6.3

92 23 1
                                    

Bugün pazartesiydi. Yani hem işe başlayacaktım hem de annem geliyordu ve evi boşaltıyorduk Şevval ile. Annem emlakçı arkadaşıyla konuşmuş evi tutmuştu. Saat altıda hepimiz kalkmıştık. Dünden eşyalarımızı topladığımızdan zor olmayacaktı.

"Ceren Bünyamine iyi bak.." Ceren'in gözleri dolduğunda Şevval de üzüldü. "İsteyen varsa alabilir." Ona hediyeydi ve onun papağanıydı.

"Tamam ya aldım işte." Ceren Bünyamin'i aldığında Bünyamin'in de sesi çıkmıyordu. Hüzünlü havayı dağıtmak adına onlara döndüm. "Hadi evli evine köylü köyüne." Güldüklerinde Şevval bana döndü. "Yardım ister misin?"

"Annem gelecek yarım saat sonra merak etmeyin." Onlarla vedalaştığımızda Şevval'i taksiye bindirerek gönderdim. Eşyaları paylaşmıştık. İş için üstümü giymiştim. Zil çaldığında koşarak kapıyı açtım.

Ama beklediğim kişi gelmemişti.

"Kızım taşınıyormusunuz nereye?" Suratımı asarak ve sesli şekilde oflayarak konuştum. "Seni alakadar eder mi?"

"Seninle ilgili herp şey beni alakadar eder. Görkemin asistanı olmuşsun. Kızım istesen ben para vermez miyim sana?" Kaşlarımı çatarak kollarımı birleştirdim. "Senin tek kızın Meltem." Merdivene baktığımda annemi gördüm. Şoke olmuş bir şekilde bize bakıyordu.

İşte şimdi sıçtın Arya...

"E-eşref." Annemin gözleri dolduğunda babama lanetler okudum. Bana baktığında kırılmış gibi bana bakıyordu. Babam ise ona özlemle bakıyordu. Geç oraları beyefendi geç!

"Anne açıklayayım gel içeri." Gözlerim dolduğunda kapıyı sonuna kadar açtım. Valizlerini sürüklediğinde babam alacakken ben önce davranıp elinden aldım. El mecbur babamı da içeri aldım. Mutfaktaki masaya oturduğumuzda kimseden ses çıkmıyordu. Ceren kapıda görünce göz kırpıp odasına gitmişti. Allah'tan Jale Teyze köydeydi.

Ölüm sessizliği mübarek...

"Hale ben ulaştım Arya'ya. Onun bir suçu yok beni affetmedi de." Annem ise ikimize de bakmıyordu. "Benim seninle konuşacak bir şeyim yok. Boşandık bitti. Senin bir tane kızın var, Arya benim kızım."

"Arya için birlikte yaşayabiliriz." Kaşlarımı çatarak hemen söze atladım. "Sana ihtiyacımız yok-" Devam edecekken annem susturdu. "Biz başımızın çaresine nasıl baktıysak şimdi de öyle bakarız şimdi gidersen seviniriz Doğan gelcek." Babam kafasını sallayarak ayağa kalktı. Çıkmadan önce son kez bize baktı. Annem sadece camdan dışarı bakıyordu. Kapı kapanma sesi geldiğinde annem bana baktı.

"Ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" Kafamı eğerek suratımı astım. "Üzülmemen için söylemedim anne."

"Meltem'i gördün mü?"

"Aynı okula verdi bizi." Şaşırarak bana baktı. "Seni önemsiyor muymuş beyefendi."

"İşe girdiğim holding ile ortak çalışıyor." Şaşırdığında belli etmemeye çalıştı. "Ev işini halletmiştim sen işe git adresi atarım whatsapptan gecikme. Boş dükkan için de bakacağım dikiş makinamı da getirdim terzi dükkanı bakacağım." Ellerini öptüğümde yanağını da öptüm. "Nasıl istersen kraliçem ama çalışmana gerek yok biliyorsun." Çocuk gibi omuz silkti. "Sıkılırım."

"Neyse ben geç kalmayayım işe kaçar öptüm." Kızlarla da vedalaşıp annemi onlara emanet ederek binadan çıktığımda dönüp baktım.

Duygulandım lan! Alt caddeye indiğimde taksiye binerek şirketin adını verdim.

Yarım saat sonra geldiğimzde holdinge girip asansöre yürüdüm.

On beşinci kata geldiğinde inerek Zeynep'in masasına baktım. Beni gördüğünde gülümseyerek yanıma geldi. "Hoşgeldin kuzu gel mutfağa gidelim." Girdiğimiz yerde birkaç kadın çalışan vardı. Bana bakarak konuşuyorlardı.

SESİNDE AŞK VAR || yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin