4.8

113 21 1
                                    

"Arya seni ben çağırdım."

"Laftan anlamıyorsun galiba Uzay konuşmak istemiyorum!" Gidecekken kolumdan tutup durdurdu. Sinirleniyorum. Psikopat mı bu?

"Tamam bak iki dakika dinle söz veriyorum bir daha seni rahatsız etmem."

İnandık.

"Yeteri kadar ettin zaten. Dinlemiyorum kardeşim." Kapıya doğru yürüyüp kulpunu indirdim. Ama açılmıyordu. Birkaç kez daha deneyip dehşet içinde ona baktım.

Psikopat!

Bir kez daha denediğimde sinirle baktım.

"Manyak mısın bizi buraya mı kitledin!" Yanıma geldi. Kapıya tuhaf bakışlar atıyordu.

"Saçmalama ne kilitlemesi ben sadece şun-" Kulpu indirdiğinde açılmadı.

"Gerçekten kilitlemedim sadece şu kutuyu ittim sonra kapıyı kapadım." İnanmıyorum!

"Uzay yalan söyleme bilerek yaptın!" Evet inanmıyorum ona!

Resmen beni salak yerine koymaya çalışıyordu.

"Ya yemin ederim bilerek yapmadım. O kadar da değil." Kapıya vurmaya başladık.

"Kimse yok mu! Yardım edin içeride kaldık!" Uzay'a ters ters bakıp telefonumu çıkardım. Tavana doğru tutup bizimkileri aramaya çalıştım. "Çekmiyor lanet telefon niye kimse bizi duymuyor ya!" Telefonu yere attım sinirle.

"Sikicem ya taksidi bitmemişti!" Gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım.

"Arya sakin ol ya illaki çıkacağız." Alayla güldüm. "Hah kim bilir ne zamana sana güvenen de kabahat."

Çıldırma raddesine geldim. Beni anlayabiliyor musunuz?

"Önce ben bir kendimi anlatayım sonra çıkmanın bir yolunu bulucam zaten." Arkadaki dolaba gidip yaslandım. Uzay da önümde durdu.

"Arya izin ver açıklayayım." Acı bir gülüş dudaklarımdan firar etti. Neyi açıklayacaktı. "Neyini açıklayacaksın üvey kardeşimle öpüşüyordunuz."

"Ya bak haklısın bana kızmakta da haklısın her şeyi batırdım ama kendimde değildim ve ben öpmedim." 

"Ayrıldık Uzay bitti." Bana yaklaştığında gitme girişiminde bulunmadım. Yüzünü yaklaştırıp dudaklarıma baktı.

Öpecekti...

Ben istiyor muydum? Tartışılır.

İzin ister gibi gözlerime baktı. "O kızı öptüğün dudaklarla beni öpmene izin vermem."

Öpüştüğünüz kişinin dnası kalıcıymış. O yüzden dudakları o dnadan arınana kadar beni öpemezdi. Onu iterek dudaklarına iğrenir bir bakış attım.

Kapıya gidip vurmaya başladım. "Uzay şu kapıyı aç!" dediğimde demir sopayla vurmaya başladı. "Dikkat et borulara!" diye bağırdım.

"Tamam."

O kapıya vururken ben de telefonu deniyordum. Yaklaşık on dakika sonra artık yorulmuştuk. Gaz kokusu geldiğinde öksürmeye başladım. "Öhö Uzay gaz kokuyor!"

O da öksürüyordu. Kapıya vurmaya başladım. Gaz borusunu patlatmışız!

"Yardım edin!" Beş dakika daha vurunca artık dayanamadık. Gözümden bir damla yaş düştü. İkimizde kapının önünde yere oturduk. Resmen mahsur kaldık. Uzay daha kötü öksürüyodu. Kafası kucağıma düşünce kaldırdım. Yerdeki hortumu alıp Uzay'a verdim. "Çek içine." Öksürmekten boğazlarım ağırmıştı. Benim durumum daha kötüydü ama Uzay dayanamıyordu.

SESİNDE AŞK VAR || yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin