🌙special part☀️

1.2K 78 1
                                    

Merhabaaa, nasılsınız? Ben biraz berbatım. Derslerden kafamı kaldıramıyorum, ödevler canımı çıkarıyor, sürekli uyuyakalıyorum ama yine de bir şeyler yazmaya devam ediyorum. Özel bölüm sonunda geldi. Yine gelecek ama ne zaman geleceğinden emin değilim. Çünkü bölüm yazmadan önce bölümleri okuyorum tekrardan. Yaptığım mantık hataları ya da okunduğunda zihinde soru oluşturan cümleleri özel bölümlerle telafi etmeye çalışıyorum.

İyi okumalar ♡

Bölüm Şarkıları:

Ari Barokas- Salaksın

Kaan Boşnak- Seni Buldum Ya

...

''Beliz!''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


''Beliz!''

Dudaklarından tiz bir şekilde dökülen ismimden sonra aniden beline sardığım kollarımla onu kendime çevirdim ve ellerimi kalçasına kaydırdım. Avuçlarımı bacaklarına sarıp kaldırmayı denediğimde başarılı olmuştum. Sadece kısa bir süreliğine. Sağ elim kaydığında Bilge düşmemek için bacaklarını belime sarmış bu dengemi tamamen kaybetmeme sebep olmuştu. Geriye doğru sendeleyip önce kalçamı sonra sırtımı yere çarptığımda Bilge çığlık atarak kollarını başımın iki yanından yere sabitlemişti.

Yere saatler önce dağıttığımız albümlerden birisinin sert kapağına vurduğum kafam sızlarken dudaklarımdan ıslıklı bir nefes dökülmüştü. Amacım kesinlikle bu değildi. sadece onu kucaklayıp çalışma masasına oturtup öpmek istemiştim.

''Ya Beliz,'' diye cırladı Bilge ve kendini karnımın üzerinden kaldırıp yere yanıma attı ve bağdaş kurup oturdu. ''Mal mısın sen? Her seferinde beni kucaklayıp öpmeye çalışmaktan vazgeç.'' Avucumu kafama bastırıp ovarken sırtımı yerden ayırıp yavaşça doğruldum. ''Ben senden ağırım işte. Şunu bir anla.''

Yüzümü buruşturup elimi kafamdan uzaklaştırdım. ''O zaman sen beni kucaklayıp öp.''

''Arsız.'' Avucunu yüzüme bastırıp geriye doğru ittiğinde dudaklarımı avucuna bastırıp küçük bir öpücük kondurdum. ''Kalk hadi. Şuraları toplayı yemek yiyelim.'' Kafamı sallayıp dizlerimin üzerinde doğrulup yavaşça ayağa kalktım. Bilge'de benimle beraber kalktığında ben yere saçtığımız albümleri kucaklayıp salona götürüyordum.

Eski evimize veda edip yeni evimize taşınmamızın üzerinden bir ay geçmişti neredeyse. O, hapse girmişti. Fakat yine çıkacaktı. Bu ülkede, bu Dünya'da olmadığını bildiğim adaleti kanıtlayacağıma emin olduğum kadar emindim. Bu hepimizin bildiği bir gerçekti ama hapisten çıktığında babamın onu yanımıza yaklaştırmayacağına emindim. Nasıl yapacaktı bilmiyordum ama bizi koruyacağını biliyordum. Peki ya diğerleri? Sağlanamayan adaletin gölgesinde üşüyen diğerlerine ne olacaktı? Onları kim koruyacaktı? Düşünmemiz gereken ama her zaman geri plana attığımız o soruları aklımda hiç yankılanmamışçasına sildim.

Ay Güneşten Daha Güzel [gxg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin