Ay Güneşten Daha Güzel [gxg]

six🌙

Günde bir bölüm atmaya çalışıyorum ama iki bölüm atasım geldi. 

İyi okumalar ve iyi geceler ;)

...

İnan böyle olsun istemezdim. Seni sevmek istemezdim. Senden uzak durmak istemezdim. Bu kadar yakın olup ellerini tutamamak, dudaklarını öpememek, seni sevdiğimi söyleyememek istemezdim. Ama seni seviyorum, dudaklarını öpemiyorum, ellerini tutamıyorum. Keşke seni sevmesem dediğimde de pişman oluyorum. Çünkü ışığının aydınlattığı kalbimi de senin için seviyorum.

-a

dipnot: seni çok ama çok seviyorum

Ellerimin arasındaki kâğıdı tekrar tekrar okurken anlayamıyordum. Cümleleri, aklıma onun kim olabileceğiyle ilgili düşüncelerin dolması umuduyla her okuduğumda beynimde bir boşluk daha oluşuyordu. Küçük bir çatlak daha ve her şey daha da karmaşıklaşıyordu. Ben arkadaş edinebilen ama onları yakınıma sokmayanlardandım. Sadece Bilge ve Deniz vardı hayatımda. Diğerleri ara sıra hayatıma girip çıkan benim için önemi olmayan figüranlardı. Ve a yakın olduğumuzu yazmıştı.

Yapışkanı giden kâğıdı bir kez katladım ve diğer notun yanına, hocanın zoruyla sekiz yaşında yazdığım günlüğümün arasına koydum. Şimdilik elime ulaşan iki kağıdın devamının olacağına emindim. Ya da değildim. Bilmiyorum.

Yataktan kalktım ve odamdan çıkıp yatak odasına doğru ilerledim. Kapıyı tıklatıp cevap vermelerine zaman tanımadan içeri adımladım. Odayı baş uçlarındaki gece lambaları aydınlatıyordu. Annem pijamasını giyiyordu. Babamda telefona bakıyordu. Eminim ki okey oynuyordu.

"Noldu kızım?" Yatağa doğru ilerledi ve yorganı açtı.

"Yanınıza yatabilir miyim?" Şirince gülümsemeye çalıştım. "Sizi özledim."

"Gel, sıpa." Babam telefonu bırakmış yorganı kaldırıp ortalarını işaret ediyordu. Gülerek yatağın içine girdim. Babam ve annem aynı anda bana dönerek kollarıyla beni sardıklarında gülümsedim ve gözlerimi kapattım.

"İyi geceler."

...

"İn sırtımdan lan."

Bacaklarımı biraz daha sıkılaştırdım ve kollarımı Bilge'nin boynuna sardım. "Yoo." Biraz daha ben sırtında ilerledikten sonra bir banka oturup beni sırtından attı. Çantasının askılarını düzeltip bana döndü.

"İndik işte be."

Gözlerini devirdi ve yanıma oturdu. Deniz bugün biraz geç kalmıştı ve onu okulun yanındaki parkta bekleyeceğimizi söylemiştik.

"İyi misin?"

"Bu sorudan sıkıldım. Gerçekten iyiyim. Sadece düşünmem gereken şeyler vardı."

"Yeterince düşündün mü peki?"

"Evet." Gözlerini, üzerinde dolandırdığım gözlerime sabitledi. "İki gündür salakça davrandım." Yüzünü buruşturdu. "Üzgünüm Beliz."

Kollarımı omuzlarına sardım ve başımı omzuna yasladım. "Sorun değil." Kollarını belime sardı. 

''Galiba masaj yapman gerekecek. Belimi incittim.'' Kahkaha atarak kollarımı ayırdım ve kafasını ittim.