Asker ve şifacının saklanmış hikayesi
Karanlığın mahzenine hapsedilmiş ruh, bir çiçek ile güneşe bakabilir.
...
Bir günlük içerisine gizlenmiş hayat hikayesiydi onların ki. Farklı dünyaların insanlarıydı onlar. 'Asla' kelimesi onlara verilmiş bir ad...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir türlü içimden çıkarıp seni atamadım.
ŞİMDİKİ ZAMAN
"Bunu sahibine teslim etmemiz gerekiyormuş." Bıkkınca çıkan sesimle cevap verdim. Babama Samuel'in kötü biri olduğu söylememenin hatasını şimdi çekiyordum.Kulaklık takılı olduğu için olan olaylardan habersiz kardeşime sakince hem yürüyüp hem de anlatmaya başladım.
İlerlediğimiz yer yürüyüş yoluna benziyordu. Ağaçların açıkta bıraktığı toprak yoldan ilerlemeye başladık. Biraz ilerledikten sonra tahtadan yapılma tabelaları gördüm. Babam haklıydı bu yolda kaybolmak imkansız gibi bir şeydi. Samuel'in kulübesine bu yoldan değil de deniz kenarından itibaren takip ettiğim için farklı yerden gelmiştim yani şimdiki yürüdüğüm yola göre karışıktı. Babam ne kadar da etrafta devriye geziyorlar dese de etrafıma iyice inceleyerek ilerlemeyi sürdürdüm.
"Abla." deyince kardeşime bakmadan, "Hıı" ağzımdan çıkan yamuk bir ses tınısıyla cevap verdim.
"Ben örtünmek istiyorum." deyince gözümün ucuyla, bana bakan kardeşime baktım.
"Neden?" diye sordum. O ise biraz mırın kırın ettikten sonra cümlesini toparlayıp, "Ben sana örtünmek istediğimi söylüyorum. Sen bana neden diyorsun. Bir de örtülüsün."
"Her şeyin bir sebebi vardır Eyşan. Örneğin kadınların en nefret ettiği toz tanecikleri. Baktığın zaman bir faydasını var mı?" diye sordum. O ise olumsuz bir kafa sallayışını yaptıktan sonra devam ettim:
"Toz olmasa, yağmur taneleri olmazdı. Başımızdan böyle sel gibi akardı yağmur. Eğer atmosferde bu toz zerrecikleri olmasaydı, su buharının damlalar halinde yoğunlaşması çok zor olurdu. Allah güneş ışığı başta olmak üzere tüm ışık kaynaklarının görülebilir olması için toz zerreciklerini vesile kılmış. Işık demetleri toz zerreciklerine çarparak ışık oluştururlar. Gün ağarırken ya da gün kararırken Güneş ufkun altında olduğu halde Dünyanın Güneşten ışık almasının nedeni toz taneciklerinin güneş ışığını yansıtmasıdır. Günün doğuşu ve batışındaki kırmızılık atmosferin üst katmanlarındaki toz miktarına bağlı olarak ortaya çıkar. Topraktaki mineral maddenin artmasına da vesile Olur. Bunu bir nevi arıların ayaklarına yapışan polenler gibi düşünebilirsin. Sonra..." lafımı tamamlamadan her zaman ki gibi Eyşan lafımı böldü. Bir adım atarak, bana tuhaf bakışlarla elini kafama koydu.
"Abla senin burası boş değilmiş." deyince, bir tane eline şaplatıp ona ters bir bakış attım. Konu kaynamasın diye devam ettim. "En gereksiz gördüğümüz toz tanesi bile sebepler dahilinde yaratılmıştır. Şimdi sen Eyşan. Sen neden örtünmek istiyorsun?"
"Zehra başını örtmüş, bende heveslendim ondan örtünmek istedim." diye yanıtladı.
"Eyşan, Zehra'nın instagram da attığı fotoğrafları gördüm. Başını örtmüş ama sadece örtmüş. Allah'ın ayetleriyle alakası olmayan bir giyiniş sergilemiş. Belki ileride nefsine düşünüp girdiği bu yanlış yoldan sapar. Biri asla etrafında ki insanlara bakarak dini öğrenemez. Açar Kuran-ı Kerim'i ve hadis-i şerifi oradan öğrenilmesi gerekeni öğrenir. Zehra örtündü diye örtünmek istiyorum, lafın çok yanlış. Sen bir daha kendine sor ben neden örtünmeliyim?"
