1882 MAYIS(3 YIL ÖNCE)
"Hayır, hayır" diye lafa giren henüz on sekiz yaşındaki Nicole idi. "Daniel kimseye bakmıyor. Kesinlikle kadınlara karşı bağışıklığı olan biri."
"O da ne demek? Kadınlara karşı bağışık?" derken Elizabeth kahkaların arasında minik bir öpücükle Kenneth'i ödüllendirdi.
"Sanki kadınlardan etkilenmiyor gibi işte." dedi Nicole.
"Al benden de o kadar." dedi yirmilerinde olan Francesca. "Adam bir rahipten daha edepli. Ah, şöyle bir fırsatım olacaktı ki.."
"Ne yapacaktın fırsatın olsa?" dedi Trevor bu konudan hiç hoşlanmadığını belli eden ses tonu ile.
Francesca ve Nicole kıkırdadı. Bu gülüş kelimelerden çok daha fazlasını anlatmıştı.
Kenneth gözlerini devirdi.
"O da bir insan nihayetinde. Abartmayın."
Elizabeth sevgilisine bakarak gülümsedi. Ah, sevgili Kenneth.
Kenneth orduda rütbeli bir askerdi. Elizabeth'ten beş yaş büyüktü. Yaşından mı yoksa karakterinden mi bilinmez, olgun ve ciddi bir yapısı vardı. Duygularını pek fazla açık eden biri de değildi. İlişkileri olduğu şu beş aydır halen Elizabeth'e bir defa bile O'nu sevdiğini söylememişti mesela. Aslında Elizabeth O'nun tam olarak neyi sevdiğinden bile emin değildi, öyle bir kapalı kutuydu Kenneth. Tek bildiği Kenneth'in zengin ve yakışıklı olmasının bu ilişkinin kesinlikle kalıcı olması gerektiğini hissettiriyor olmasıydı.
"Elbette ama oldukça cazip bir insan." Dedi Nicole. "Babası komutan yardımcısı, yakışıklı, zengin, tek erkek.." derken parmaklarını bir bir kıvırdı.
Erkekler burun kıvırırken kızlar kıkırdadı.
Elizabeth ve Kenneth aynı böyle bir arkadaş ortamında tanışmışlardı.
"Yani," dedi Elizabeth. "Daniel gerçekten iyi birine benziyor. Geçenlerde babamın komutan yardımcıları ile yaptığı toplantının ardından yemekte birlikteydik. Adamda kibarlıktan başka bir şey görmedim. Ne eksik ne fazla, yalnızca gerektiği kadar konuşuyor ve kesinlikle etrafına üşüşen onlarca harika kadının hiçbirine bakmıyor. "
"Ah, ne kadar şanslısın, babanın komutan olmasının bir artısı daha." Dedi Francesca.
Elizabeth biçimli kaşlarını kaldırarak 'elbette ki şanslıyım' der gibi gülümsedi.
Elizabeth bu arkadaş ortamının merkezindeydi. O'na sorulmadan bir plan yapılmaz, O'nsuz toplanılmazdı. Şüphesiz ki bunun sebebi aralarında en nüfuzlu ve zengin aileye sahip olan kişinin O olması idi. Bunun yanısıra gıpta edilen bir güzelliğe sahip olması işleri kolaylaştırıyordu.
Elizabeth'in mutluluğu, yaklaşık üç ay sonra Kenneth'in aniden Teressa isminde ve Elizabeth'ten üç yaş küçük bir kızla nişanlandığını Elizabeth'e yalnızca bir kart göndererek duyurduğu andan itibaren yerle bir oldu. Elizabeth şok içinde elindeki nota bakakalmış ve yalnızca birkaç gün sonra Daniel'ı elde etmeye karar vermişti. Böylece Kenneth'ten daha iyi biri ile birlikte olarak ondan intikam alacak ve herkesin peşinde koştuğu Daniel'ı kendisine aşık ederek gurur dolu hayatına bir yenisini daha ekleyecekti. Daniel her konuda Kenneth'ten daha mükemmeldi ve yani, bundan asla pişman olmayacaktı.
***
1885 AĞUSTOS
"Sen baloda kiminle dans ediyordun?" Diye sordu Annalise kardeşine, oturma odasında sereserpe oturmuş, yanına koyduğu çerez tabağından bir parça fıstığı ağzına atarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ardıç Kuşu
RomansaDaniel Kane Colemann senelerdir görmediği memleketine ordudaki görevini ve kırık kalbini de yanına alarak dönmüştür. Annalise Kate Quinn aldığı evlilik tekliflerinden bıkmış ancak halen kalbini ısıtan biri ile karşılaşmamıştır. İkisinin bir yalanla...