thirty-three☀️

1.3K 105 19
                                    

Günaydın, küçük uyarı, duyurumsu bir şey yapayım. GXG'de 1. sıradayız. Ayrıca finale az kaldı, kaç bölüm kaldı emin değilim ama kırka kadar yazarım. Bir de şuan yazdığım iki kitap daha var. Biri uzun, biri kısa. Onlardan birini de AGDG bitince yayınlayacağım, diğeri için biraz daha zaman gerekiyor. Uzun lafın kısası, beni takip edin ve o kitaplarıma da bir şans tanıyın. 

İyi okumalar ;)

...

Bölüm şarkıları;

Kendimden Hallice- Böyle Gitme

Katie Garfield- Gallows

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes daha aldım. Sabah erkenden kalkmış ve kahvaltı yaptıktan sonra hep birlikte yürüyüşe çıkmıştık. Fakat diğerlerinin nerede olduğunu bilmiyordum. Bilge ters yöne gittiğinde onu takip etmiştim. Odaların birinden bulduğum kalın atkıyı boynumdan çıkarıp biraz daha yürüdüm ve büyük taşın tepesine oturmuş etrafı izleyen bal rengi gözleri beni bulduğunda atkıyı ona uzattım. ''Üşümüyorum ben, sen tak,'' dediğinde hızla kolumu beline dolayıp kendime çektim ve o benim üzerime ben kuru otların ve karların üzerine düşerken belini biraz daha sıkı kavradım.

''Benden uzak kalamıyorsun, biliyorum,'' dedim şaşkınlıkla suratımda gezdirdiği gözlerine bakarken. Dirseğini hırsla göğsüme bastırdığında inleyerek elimi göğsüme koydum ve üstümden itip yanıma düşmesine neden oldum. ''Mememden ne istiyorsun, sen?'' Kahkaha atarak hala elimde tuttuğum atkıyı aldı ve boynuna sarıp ayağa kalktı. Elini bana uzattığında hemen tutup beni kaldırmasına izin verdim.

''Barıştık mı?'' dedim çocuksu bir sevinçle bağırarak. Gülerek beremin içinden çıkan saçları okşadı.

''Hiç küsmedim ki.'' Dudaklarını kızarmış burnuma bastırdı ve gülerek geri çekildi. ''Hiçbir anımı sensiz geçirmek istemiyorum.'' Kıvrılan dudaklarının üzerine dudaklarımı bastırdım ve dudakları alt dudağımı ağzının içine aldığında üst dudağını yavaşça kavradım. Elimi boynuna sarıp biraz daha yaklaştım ve vücudumu vücuduna yasladım. Ellerimi geriye atıp kalçamı yere koydum, dudaklarımızı ayırıp onu kucağıma çektim ve tekrar dudaklarımızı birleştirdim.

''Seni özledim,'' diye fısıldadı alt dudağımı çekiştirerek. Mırıldanarak onu onayladım ve dudaklarımı çenesine bastırdım. Ardından atkıyı çekiştirerek açıkta bıraktığım boynunu öptüm. Belindeki elimle onu biraz daha kendime çektiğimde dik durmamı sağlayan elim kaydı. Birlikte geriye doğru devrildiğimizde saçları yüzümü okşuyordu. ''Çok güzelsin.'' Elimin tersiyle yanağını okşadım ve parmaklarımı ensesine kaydırıp dudaklarımı tekrar dudaklarıyla birleştirdim. Çok özlemiştim onu. Alt dudağını dişlerimin arasına alıp çekiştirdiğimde inledi ve çenemi sıkarak beni kendinden uzaklaştırdı.

''Acıttın.''

''Öpeyim,'' dedim ve dudaklarımı büzdüm. Avucuyla dudaklarımı kapattı gülerek. Hemen avuç içini öptüm.

''Sen şey olmuşsun iyice.''

''Ney?'' dedim ve belinden tutarak ayağa kalkmasına yardımcı oldum. Ardından elimi uzatıp beni kaldırdığında elini bırakmadan yürümeye başladım. ''Cevap alamadım.''

''Azgın dedeler gibisin.'' Kahkaha attığımda kalçasıyla beni ittirdi ve kaşlarını çattı. ''Ne? Gülmesene.''

''Gerçekten, benzetecek başka bir şey bulamadın mı?'' Omuzlarını silkti ve bıraktığı elimi tutup kendini bana yasladı. ''Ben seni özlediğim için öpmeye doyamayayım, senin dediğine bak.'' Kafamı diğer tarafa çevirdim, trip atarcasına. ''Ya, tamam,'' dedi ve elini çeneme koyup yüzümü kendine çevirdi.

Ay Güneşten Daha Güzel [gxg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin