1867 NİSAN
Annalise önündeki devrilmiş kumdan kaleye bakıyordu. Her ne kadar bu karşıdan sadece bir kum yığını gibi görünüyorsa da ona göre o bir kale idi. Bilirsiniz, altı yaşında bir çocuğun hayal dünyası kimsenin tahmin edemeyeceği kadar geniş olabilir. Annalise gözlerinin dolmasına engel olamadı. Çok da uğraşmıştı halbuki, neden ve kim tarafından yıkılmıştı?
Havanın piknik yapmaya en elverişli olduğu bu bahar gününde annesi ve arkadaşları misafirliğe gittikleri bir evin bahçesinde, çeşitli yiyeceklerle ve elbette çay ile donatılmış masada oturmuş, muhtemelen tüm şehri kapsayan dedikodu kazanını kahkahalarla kaynatmakla meşguldüler. Annalise, mutluluktan gözlerinden yaşlar akarken gülme krizlerine engel olamayan annesinin yanına gitti ve eteğini çekiştirdi.
"Anne!"
Annesi muhabbetten kopamıyor ama kızına da cevap vermeye çalışıyordu ki en sonunda, kızının dördüncü seslenişinde ona döndü.
"Efendim Anna."
"Kalem yıkıldı." Dedi Annalise kocaman cam göbeği rengi gözlerini annesine dikerek. Her an ağlayacak gibi bakıyordu.
Tanrım, diye geçirdi içinden annesi. Altı üstü çamurdan yapılmış bir şey. Çocukları anlamak ne kadar zor.
"Yenisini yaparsın kızım hadi." Derken masaya geri döndü annesi.
Annalise ise umutsuzca etrafta koşturan arkadaşlarının yanına döndü.
"Senin kalen yerle bir olmuş gibi görünüyor." dedi kendisinden iki yaş büyük olan Vanessa.
"Evet" diye sormurttu Annalise. "Birisi yapmış olmalı."
"Sanırım Daniel az önce koşarken ona çarptı" dedi Claire. O, kendisi ile aynı yaşta idi.
Annalise sinirli bir şekilde kendilerinden birkaç metre ötede oyun oynayan erkeklere yaklaştı.
"Daniel" dedi ellerini beline koyarak. "Kalemi sen mi yıktın?"
Daniel ve diğerleri önlerindeki oyundan kafalarını kaldırıp Annalise'a baktılar.
"Sanırım ben koşarken çarptım" dedi Daniel kayıtsız bir şekilde. Annalise'den üç yaş büyüktü ve yanındaki arkadaşlarına göre boyunun uzunluğu bu yaşta dahi kendini belli ediyordu. Siyah saçları özenle yana doğru taranmış, beyaz teninin ortasında mavi gözleri ise birer boncuk gibi parlıyordu.
"Onu düzeltmelisin." Dedi Annalise sinirli bir şekilde kollarını fırfırlı elbisesinin göğsünde kavuşturarak. "Yıkıp öylece gidemezsin."
"Sen de tekrar yapabilirsin" diye gülümsedi Daniel. "Sonuçta bilerek olmadı."
Gülüyor muydu o? Güzelim kalesini yıktıktan sonra gülüyor muydu? Burnundan soluyarak gerisingeri döndü ve Claire'in yanına gitti. Gözlerinden yaşlar akmak üzereydi. Kalesi yıkılmıştı. Halbuki Daniel yalnızca kızı yatıştırmak için söylemişti bu sözleri, ağlatmak için değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ardıç Kuşu
RomanceDaniel Kane Colemann senelerdir görmediği memleketine ordudaki görevini ve kırık kalbini de yanına alarak dönmüştür. Annalise Kate Quinn aldığı evlilik tekliflerinden bıkmış ancak halen kalbini ısıtan biri ile karşılaşmamıştır. İkisinin bir yalanla...