Eve doğru yürürken bana hâlâ atarlıydı. Sorularımı geçiştiriyor, benimle konuşmuyordu. Caddede yan yana yürürken birden onun önüne geçtim ve arkaya doğru yürümeye başladım. Başını kaldırıp çatık kaşlarla bana baktı."N'apıyorsun?" dedi agresif bir sesle.
"Yürüyorum." dedim omuz silkerek.
"Çocuk gibi davranıyorsun." dedi sakin adımlarla yürürken.
"Yanında bir çocukla dolaşmaktan utanıyor musun yoksa?" diye sordum şaşırmış gibi yaparak. Birden ileri atıldı ve dirseğimden tutup beni hızla kendine çekti. Az kalsın ona kafa atacaktım. Neden böyle bir şey yaptığını sorgularken, hemen arkamda birinin varlığını hissettim. Beni birine çaprmaktan son anda kurtarmıştı. Ona bakıp sırıttım. "Kahramanım..." Tıslar gibi gülüp beni bıraktı. Yan yana yürümeye başladık bu sefer.
"Annemler evde yoksa size geleyim mi?" diye sordum. Bizim sokağa girmek üzereydik. Ayrıca neredeyse akşam olmuştu.
"Annenler evdedir." dedi cevap vermek yerine.
"Ya işte evde değilse..." diye üsteledim. İstediğim cevabı alana kadar bunu devam ettirebilirdim sanırım. Ancak oyun kısa sürdü.
"Gelme." dedi.
"Geleceğim ki!" dedim inatla. Başını bana çevirdiğinde bakışlarından korktum açıkçası. Beni, kendisini, bizim evi, kendi evini, hatta bütün sokağı yakacakmış gibi bakıyordu. Belki de gerçekten bu şımarık tavırlarıma gıcık oluyordu. Kendimi birdenbire kötü hissettim. "Belki de gelmem..." diye mırıldandım. Onun kapısının önündeydik.
Bana yaklaştı. Uzun boyundan dolayı başımı kaldırmak zorunda kalıyordum ona bakarken. Yüzünü yüzüme eğdiğinde yutkundum. "Bunu günlüğüne yaz," dedi.
"Neyi?" diye sordum mırıldanır gibi. Yakınlığı ilk defa beni heyecanlandırıyordu.
Daha çok eğildi, gözleriyle şöyle bir etrafa bakındı ve yanağıma dudaklarını bastırıp geri çekildi. Gözlerim kocaman olmadı. Aksine, sanki güzel bir uykuya dalıyormuşum gibi usulca kapandı. Derin bir nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştım. Gözlerimi tekrar açtığımda doğrulmuş, arkasını dönüp apartmana giriyordu.
Ah, evet, bunu kesinlikle günlüğüme yazacaktım.
Merhaba. Bi' delilik yaptım ve böyle bi' şey yayımladım. Sıkılıp kaldırmam umarım. Acaba okuyan var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Papatyalar
Roman pour Adolescents"Yemin ederim ki," diye fısıldadığını duydum saçlarımın arasına, "sana dair her şey bir papatya gibi. Her hareketin, kokun, sözlerin, gülüşün bile papatyayı hatırlatıyor bana. Sen benim bu hayatta tanıdığım en duru şeysin." 100221 | Tamamlandı.