2.0

211 24 18
                                    

...


Yeni güne çalan telefonumla uyandım. Kim olduğuna bakmadan açtım.

"Sabah sabah önemli birşey değilse sikerim."

"Ne biçim konuşuyorsun kız sen." Sıçtık çek.

"Anne kusura bakma ya yeni uyandım."

"Sus sus bak ne dicem yarıyıl tatilinde yanına geliyorum." Çok sağol anne.

"Gel tabi anne gel kızlarda çok sevincek."

"Hadi hadi sen hazırlan okula git."

"Tamam mom öptüm." Saate baktığımda tam vaktinde kalkmış olduğumu gördüm. Yan tarafımdaki Ceren'i uyandırdım.

"Ceren kalk okul var."

"Tamam." Esneyip tuvalete gitti. Ben de formalarımızı ayarladım. Jale Teyze ile Ceren de kahvaltı hazırlıyordu. Bugün prodüksüyon şirketine gidicektik. Kahvaltımızı ayaküstü yapıp okula gittik. Sınıfa çıktığımızda bizimkiler yine yerindeydi. Herkes sırasına gidince bende Uzay'ı öpüp sarıldım.

"Uzay bugün gidiyoruz değil mi?" Sesli şekilde ofladı.

"Tamam gidiyoruz." Şevval'in sorusuna geldiğimizde herkes birbirine baktı.

"Matematik sınavına çalıştınız mı?"

"Benim İlaydoşkuşum bana yardım eder diye düşündüm."

"Benim kardeşim senin nerden ilaydoşkuşun oluyor pezevenk." Şevval da araya girdi.

"Yapabildiğimizi yapalım olmadı yardımlaşırız." Hakan yine şebeklik yaptı.

"Paylaşmak güzeldir dudaklar buluşsun ya dur demeyelim." Kerem Hakan'ın kafasına geçirince Hakan bayılma taklidi yaptı.

"Sınav ikinci ders çalışın." deyip hepsini kovdum. Zil çalınca içeri matematikçi girdi.

"Çocuklar ikinci ders sınavınız var çalışabilirsiniz sorularınız varsada getirin. Öğleden sonra deneme sınavı olacaksınız." O yerine oturunca bizde Uzay ile tekrar yapmaya başladık. Benim matematiğim zaten iyiydi. Uzay'ın da fena sayılmazdı yapamazsa yardım ederdim.

"Bak bu x1 eşittir x2-4 ve y1 eşittir y2 artı beş yazcaksın anladın mı?" Uzay'a soru çözdürüyordum ve zor yerden sordum. Ama o öküzün trene baktığı gibi soruya bakıyordu.

"Uzay soruyla aşk mı yaşıyorsun çözsene."

"Bu soru mu?" İflah olmazsın bakışlarımı attığımda soruyu bir daha anlattım. Zil çalınca herkesin ders çalıştığını gördüm. Banu bile çalışıyorsa durum vahimdi. Bende bizimkilerin sorusu var mı diye kontrol ediyordum. Zil çaldığında içeri Selami Hoca girdi.

"Gözcünüz benim çocuklar sağa sola bakanı müdüre yollarım." Sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı. Bize de verdiğinde sorulara bakıyordum. Zor değildi ama çalışmayan yapamazdı. İlk yirmi dakikada yapabildiklerimi yaptığımda iki sorum kalmıştı. On dakika içinde ikisinide yaptığımda sınavım bitmişti. Son kontrolümü de yaptım. Uzay'a baktığımda daha dört sorusu vardı. Kopya vermeliyim, çünkü üniversite sınavında diploma puanı önemliydi.

"Uzay bak." Biliyordum almak istemiyordu ama almak zorunda olduğunu da biliyordu. Sınav bitince herkes kağıtları verdi. Bizimkilerde toplandı.

"Ulan İloşkoşum bana kopya vericekti şerefsiz Alp izin vermedi."

"Çalışsaydın dangalak."

"Şevval senin nasıl geçti."

"İyi geçti Aryam." Sanırsam herkes kopya çekmişti. Bütün teneffüslerde ders çalışmıştık. En azından Uzay ile ben. Sınavı kazanmasını istiyordum. Aynı okulu istiyorsak kazanmalıydık. Öğle teneffüsü geldiğinde hepimiz kantine indik.

SESİNDE AŞK VAR || yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin