sixteen🌙

2K 136 4
                                    

Günaydınnnn :)

İyi okumalar
...

Ellerimin arasındaki toprağı, ait olduğu yere avcumu açarak döktüm. Avucumun içini tekrar toprakla doldurdum ve yine döktüm. Aynı şeyi uzun bir süre tekrar ettikten sonra gökyüzünden düşen damlalar toprağı çamura dönüştürdüğünde yerden kalktım ve pantolonumun arkasını elimle silkeleyip çantamı yerden aldım. Omzuma astıktan sonra parktan çıktım ve kısa bir yürüyüşle apartmanın önüne geldim.

"Neredeydin?" Kafamı merdivenlerden çıkarken izlediğim botlarımdan çektim ve yukarı kaldırdım. Bilge kapının önünde oturmuş kucağında çantasıyla bana bakıyordu.

"Parkta." Montumun cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve elimle geçmesini işaret ettikten sonra botlarımın  fermuarını açmak için eğildim. O içeri geçip montunu asarken ben de kapıyı kapatıp çantamı çantasının yanına bıraktım.

"Ne zamandır kapıdasın?"

"Okul çıkışında geldim." Telefonumu açıp ekranına baktım. Saat sekize geliyordu.

"4 saat burada beklediğine inanmalı mıyım?"

"Sana kalmış," diyerek kollarını birbirine bağladı ve bana doğru yaklaştı. Yaslandığım duvardan ayrıldım ve montu çıkarıp astıktan sonra mutfağa doğru ilerledim.

"Aç mısın?"

"Evet," dedi yüzünde sinirli bir ifadeyle.

"Sandviç?"  Kafasını salladığında dolaptan salam, kaşar ve ketçabı çıkarıp tezgahın üzerine koydum. Ekmeklikten sandviç ekmeklerini çıkarıp salam ve kaşarı dilimledim ve üzerlerine ketçap sıktım. Sandviçler hazır olduğunda iki tane tabak çıkardım ve sandviçleri koydum. Dolaptan iki tane de çikolatalı süt çıkarıp masaya yerleştirdim.

"Otur sen. Tabakları ben alayım." Sandalyeye oturup masaya koyulan mavi tabağı önüme çektim ve pipeti açıp kutuya sapladım. Sessiz ve ona bakmamak için kendimi zorladığım yarım saatin sonunda tabağımı tezgaha bıraktım. Arkamdan duyduğum oflama sesine gülümseyerek odama gittim.

Dakikalar sonra arkamdan Bilge gelip yattığım yatağın kenarına oturduğunda gözlerimi yüzüne çıkardım. Yavaşça yanıma uzanıp yüzünü bana yaklaştırdı ve elini yanağıma koydu. Baş parmağı çenemi okşarken elimi elinin üzerine koydum.

"Yapma,"diye mırıldandım.

"Neyi?"

"Ya sev ya da yaklaşma bana."

"Yapamam."

"Hislerin belki uzun zamandır seninle ama ben daha yeniyim ve kaldıramıyorum bunu, Bilge. Lütfen." Elini yanağımdan uzaklaştırdım ve yatağın üzerine koydum. "Yapma." Elim hala elinin üzerindeydi.

"Sen de beni severken senden uzak duramam."

Dudaklarımı araladığımda elini dudaklarımın üzerine kapadı.

"Dinle."  Elini dudaklarımın üzerinden çekip parmaklarını parmaklarıma doladı. "Ben olsam da olmasam da sen bir şey yapacaksın. Seni tanıyorum. Kendini gizlemezsin sen. Ailen de olsa baş kaldırırsın onlara. Birlikte olalım en azından. Batacaksak da birlikte boka batalım."

"Batalım."

Kolumun üzerinde yükselip elimi beline sardım ve üzerine doğru uzanıp dudağımı dudaklarına bastırdım.

Ay Güneşten Daha Güzel [gxg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin