birşeyler hazırlasanıza."
"Emrin olur paşazadem." diyip kalktım. Ben kalkınca Uzay da geldi. O gelince Kerem de geldi. Kerem gelince Ceren de geldi. Eh iyi dört kişi hazırlarız.
"Ceren Kerem siz tabak çatal bardakları götürüp masayı kurun." Tamam diyip işlerine koyuldular.
"Uzay sendee dolaptan kahvaltılıkları çıkar. Ben de patates kızartayım bir de tost yapacağım sucuk çıkarır mısın?"
"Tamam hayatım hemen." O sucukları bana verdiğinde soyup ekmeklerin arasına koydum. Patatesleri de parmak parmak kesip fritöze attım.
"Uzay kahvaltılıkları salona taşır mısın?"
"Tamam aşkım sen de gel sonra gerisini ben hallederim." O gidince tostları çıkardım. Salona götürdüm. Uzay da mutfağa girince koltuklara attım kendimi. Allah'tan Jale Teyze güne gitmişti.
"Ne bok yemeye geldiyseniz sabahın dokuzunda cümbür cemaat." diyen Ceren'e göz kırptım.
"Eee kurması bizde kaldırması sizden olur. Dört kişisiniz mallar bi zahmet."
"Kızma Arya aşkım yaparız biz dimi abiciğim." Alp ters ters bakınca İlayda sustu. Uzay kahvaltıyı hazırladığında hepimiz oturup kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Arya neden yedi tane tost yaptın." Diyen Hakoya sırıttım. Tostlardan aldıklarında İlayda'ya kalmadı.
"Neden mi çünkü tostu kalmayan bir kişi sofrayı toplamayacak." dediğimde hepsi tostları bırakıyordu ama engel oldum.
"İlayda aşkıma tost kalmamış bebeğim sen sefanı sürebilirsin." diyip güldüm. Herkes kahvaltısını yaptığında bitirim üçlümüz toplamaya başladı. Hako, Alp, Şevo...
"Eee siz niye geldiniz." dediğimde herkes bana baktı. Ne var yaw?
"Kızım manyak mısın hem yarın akşam canlı müzik için çalışacağız hem de siz bize romeo juliet oynayacaksınız." Bunu hiç düşünmemiştim.
"Hako ben bunu hiç düşünmedim valla gidip replikleri alıp geliyorum." Odama girince Ebru Hocanın verdiği kağıtları da salona getirdim.
"Uzay başlayalım mı?"
"Tamam başlıyorum herkes izlesin bakın."
"Tüm göklerin en güzel yıldızlаrındаn ikisi,Yаlvаrıyorlаr onun gözlerine işleri olduğundаn: Biz dönünceye dek siz pаrıldаyın diye. Gözleri gökte olsаydı, yıldızlаr dа onun yüzünde; Utаndırdı yıldızlаrı yаnаklаrının pаrlаklığı. Gün ışığının kаndili utаndırdığı gibi tıpkı. Öyle pаrlаk bir ışık çаğlаyаnı olurdu ki gözleri gökte Gece bitti sаnаrаk kuşlаr cıvıldаşırdı."
"Bаnа romeo'mu ver; sonrа öldüğünde Al dа küçük yıldızlаrа böl onu; Onlаr göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki, Bütün dünyа gönül verip geceye, Tаpmаyаcаktır аrtık o muhteşem güneşe..."
"Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESİNDE AŞK VAR || yarı texting
Chick-LitUzay:Tenin almış beyazlığını aydan.(02.03) Uzay:Saçlarının rengi geceden.(02.03) Uzay:Bundan geceye sevdam.(02.04) Uzay:Sen örterken benimle kalbini.(02.04) Uzay:Al aklım gibi hissimi.(02.05) Uzay:Al çünkü özlüyorum.(02.05) Uzay:İyi geceler ay tenli...