1- HER GÜN AYNI

1.8K 274 365
                                    


✨️Kitap final yapmıştır ancak özellikle ilk bölümler (anlatım dili üzerine) düzenleme aşamasındadır. Bir çok şey düzeltilecek ve değişecektir.✨️

On Yıl Önce / Yazarın Anlatımıyla

Küçük kız, babası ve annesinin uyumasını bekledi yatağında. Hava çoktan kararmış, Dolunay en tepede yerini almış ve kızın penceresinden odasına sızarak tenine dokunmaya başlamıştı.
Siyah kirpiklerinin çevrelediği su yeşili gözleri ay ışığında daha da parladı. Daha o yaşta, büyük bir hayranlık duyuyordu Ay'a. Ormana vuran gümüş rengi ışıkları izledikçe içi kımıl kımıl oluyor, önünü alamadığı bir his onu sürekli evden çıkmak için ikna ediyordu.

Birkaç kez denemişti bahçeden ayrılıp rüzgarı takip etmeyi. Fakat ilk ikisinde korkup kendi dönmüş, üçüncüsünde babasına enselenmişti.
O an, annesinin bağırıp çağırmasından fark etmemişti belki ama babası çok sessizdi. Sadece küçük kızının sıkılgan bakışlarını izlemiş ve akşamında bahçe kapısına kilit taktırmıştı. Bir süredir erteliyordu zaten.

Fakat o gece, Zoe içten bir çağrının büyüsüne kapılmıştı. Hiçkimse tarafından durdurulmaya tahammülü yoktu. Babasının uyuduğunu belli eden komik horultusunu duyduğunda hızla çıktı yatağından. Zaten aralık bıraktığı kapıyı yavaşça itekledi ve parmak uçlarında indi merdivenleri. Annesinin yaptığı pudingin kokusu hâlâ mutfaktan sızıyordu, bir an dışarı çıkmadan önce birkaç kaşık yemek istedi ama annesi kızardı gece tatlı yemesine. O üzden doğruca koridorun sonuna ilerledi. Anahtar her zamanki yerinde asılı duruyordu, parmak ucunda yükselip uzanabildiği kadar uzandı fakat ulaşamadı.
Yumruklarını beline dayayıp etrafa bakınırken gördü yerde katlı duran şemsiyeyi. Memnuniyetle sırıtınca gözleri kısıldı.

Biraz uğraşması gerekti anahtarı ses çıkarmadan almak için. Ama en sonunda başardı. Koca anahtarlığı zor sığdırmıştı avuçlarına. Gerçi babasının neden bu kadar çok anahtarı olduğunu hiçbir zaman anlamamıştı. Çoğu da bir garipti.
Neyse ki kendi evlerinin anahtarını tanıyordu.
Kilitten ses çıkmasın diye o kadar yavaş çevirdi ki anahtarı, her çevirişinin sonunda birkaç saniye soluklanması gerekti. Parmak uçları acımaya başlamıştı daha şimdiden. Ama açıldı kapı. Sonbaharın serin havası öyle güçlü vurdu ki küçük bedeni bir an titredi. Fakat hemen sonra soğuğu sevdiğine karar verdi.
Biraz önceki şemsiyeyi kapının altına sıkıştırdı kapanmasını önlemek için. En azından annesi hep öyle yapardı ama büyük ihtimalle babası kızacaktı şemsiyeyi bu iş için kullandığına. Kendi düşüncesine omz silkti kız, zaten bu gece her türlü azar yiyecekti.

Bu fikirden destek alarak mutfağa koştu ve pudingi kaşıkladı. Onları öylece tezgahta bırakırken sessizce kıkırdadı. Sessiz hareket etmeye alışmıştı vücudu, birkaç dakika öncesine nazaran çok daha rahattı.

Sokak kapısının aralığından dışarı sıvıştı. Verandanın merdivenlerinin başında duraksadığında gözlerini karanlık sokakta ve sokak lambalarının puslu ışığında gezdirdi. En sonunda da Dolunay'a dikti yine kedi bakışlarını.
Onay almış gibi ferahladı bir anda. Verandanın merdivenlerini kullanmadan doğruca aşağı, çimenlere atladı. Çıplak ayakları ıslak otlara basınca sessizce, ellerini ağzına götürerek güldü yine. Ayak parmaklarını oynattı birkaç kez. Sonra da doğru bahçe kapısına yöneldi.
Kilitle uğraşmadı hiç, küçük bedenini kapının üzerinden diğer tarafa atması zor olmadı. Yere, kalçasının üzerine düşünce afalladı ama hemen ayaklandı. O kadar hareketli bir kızdı ki sürekli yaralanıp duruyordu. O yüzden alışmıştı.

Düştüğünde yüzünün iki yanına gelen saçlarını elleriyle geri itekledi. O zamanlarda da saçları kalçasının altına kadar uzanıyordu.
Tekrar etrafını taradı gözleri. En son eve, ebeveynlerinin penceresine çevirdi bakışlarını; sanki kapalı perdenin ardını görebilecekmiş gibi. Hiçbir kımıltı yoktu. Sanki tüm doğa nefesini tutmuş onu izliyordu.

KORUYUCULAR 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin