Nisbeten geç gelen bir bölüm oldu. Şu sıralar sağlık problemleri ile cebelleşmekten yazamıyorum. Dualarınızı ve iyi dileklerinizi bekliyorum ❤️ Bölüm hakkında görüşlerinizi yazmayı unutmayın 😘
1884 EYLÜL (1 YIL ÖNCE)
"Burada ne arıyorsun?" dedi Elizabeth şok olmuş bir şekilde Kenneth'e bakarken. Tam olarak Elizabeth'in evinin salonunda, koltuklarından birinde oturuyordu. Hem de Kenneth başkası ile evleneli dört ay kadar olmuşken.
Kenneth her zamanki gibi duygularını belli etmeyen, o gizemli tavrını takınmıştı. Yavaşça bacaklarından birini diğerinin üzerine attı ve Elizabeth'e yoğun bir şekilde bakmaya devam etti.
"Seni görmeye geldim." dedi. "Eski günlerin anısına."
Elizabeth şaşkınlıkla karışık bir gülümseme ile diğer koltuğa oturdu.
"Hangi eski günlerden bahsediyorsunuz Bay Patterson?" dedi.
"Hangi günlerden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun." derken Kenneth'in sağ dudak kenarı sinsi bir şekilde kıvrıldı.
Elizabeth yanaklarına hücum eden kanın başının içinde uğuldamaya neden olduğunu hissedebiliyordu. Bu adamı aylardır görmemiş olmasına rağmen kalbinin O'nun için nasıl hala deli gibi attığını, bedeninin O'nun için halen alev alev yandığını hissediyordu.
"Ben çok yakında nişanlı bir kadın olacağım ve buraya bu şekilde gelmeniz çok uygunsuz." dedi Elizabeth ayağa kalkarak. "Gitmenizi rica etmek zorundayım."
Kenneth ayağa kalkıp iki adımda aralarındaki boşluğu kapattı ve Elizabeth'in dudaklarına kısacık bir anda yoğun bir öpücük bıraktı.
"Ne-ne yapıyorsun.." derken Elizabeth ve Kenneth'in nefesleri birbirlerine karıştı.
"Bunu istemediğini söyleme." dedi Kenneth. "Geçirdiğimiz ateşli zamanları unutmuş olamazsın." derken sesi fısıltı gibi çıktı.
Elizabeth göz kapaklarının tamamen açık durmayı reddettiğinin farkındaydı. Kalbinin haşince atıyor olması ve heyecanı, yorulmasına sebep olmuştu. Mantığını halen kaybetmemiş bir şekilde geriye doğru bir adım atmayı başardı.
"Bakın.. Biri görebilir, hemen gitmelisiniz."
"Sence bunu düşünmemiş olabilir miyim?" dedi Kenneth sırıtarak. "Ailenin evde olmadığını biliyorum ve çalışanlarından birine de içeri kimseyi almaması için rüşvet verdim."
"Tanrım!"
"Sessiz ol," dedi Kenneth emrivaki bir şekilde.
Elizabeth nasıl oluyor da hiç itiraz etmeden bu adamın dediklerine harfiyen uyuyor olduğunu sorgularken çoktan odasına ulaşmışlardı. Ah, Kenneth, O'na karşı koyması mümkün değildi. Kendisini terkeden, bir arkadaş kadar bile değer vermeyerek nişanlandığını kart göndererek bildiren bu adama, vücudundaki tek bir kas bile itiraz edemiyordu. Gururu neredeydi? Peki ağlamaktan gözlerinin şiştiği o gecelerin anıları? Hiçbiri şu an yaptığı saçmalığa engel olmayacak mıydı? Peki ya.. Daniel?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ardıç Kuşu
RomanceDaniel Kane Colemann senelerdir görmediği memleketine ordudaki görevini ve kırık kalbini de yanına alarak dönmüştür. Annalise Kate Quinn aldığı evlilik tekliflerinden bıkmış ancak halen kalbini ısıtan biri ile karşılaşmamıştır. İkisinin bir yalanla...