Sürpriiizzz, ben tekrar geldim.
Sabah bölüm atmıştım ama sabırsızım ve dayanamadım.
Ben sürekli bölüm atıyorum ve sizden de satır arasına bol yorum bekliyorum. Ve oy vermeyi unutmayın lütfen❤❤❤
Şuraya başladığınız tarih➡
Öpsene Beni
"Sizi bacaksızlar, sabahın köründe benim eriklerimden ne istiyorsunuz!"
"Asra, hadi koş! Bizi yakalayacak!"
"Ama çok yorgunum, lütfen biraz dinlenelim!"
Az önce komşumuzun bahçesindeki erik ağaçlarından birinde gizlice biraz erik yemiştik. Üstelik çekirdekleri ağacın kenarında bırakarak. Şimdi ise bizi görmüş olan komşumuzdan kaçıyorduk. Ama nedenini bilmediğim bir yorgunluk vardı üzerimde.
"Ah Asra, yaşlandığında ne yapacaksın çok merak ediyorum! Daha dokuz yaşındasın ama hızlı koşamıyorsun!"
Sarı ve kıvırcık saçlarına baktım. Barbielerimi sırf onunla oynayayım diye saklayan Emre'ye sinirle baktım.
"Asıl sen koşamıyorsun!" dedim ve daha hızlı koşarak onu geçmeye çalışmıştım. Evimizin bahçesine girdiğimizde hemen çitlerin arkasına saklandık, görünmemek ve kendimizi güvende hissetmek için...
Bir süre ses gelmeyince "güvendeyiz, yaşasın!" diyerek arkama döndüm. Ama tahmin ettiğimin aksine yoktu.
"Emre! Neredesin?"
"Emre! Çık ortaya, güvendeyiz! Güvendeyiz..."
İçimdeki kötü hisle hemen saklandığım yerden çıkıp bahçenin ortasına koştum ve etrafıma bakındım. Buralarda olmalıydı. Hemen gitmiş olamazdı değil mi?
"Asra! Asra uyan!"
Yavaş yavaş gözlerimi açarken karşımda tanımadığım bir surat gördüm. Aniden uzandığım yerden kalkarak ufak bir çığlık attım.
"Asra?"
"Senin ne işin var burda?" Bu tanımadığım bir surat değildi. Sanırım uyku sersemliği ile tanıyamamıştım. Ama.. Barlas'ın burda ne işi vardı?
"Benim burda ne işim var demeni tahmin ediyordum ama..." diyerek gülümsemeye başladı.
Nasıl? Benim burada ne işim var mı? O ne alaka? Jeton ani olarak düştüğünde hemen etrafıma baktım.
Beyaza boyanmış bir oda, beyaz bir çalışma masası, beyaz bir halı, beyaz bir yatak... Ve ben şu an bu yatağın üzerindeydim. Bakışlarımı odadan çekip telaşla ,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Matemi | tamamlandı.
Ficção AdolescenteYüzünü yüzüme yaklaştırdığında işte şimdi nefesini duyuyor ve gözlerindeki sıcaklığı fazlasıyla hissediyordum. Biraz daha yaklaştı ve yanağı yanağıma değdiğinde kulağıma doğru, "Bir okyanus kadar derinsin ve boğulmaktan korkuyorsun." dedi. O sırada...