kırk sekiz: dersler ve aşk

294 67 213
                                    

Selam güzel perilerim, sizi çok özledim.

Yeni bölümü umarım çok geciktirmedim :/ Bir sonraki bölümlerin daha güzel olacağından eminim. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz.

Sizden ufak bir ricam var, o da şu;
Oy verme sınırınız 1 fakat yorumlar sınırsız. Oy verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Lakin yorumlar bir hayli düştü. Satır aralarına yapabildiğiniz kadar yorum yapmanızı ve düşüncelerinizi belirtmenizi istiyorum. Umarım 200 yorumu deviririz <3

Hemen başladığınız tarihi yazıp yeni bölüme geçebilirsiniz.( En sevdiğiniz emojiyi de bırakabilirsiniz:)🐥

(Güzel bir gif koymak isterdim fakat bazı sorunlardan dolayı koyamadım. Siz varmış gibi davranın ;)


3 ay sonra,

Pencerenin pervazından soğuk içeriye hızla ilerliyor. Yağmur bütün yükünü yeryüzüne boşaltıyor, hızla cama vuruyordu. Sakince oturmuş kahvemi yudumluyordum. Önümde test kitapları, bir elimde kalem diğer elimde kahve öylece oturmuş soruyu izliyordum.

Abartısız yirmi dakikadır oturmuş sorunun cevabını bulmaya çalışıyordum. Fakat cevabı çıkmıyordu. Matematiği seviyor olsam da bir türlü çözemezdim. Her türlü değeri x denilen bilinmeyene vermiş olmama rağmen cevap hala çıkmamıştı.

"Off, neden sana verdiğim değerleri kabul etmiyorsun!"

Sanki cevap verecekmiş gibi testi kaşlarım çatık bir şekilde izlemeye başladım. Çalışıyordum fakat bir türlü karşılığını alamıyordum. Ama pes etmek yoktu, bırakmak yoktu. Geleceğimi asla harcayamazdım.

"Çok değer verme güzelim."

Aniden arkamdan gelen naif ses ile irkilmiş ve istemsizce gülmeye başlamıştım. Ela gözlerin sahibi yanımdaki boş sandalyeye oturduğunda dudaklarımı büzdüm ve,

"Huyum kurusun." dedim üzlmüş gibi.

Buna karşı Barlas daha çok gülümsemeye başlamış ve sırt çantasından test kitaplarını çıkarmaya başlamıştı. Saat sabahın dokuzuydu ve Barlas'ı bu saatte buraya çağırmıştım. Sonuçta ikimizinde hedefleri vardı ve bunun için çalışmalıydık.

Ah, sizlere anlatmadım değil mi? Hedefleri veya istekleri olmayan bir kızdım eskiden. Şu üç ay içinde çok değiştim. Kendime hedefler belirledim. Ölmeden önce yapılacaklar listesi bile hazırladım. İlk hedefim üniversite, Ege Üniversitesi Mimarlık Fakültesi. Annem her ne kadar doktor olmamı istediyse de ben mimar olma hedefi üzerinde durdum. Barlas ile aynı fakültede okumak istiyorum, o her ne kadar Havacılık Ve Astronomi okumak istese de benim için bir sonraki hedefine mimarlığı koydu. Zaten mimarlığı da sevdiğini söylemişti.

Her zaman geldiğim bu kütüphaneye tekrar gelmiştim. Barlas'ı çağırmış ve onunda ders çalışmasını sağlamıştım. Gerçi ben hatırlatmasam bile hep ders çalışırdı, zeki Apollon'um.

Annem aylar önce beni dershaneye yazdırmıştı, her ne kadar dershanelere karşı gelsem de buna zorunluydum. Ve bilin bakalım dershaneyi güzelleştiren en güzel detay neydi?

Evet, tabii ki Barlas Güney.

Aynı dershaneye gidiyor hatta aynı kütüphanelerde hafta sonu bile çalışıyorduk, şimdi olduğu gibi. Sonbaharı bir ay sonra geride bırakacaktık. Yağmur yağıyor ve rüzgar kendini yeterince belli ediyordu. Aşık olduğum bu havalar ders çalışmama daha çok katkıda bulunuyordu.

Gecenin Matemi | tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin